Özakça'nın eşi ve annesi de açlık grevine başladı

ANKARA - Ankara Yüksel Caddesi’nde Nuriye Gülmen ve Semih Özakaça’nın açlık grevini sürdürdükleri İnsan Hakları Anıtı’nın bulunduğu alan hala polis ablukasına altında. Özakça ve Gülmen’in bu sabaha karşı evlerinden gözaltına alınmalarının ardından polis, olayı protesto edenlere müdahale etti. Özakça’nın eşi ve annesi de açlık grevine başladı. KESK gözaltıların serbest bırakılmasını istedi; HDP gözaltıları Meclis gündemine taşıdı.

Terörle Mücadele Şubesinde gözaltına tutulan Gülmen ve Özakça’nın avukatı Selçuk Kozağaçlı, Artı Tv’ye yaptığı açıklamada, Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumlarının kritik olduğunu belirtirken, özellikle enfeksiyon riskinin olduğuna dikkat çekti. Kozağaçlı, "Kaldıkları nezarethaneler kalabalık. etraflarında da insanlar var bu da enfeksiyon riskini arttırıyor" diyerek, sağlık durumlarının gözaltı sırasında kötüleşebileceği endişesini dile getirdi.

ANNESİ VE EŞİ AÇLIK GREVİNE BAŞLADI

Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile eşi Esra Özakça süresiz açlık grevine başladı. Anne Sultan Özakça, "Bir şey istemek suçsa, ben de çocuğumun arkasından bugünden itibaren açlık grevine başlıyorum" derken, eşi Esra Özakça da, "Açlık grevinden mi korkuyordunuz, ben ve Semih’in annesi bugünden itibaren açlık grevine başlıyoruz" açıklamasını yaptı.

ÖZAKÇA’NIN EŞİ: İŞKENCE GÖRDÜK

Dün akşam Semih Özakça ile birlikte gözaltına alınan ve bu sabah serbest bırakılan, Esra Özakça, polislerin müdahalesi sırasında işkence gördüklerini belirterek, "Dün bir cinayet girişimi yaşadık evimizde. Öldürme amaçlı bir saldırıydı. Biz onlara sarılmaya, dokunmaya kıyamazken onlar işkence yaptılar. Onları vermediğimiz için de bize işkence yaptılar, çok ağır işkence gördük" dedi.

YÜKSEL’E ÇAĞRI

Gülmen ve Özakça’ya yönelik gözaltıların protesto edilmesi için sürekli Yüksel Caddesi’ne çağrı yapıldı. Bu kapsamda Yüksel’de biraraya gelenlere polis müdahale etti. Polis gün içinde protestocuların Yüksel Caddesi’nde toplanmalarına izin vermedi.
İlk olarak sabah saatlerinde ihraç edilen sosyolog Veli Saçılık İnsan Hakları Anıtı’nın üzerine çıkarak alanı terk etmeyeceklerini söyledi. Polis, Veli Saçılık ile birlikte 4 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

Polisin Yüksel Caddesi'ne ikinci saldırısı ise öğle saatlerinde yaşandı. Gözaltına alınan çok sayıda kişinin polis aracında biber gazına maruz bırakıldığı bildiriliyor. Gözaltına alınanlar arasında Semih Özakça'nın eşi ve annesi de bulunuyor.

Direnişin sürdüğü alanda milletvekillerinden Veli Ağbaba, Eren Erdem, Mustafa Balbay oturma eylemini devraldı.

Seyri Sokak twitter hesabı, Saçılık'ın yanı sıra Müslüm Bezirgan, Bilge Işıl Yılmaz ve Ömer Akyel'in de gözaltına alındığını duyurdu.

Yüksel'de az önce yaşanan polis saldırısında 4 gözaltı:@velisacilik
Muslum Bezirgan
Bilge ışıl yilmaz
Omer akyel
Foto:@dihaberturkce pic.twitter.com/d46gLi5FMs

— Seyri Sokak (@seyrisokak) 22 Mayıs 2017

Polis, Yüksel Caddesi ve bağlanan bütün sokakları kesmiş durumda. İnsan hakları anıtı önüne giriş sağlanamıyor.

Öte yandan Halkın Hukuk Bürosu sosyal medya hesabından bildirdiğine göre, 2015 yılında Küçükarmutlu'da evi basılarak polis tarafından öldürülen Dilek Doğan'ın annesi Aysel Doğan, uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Gedik ve dedesi Mustafa Meray, açlık grevindeki öğretmenlere destek için açlık grevine başladı. Aileler bugün gözaltına alındı.

OHAL kapsamında Kanun Hükmünde Kararnameler ile görevlerinden ihraç edilen açlık grevindeki akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın geceyarısı evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmasına milletvekilleri ve sanatçılardan tepki yağıyor.

KESK: DERHAL SERBEST BIRAKILMALILAR

KESK Gülmen ve Özakça’nın serbest bırakılması çağrısı yaptı. KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevinin en kritik aşamasındadırlar. Yaşamlarını tehdit eden gözaltı derhal sonlandırılmalıdır. Aksi halde; KHK’lar ile yüzbinlerin yaşamlarını cehenneme çeviren AKP Hükümeti, gözaltı nedeniyle Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklarına yönelik gelişecek tüm olumsuzluklardan ve riskten sorumlu olacaktır. Gözaltıları kınıyor, siyasi iktidarı bir kez daha hukuksuzluklara, baskılara, saldırılara son vermeye, ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine dönmelerini sağlamaya çağırıyoruz."

TBMM GÜNDEMİNDE

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da Adalet Bakanlığı’na bir soru önergesi vererek, gözaltıları Meclis gündemine taşıdı. Beştaş, Adalet Bakanı’na şu soruları sordu:
"Açlık grevinde en kritik aşamada olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça neden gözaltına alınmıştır? Bu aşamada yurttaşların gözaltına alınmaları hayatları için risk değil midir? Savcılığın böylesi bir riski göze alma sebebi nedir? Savcılığın ‘gezi ayaklanması ya da tekel direnişi gibi olayları tetikleyebilir’ biçimindeki tespiti gözaltı nedeni olabilir mi? Gözaltı için hukuki bir dayanak teşkil etmeyen bu tespit hukuksuzluğun ilanı değil midir? Açlık grevi TCK’nin hangi maddesine göre suçtur?"