Özel sektör öğretmenleri eğitim nöbetinde: 'İşten çıkartıldım, nöbete geldim. Vazgeçmeyeceğiz'

Özel sektör öğretmenleri, taban maaş ve özlük haklarının sağlanması için 18 gündür eğitim nöbeti tutuyor. Öğretmenler, "Taban maaş ya gelecek ya gelecek. Mücadelemiz eğitim için, ekmek için, öğrencilerimiz için” diyor.

Müzeyyen YÜCE


İSTANBUL - Türkiye’de özel eğitim kurumlarında çalışan eğitimciler, taban maaşın Öğretmen Meslek Kanunu (ÖMK) ile güvence altına alınması ve özlük haklarının sağlanması amacıyla 18 gündür eğitim nöbeti tutuyor. Ankara’da 26 Mayıs’ta Meclis önüne yürümek isteyen öğretmenlere uygulanan sert polis müdahalesinin ardından birçok kente yayılan eğitim nöbeti, İstanbul’da da aralıksız sürüyor. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası öncülüğünde her gün Sultanahmet Parkı’nda bir araya gelen öğretmenler hem çevreye astıkları afişler hem de sloganlar ile taleplerini dillendiriyor.

Öğretmenler üzerlerine giydikleri ‘Öğretmen sendika ile güçlü’ yazılı tişörtler ve çevreye astıkları “Patronlara değil, öğretmene bütçe”, “Patronların Bakanı Yusuf Tekin istifa”, “Eşit işe eşit ücret” yazılı afişler ile özellikle turistlerin yoğun ilgi odağı olurken, zaman zaman ziyarette bulunan müzik grupları da öğretmenlere ezgileriyle destek veriyor.

‘ÖZEL OKULLARDA ÇALIŞAN ÖĞRETMEN SAYISI 400 BİNE DAYANDI’

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 2021-2022 eğitim öğretim yılında 975 bin 698 öğretmen resmî okullarda görev yaparken, 163 bin 975 öğretmen ise özel eğitim kurumlarında çalıştı.
2024 yılına gelindiğinde özel okullarda çalışan öğretmen sayısının 400 bine ulaştığı öngörülüyor.
Bu okullarda açlık sınırının altında maaşlarla, üstelik bir de güvencesiz çalışan öğretmenler, özel okullarda yaşanan ‘sömürü’ düzeninin 2014 yılında Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndan “taban maaş” hakkının çıkarılmasıyla başladığını söylüyor.

23.jpg

‘BUGÜN İŞTEN ÇIKARILDIM, NÖBETE GELDİM’

O döneme kadar özel sektör öğretmenlerinin, kamudaki denginden daha düşük maaş almasının yasayla önüne geçildiğine dikkat çeken Türkçe öğretmeni Derya Demir, taban maaş uygulamasının kaldırılmasıyla binlerce öğretmenin asgari ücrete ya da asgari ücretin altı maaşlara mecbur bırakıldığına işaret ediyor.

Demir, mücadelelerinin temelini ‘taban maaş’ hakkı oluştursa da özlük hakları ve güvenceli çalışma koşulların da sağlanması gerektiğine vurgu yapıyor.

whatsapp-gorsel-2024-06-11-saat-16-21-25-ce266303.jpg
Derya Demir

Nitekim özel okul, kurs ya da dershanelerde öğretmenler 10 -12 aylık süreli sözleşmeler ile işe alınıyor. Sözleşme bitiminde işten çıkarılan öğretmen, bir yılını doldurmadığı için kıdem tazminatını dahi alamıyor. Kurs ve dershanelerde görev yapan öğretmenler için sözleşme yenilense dahi her yılın yaz aylarını maaş dahi alamadan geçiriyor.

Bu durumun öğretmen için ‘belirsizlik’ ve ‘işsizlik’ kaygısı oluşturduğunun altını çizen Demir, “Özel okullarda her yıl yenilenmek üzere 12 aylık sözleşmeler yapılıyor. Fakat 12 ayın sonunda ne olacağını biz de bilmiyoruz. Aslında sözleşme dolduğunda yenilenmediği taktirde işsiz kalıyoruz” diyor ve ekliyor:
“Mesela çalıştığım okul ile sözleşmem sona erdi ve bugün işten çıkarıldım. İşten çıkarıldığımı ise beni çağırmadıklarında öğrendim. Bugün işten çıkarıldım, nöbete geldim. Patronlara, sermayeye değil, öğretmene güvence istiyoruz. Her zaman devam edeceğiz ve kazanacağız.”

‘MÜCADELEMİZ EĞİTİM İÇİN, EKMEK İÇİN, İŞÇİ SINIFI İÇİN’

Öğretmenlik Meslek Kanunu’na taban maaş hakkı eklenene kadar eğitim nöbetini sürdüreceklerini belirten Demir, mücadelelerinin sadece öğretmenler için değil, eğitim için, ekmek için, tüm işçi sınıfı ve öğrenciler için olduğunu söylüyor. Demir, “Hepimiz gelecek kaygısı, ekonomik kaygılar içinde hayatlarımıza devam ediyoruz. Bu yüzden de Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası kuruldu üç yıl önce. Sendika olarak üç yıldır da alanda mücadele ediyoruz. Şimdi de 16 gündür eğitim nöbeti tutuyoruz. Biz öğretmeniz; hakkımızı aradığımızda ters kelepçe ile gözaltına alınmak istemiyoruz. Biz ters kelepçe ile gözaltına da alındık, biber gazı da yedik ama mücadeleden vazgeçmedik, nöbetimize devam ettik, edeceğiz. Patronlara, sermayeye değil, öğretmene güvence istiyoruz. Her zaman devam edeceğiz ve kazanacağız” ifadelerine yer veriyor.

22.jpg

‘TABAN MAAŞ YA GELECEK YA GELECEK” ŞİARIYLA HAREKET EDİYORUZ’

Taban maaş hakkının ellerinden alınmasının üzerinden geçen 10 yılda sömürü düzeninin aynen devam ettiğine vurgu yapan 5 yıllık öğretmen Mehmet Bali ise eğitimin ticarileşmesinin öğretmenler için kötü sonuçlar doğurduğuna işaret ediyor. ‘Bu patron düzeni’nin sorumlusunun Millî Eğitim Bakanlığı olduğunu belirten Bali,“Şu an MEB’e bağlı çalışan en düşük öğretmen maaşı 39 bin 500. Eğer bizim de taban maaş hakkımız olsaydı bu ücret tüm kurumlara yayılmak zorunda olacaktı. Ancak bizler çok düşük ücretlere çalışıyoruz. Bu düzene son vermek için özellikle sendikamız kurulduğu 3 yıldan bu yana mücadele veriyoruz. Şimdi de 16 gündür eğitim nöbetindeyiz. “Taban maaş ya gelecek ya gelecek” şiarıyla hareket ediyoruz” diye konuşuyor.

whatsapp-gorsel-2024-06-11-saat-16-21-25-da389ae0.jpg
Mehmet Bali

‘DİĞER ARKADAŞLARIM GİBİ MARKETLERDE ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM’

Çok düşük ücretlere çalışmalarının yanı sıra ‘güvencesiz’ koşullarda görev yaptıklarına dikkat çeken Bali, hali hazırda bir kurs merkezinde öğretmenlik yaptığını, ancak önümüzde yaz tatili nedeniyle ‘istifa dilekçesi’ imzalattıklarını, dolasıyla üç ay işsiz olduğunu söylüyor.

Bu süreçte ne yapacaksınız? diye sorduğumuz Bali şu yanıtı veriyor:

“Kimse bu insanlar kiralarını nasıl ödeyecek, evlerine nasıl et sokacak diye düşünmüyor. Benim aldığım maaş asgari ücret düzeyinde. Maaş aldığım gibi kredi kartı borçlarına ve ev kirasına gidiyor. Dolayısıyla belli bir birikimim yok. Tabi ki başka sektörde iş aramak durumundayım. Diğer arkadaşlarım gibi A101, BİM ve Migros gibi marketlerde çalışmak zorundayım. Öğretmen sömürüsü çok büyük bir eğitim ayıbıdır.”

24.jpg

‘PSİKİLOJİK OLARAK ÜZERİMİZDE CİDDİ BİR BASKI HİSSEDİYORUZ’

Üniversiteden mezun olduktan sonra özel sektörde çalışmaya başladığını, yaklaşık 10 yıldır da çeşitli eğitim kurumlarında görev yaptığını ifade eden Edebiyat öğretmeni Ebru Atay da taban maaş ve özlük hakları talepleriyle nöbette olduklarını hatırlatıyor. Hali hazırda 400 bin civarında özel okul öğretmeni olduğunu ifade eden, alınan düşük ücretler ve özlük haklarının olmaması nedeniyle kurumlarda tutunamaz hale geldiklerini ifade eden Atay, “Bu yüzden sürekli kurum değiştirmek durumunda kalıyoruz. Özel okullar, kurslar hemen hemen aynı koşullarda öğretmen çalıştırıyor. Düşük ücretlerin yanı sıra tatil haklarımızı kullanamamak, bir sağlık sorunu olduğunda hastaneye dahi gidememek, sınıftaki otoritemizden, öğrenciler ile kurduğumuz ilişkilere kadar ciddi baskı altında hissettiren birçok neden var. Hiç kafam rahat çalışmadım. Ancak vazgeçmeden eğitim nöbetine devam edeceğiz” diyor.

whatsapp-gorsel-2024-06-11-saat-16-21-26-0ac7c4df.jpg
Ebru Atay

‘HAFTADA KIRK SAAT ÜZERİ, FAZLA MESAİ ÜCRETİ DE YOK’

Kamuda öğretmenlerin haftalık çalışma saatlerinin 15'i zorunlu ve 15'i ek ders olmak üzere maksimum 30 saat olduğunu ifade eden Atay, özel eğitim kurumlarında öğretmenlerin haftada 40 saat altı çalıştığına pek rastlanmadığını belirtiyor ve ekliyor:
“Kamuda çalışan öğretmen fazladan mesai yaptığı ek dert ücretini alırken biz alamıyoruz mesela. 40 saatin altında derse girdiğimi bilmiyorum. Kurs merkezlerinde bu saatin üstünde çalıştığım da oldu.”
Özel sektörde uzun zaman çalıştığını, psikolojik olarak yıprandığı için bir süre ara vererek özel derslere yoğunlaştığını söyleyen Atay, şimdi yeniden özel bir kurumda çalışmak için arayışta olduğunu söyledi.

‘ÖZEL OKULLARIN KAZANDIĞI PARA ÖĞRETMEN MAAŞLARINA YANSIMIYOR’

Öte yandan özel eğitim kurumlarında eğitim yılı içerisinde çoğu öğrencilerden yıllık ortalama 600 bin ila 1 milyona ulaşan ücretler talep ediliyor.

Özel okullar tarafından alınan bu ücretlerin eğitimcilerin maaşlarına yansımadığını da kaydeden Atay,
“Şu an okullarda 800-1 milyon arası kayıt ücretleri duyuyoruz. Ancak bu miktarlar öğretmen maaşlarına yansımıyor. Çünkü bizler birbirimizi biliyoruz. Birbirimizin hangi koşullarda yaşadığını biliyoruz” diyor.

21.jpg

Öne Çıkanlar