'Otobüslerle TÜYAP'a taşınan çocuklar kitap alamıyor'
İstanbul Kitap Fuarı'nı geçen yıl 1 milyon kişi ziyaret etti ancak yayınevleri bu rakamın gerçeği yansıtmadığını savunuyor.

Fatma YÖRÜR
ARTI GERÇEK - 36. TÜYAP Kitap Fuarı Beylikdüzü’nde devam ediyor. Kitap fuarında yer alan 820 yayınevi yurtiçi ve yurt dışından yayınları okurlarla buluşturuyor.
İstanbul Kitap Fuarı’nda dolaşıp okurlarla ve yayınevleriyle konuştuk. Stantlarda "Gençler okumuyor" ifadesi bir şehir efsanesi mi, anlamaya çalıştık.
Dokuz gün süren kitap fuarında hafta sonları yoğun geçiyor. Hafta içi ise fuarın ziyaretçileri daha çok öğrenciler. Okullar kitap fuarına otobüsler kaldırıyor. Böylece öğrenciler belki de ilk kez bir kitap fuarı ziyaret edip, kitaplarla buluşma şansı buluyor.
Sabah saatlerinde vardığımız fuar alanında ilk ve ortaokullardan öğrenciler öğretmenleriyle birlikte stanttan standa koşuyor. Yayınevlerine göre bu buluşmalar çok da sağlıklı planlanmıyor.
Ayrıntı Yayınları’ndan İlbay Kahraman, çocukların kitaplarla buluşmasının önemli olduğunu ancak bunun eğitimciler tarafından doğru planlanmadığını şu ifadelerle paylaşıyor:
"Buraya çeşitli okulardan öğrenciler otobüslerle taşınıyor ama çok plansız. Fuar yönetimi, 'Fuar'a 600 bin çocuk getiriyoruz.' diyor. Ancak bu çocuklara hangi hizmetler veriliyor? En temel konular bile düzenlenmeden çocukları buraya getiriyorlar. Çocuklar yerlerde oturuyor. Banklar yok. Tuvaletler yetersiz ve çocukların boylarına uygun değil, hijyenik değil. İçecek suyu yok, çocuklar buraya ceplerinde beş lira ile geliyor su 3 lira… Çocuk burada perişan oluyor."
Gelir adaletsizliğinin çocuklarla fuarın buluştuğu bu noktalarda açığa çıktığını savunan Kahraman, şöyle devam ediyor:
"Cebinde parası olan çocuk kitap alırken olmayan uzaktan bakıyor. Çocuklar parası yok diye stantlara yaklaşmaya çekiniyor. Bu dengesizliği çocuklara yaşatıyorlar. Aileler de bunun sorumlularına bu durumu sormuyor. Batı'da olsa Batı bunu en ince detaylarına kadar hesaplar. Fuar bunu hesaplamasa ona oradaki kitle hesap sorar. 'Benim çocuğumu götürüyorsun ama ona ne hizmet sunuyorsun', diye.
TÜYAP diyor ki, 'Bir milyona yakın kitleyi buraya getirdik'. Bir milyon okur kitap alsa fuar boyunca bir milyon kitap satılır, bir ziyaretçi iki kitap alsa iki milyon, bu rakamlar yok."
Bunun fuarda stant kiralarına yansıdığını belirten Kahraman, "Bu çocuklarla bu ziyaretçi sayıları şişiriliyor ama burada önemli olan çocukların psikolojisi" diyor.
Çocuklar dışında fuara ilgiyi sorduğumuzda Kahraman, şu yanıtı veriyor:
"Neredeyse İstanbul dışında Tekirdağa’a yakın bir yerde kitap fuarı yapıyorsunuz. Günlük sekiz saat mesai yapan bir insan gidiş geliş 4 saat yol yaparak buraya erişmek durumunda. Bu sıkıntıyı göze alan az sayıda insan geliyor."
İletişim Yayınları’ndan Kıvanç Koçak da çocukların kitapla kurdukları ilişkinin yıldan yıla nasıl dönüştüğünü aktarıyor ve bu dönüşümün iyiye işaret olmadığına dikkat çekiyor.
"Çocukların kitapla ilişkisi, öğretmenlerin ellerine tutuşturdukları listelerden ibaret" diyen Koçak yıldan yıla kötüye gidişi en yakın fuarlara da gözlemlediklerini belirtiyor: "Fuarlar bizim için de kitaplarımızı alan insanları yakından tanımamıza fırsat veriyor. Buradaki temaslar ve ilişkiler çok önemli."
Koçak, İletişim Yayınları’nın her yıl yer aldığı TÜYAP’ta gözlemini de paylaşıyor: "Yıldan yıla çocuklar arasında kitapla kurulan ilişki zayıflıyor. Öğrenciler artık öğretmenlerin önerdiği bir kitabın en incesini yani aslında özetini arıyor."
Öğrenciler ise kitap hakkında görüşlerinde gayet açık sözlü. "Buraya öğretmenlerimin zoruyla geldik" diyen de var, "Okuma kitabı da sevmiyorum test kitabı da" diyen de... Orta okul yaşındaki Yasin ise "Kitap zaman kaybı" diyor. Zamanını neyle değerlendiriyorsun dediğimizde ise bir yanıt veremiyor.
Yayınevleri bu konuda eğitimcileri uyarırken teknoloji odaklı yaşayan çocukların ise burada sadece tüketici posizyonunda olduklarına dikkat çekiyor.