Okulları veliler finanse ediyor
İlk ve orta öğretimde okullar 'okul aile birliği'nde toplanan paralarla temizleniyor ve okullarda 'paralı sınıflar' oluşturuluyor. İsmet Yılmaz ise okullardaki uygulamayı reddediyor.
Fatma YÖRÜR - Geçen yıl pilot olarak uygulanan 'paralı sınıflar' ve okul aile birliği bütçesi sayesinde, okullar velilerden toplanan paralarla İngilizce eğitim verebildi ve temizlenebildi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'e göre ise; 'Devlet okulları parasızdır' ve okul aile birliği üzerinden velilerden para alınması durumunda yasal işlem uygulanır.
Okulların açılmasına bir hafta kaldı. Türkiye, bir yandan eğitim müfredatını, bir yandan okulların fiziki koşullarını ve okullara ulaşım sorunlarını konuşuyor. Veliler ise kayıt döneminde harıl harıl doğru okulu arıyor.
Eğitim kurumu tercihinde farklılar var. Seküler, bilimsel eğitim için okul eğitim kadrosunu sosyal medyadan takip edenler de var. Çocuğunun dini eğitim almasını, hatta karma okullarda okumamasını isteyen de.
Türkiye’deki bu kültürel bölünme, okul tercihlerine yansırken kendi tercihleri içerisinde kaliteli eğitime ulaşabilmenin yolu, maddi koşullara bağlı bulunuyor.
ÖZEL OKULLARA TEŞVİK ÖDENİRKEN DEVLET OKULLARINDA VELİLERDEN BAĞIŞ TOPLANIYOR
Özel okullar devlet bütçesinden teşvik edilirken, özel okulların velilere yıllık maliyeti 20 ile 50 bin lira arasında değişiyor. Bu tutarı ödeyemeyecek veliler için çocuklarını bulundukları semtte bir okula kayıt zorunluluğu var. Veliler bulundukları semtte, en iyi okul ve öğretmene ulaşmak için çabalarken okullar bu durumu da bir gelir kapısına dönüştürüyor.
Geçen yıl İstanbul’da bazı devlet okullarında, "ücretli İngilizce ağırlıklı pilot sınıf" olarak başlatılan sistemle devlet okullarında bile ikilik yaratıldı. Bu sınıflar için öğrencilerden 1000 ile 2 bin 500 TL arasında ücret isteniyor.
Velilerden dil eğitimi ve paralı sınıflar için bağış adı altında ödeme alan okullar, bu kapsamda normal sınıfta dört saat olan yabancı dil (İngilizce) eğitimini, paralı sınıfta 15 saate çıkarıyor. Bu sınıfın derslerine okulun en iyi öğretmenleri giriyor.
Ödemeyi yapamayan ailelerin çocukları bu eğitimden mahrum kalırken, Türkiye temel eğitimde çocuklara tek bir dil dahi öğretemeden mezun ediyor.
Geçen yıl konuyu bir soru önergesiyle meclis gündemine taşıyan CHP ve HDP milletvekilleri, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’dan şu yanıtı aldı:
222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kaununun 2. maddesinde; "İlköğretim, ilköğretim kurumlarında verirlir.; öğrenim çağında bulunan kız ve erkek çocuklar için mecburi, Devlet okullarında parasızdır." Bakanlığımız çalışmaları, eğitim ve öğretimde niteliğin yükseltilmesi, öğrencilerimize fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanması ve çağ nüfusu içindeki herkese öğrenim hakkının kullandırılmasına yöneliktir.
Ayrıca 81 il valiliğine, bağış bağış adı altında dahi okul aile birlikleri hesapları üzerinden para yatırılması gibi bir durum söz konusu olduğunda gerekli yasal işlemlerin yapılması hususu bildirilmiştir.
Uygulama hakkında geçen yıl bu pilot sınıflardan eğitim alan Güden Ortaokulu, Rasthane Ortaokulu ve Kısıklı Ortaokulu'ndan velilerle görüştük.
Aileler ve Eğitim Sen, okulların temizlik giderlerinin dahi okul aile birliği bütçesiyle, velilerden toplanan paralarla yapıldığını belirterek, yaşadıkları sıkıntıları paylaşıyorlar.
'OKULLARDA TEMİZLİK KOŞULLARI SAĞLANMADIĞI İÇİN ÇOCUKLAR TUVALETE DAHİ GİDEMİYOR'
Sorunların okulların fiziksel durumundan, ders içeriklerine kadar çok kapsamlı olduğunu belirten aileler, "Devlet, okulların çok az ihtiyacını karşılıyor. Çoğu okulda sadece bir tane temizlik personeli var. Onlar da genelde devlet memuru oldukları için kraldan hallice oluyorlar. Kalanı için okullar, okul aile birliğinin sağladığı bağışlara mecbur. Bu bağışların kullanımı da okul yönetimiyle birlikte, okul aile birliğinin kontrolünde" diyor.
7 yaşında bir oğlu olan anne ise şöyle diyor:
"Oğlumun gittiği okuldaki veliler ekonomik durumu çok iyi olmayan ailelerden oluşuyor. Bu nedenle okul aile birliği fazla para toplayamıyor. Okulda ciddi bir temizlik ve güvenlik sorunu var. Benim oğlum gibi bir miktar temizlik kaygısı olan çocukların çoğu tüm gün tuvaletlerini tutuyorlar. Bu nedenle 7 yaşında olmasına rağmen iki kere arabada altına kaçırdı."
Eğitim Sen'e göre velilerden kayıt parası, temizlik giderleri için para, mesleki alana geçiş parası, staj dosyası parası, gibi kalemler 'bağış' adı altında para toplanıyor.
‘BENİ BİR DAHA BURAYA GÖNDERME, BURASI OKUL DEĞİL’
Tüm devlet okullarında veliler sınıfa bilgisayar, printer ve durumlarına göre projeksiyon makinesi veya akıllı tahta alıyor. Bu durumda çocuğunuzun eğitim koşulları semtinizin gelir durumuna göre belirleniyor. Bu koşullara sahip olmayan gelir düzeyindeki semtlerse eğitim konusunda alarm veriyor.
Bu okullardan birinde, bir çocuk geçen yıl annesine isyan etmiş: "Beni bir daha buraya gönderme, burası okul değil".
"Şu an kara kara ne yapacağımı düşünüyorum" diyen veli, gelen eğitim dönemi nedeniyle çaresiz bir şekilde okul araştırmaya devam ediyor ama koşullar kısıtlı.
KISITLI KOŞULLAR CEMAATLER VE BELEDİYELER TARAFINDAN İSTİSMAR EDİLİYOR
Devlet okullarında kısıtlı imkanlar, belediyeler ve bazı vakıfların istismar alanı haline geliyor. Velilerin bir diğer kaygısı, devlet okullarında eğitime, eğitim kadroları dışında müdahaleler olması:
"Örneğin Üsküdar Belediyesi’nin bilgi evleri var. Tamamen MEB denetimi dışında kurumlar. Çocuklara ücretsiz eğitim desteği veriyorlar. Burada formasyonu olmayan kişilerin çocuklarımıza ne anlattığını bilmiyoruz. Bunu eğitimli okul kadroları neden sağlayamıyor?"
Veliler ayrıca yine okul dışında sağlanan drama, müzik eğitimi gibi devlet okullarında verilmeyen eğitimlerin bu noktalarda ücretli olarak sağlandığını belirtirken, ekonomik durumu müsait olmayan çocukların bu eğitimlere erişememesini eleştiriyor.
Velilerin paylaştığı bilgilere göre bu kurumlar ilkokullar başta olmak üzere devlet okulları bünyesine kadar yayılıyor.
"Eğer okul müdürü izin verirse bu özel eğitimleri devlet okullarında veriyorlar. Küçük oğlumun gittiği devlet ilkokulunda ise müdür okulu belediyelere bırakmış durumda. Velilere hiç danışma gereği hissetmeden haftada bir saat masal öğretmeni diye formasyonunu bilmediğimiz biri gelip çocuklara değerler eğitimi veriyor. Tamamen propaganda üzerine kurulu bu derslerde, çocukların siyasal yönelimleri şekillendiriliyor."
'ENSAR VAKFI İMAM HATİPLERİ SAHİPLENMİŞ DURUMDA'
"İmam hatiplerde ise Ensar gibi vakıflar okulları sahiplenmiş durumda. Okuların tüm fiziki ihtiyaçlarını çocukların öğle yemekleri ve ihtiyaçları, servis ücretleri, hatta başarılı olanların burslarına kadar karşılanıyor. Çoğu veli de İmam Hatip’e bayılmasa da, gücünün yetmediği kaliteli eğitimi alsın diye çocuğun potansiyeline bakmaksızın (diğer okullara nazaran ciddi ekstra ders yükü var) oraya gönderiyor."
Velilerden biri uzayan ve ardı gelmeyen sorunlara karşı şu ifadelerle bitiriyor: "Bu hamur daha çoook su kaldırır ama şimdilik bu kadar içimi döksem yeter, sizi de çok yormayalım."