Özelleştirmeden bugüne DEDAŞ ... DEM Partili Eren: İktidar ve DEDAŞ suç ortağı

Rojhat ABİ

DİYARBAKIR - Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'nin özelleştirme kapsamına alınmasıyla Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak'ta elektrik dağıtımı için kurula Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) 2013 yılında özelleştirildi. Özelleştirmeden bu yana sürekli yaşanan elektrik kesintileri ve yüksek faturalar halkı, çiftçileri ve sanayicileri isyan ettirdi. Başta Urfa ve Diyarbakır olmak üzere birçok ilde eylemler yapıldı. Geçen yaz elektrik kesintileri ve milyonlarca TL'yi bulan faturalar nedeniyle düzenlenen protestolarda çok sayıda köylü gözaltına alındı ve jandarma tarafından darp edildi.

DEDAŞ İŞÇİLERİ DE İSYAN ETTİRDİ

DEDAŞ kendi bünyesinde çalışan işçileri de isyan ettirdi. Kurulan taşeron şirketlerle asgari ücretin altında ve zor koşullarda çalıştırılan işçiler temmuz 2023'te altı ilde iş bıraktı. Eylemler sırasında işçilerin sendikalaşması baskıyla engellendi, yüzlerce işçi 'kod 49' gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı.

VALİLİK 15 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ YANGINDA DEDAŞ'I KORUDU

Diyarbakır ve Mardin sınırında 20 Haziran gecesi elektrik tellerinden çıkan yangında 15 kişinin ölümü, binlerce dekar arazinin kül olması ve yüzlerce hayvanın ölümü DEDAŞ'ı bir kez daha tartışmaya açtı. Diyarbakır Valiliği yangının nedeninin anız yakılması olduğunu savunsa da görgü tanıkları ve görüntüler gerçeği ortaya çıkardı.

DEDAŞ VE AKP İLİŞKİSİ

DEDAŞ, Tivnikli ailesine ait Eksim Holding'e bağlı Eksim Enerji'ye ait. Holdingin kurucusu Abdullah Tivnikli, satışı büyük tartışmaları beraberinde getiren Türk Telekom'da yönetim kurulu üyeliği yaptı, ayrıca gazetecilerin fişlendiği raporla hafızalara kazınan SETA'nın kurucuları arasında yer aldı.

'Erdoğan’ın prensi' olarak tanınan Abdullah Tivnikli’nin adı 17-25 Aralık operasyonlarında geçti. Tivnikli, 2014'te İbrahim Kalın’ın kızına da burs vermesiyle gündeme geldi. Abdullah Tivnikli'nin 2018 yılında ölmesinden sonra holdingin başına Ebubekir Tivnikli geçti.

GİZLİ KARARNAME İDDİASI

2018'de DEDAŞ'a gizli bir kararname ile destek verildiği ve kararnamenin Resmi Gazetede yayınlanmadığı iddiaları gündeme geldi. Dönemin CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çiftçiyi 5 yıl boyunca desteklemek amaçlı oluşturulan bütçenin gizli bir kararname ile Abdullah Tivnikli’nin şirketi olan DEDAŞ'a aktarıldığın iddiasını sordu.

DEDAŞ'IN 2 MİLYAR TL'LİK KAMU ZARARI

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından (X) paylaştığı belgelerle DEDAŞ'ın devlete ABD doları cinsinden özelleştirme borcunun TL’ye çevrilip 6 taksit yapılarak yüzde 20'sinin 'buhar' olup uçtuğunu duyurdu. Bu taksitlendirme sonucunda ise DEDAŞ'ın neden olduğu kamu zararının 2 milyar 498 milyon TL olduğunu belirten Yavuzyılmaz, 2017'de alınan kararın altında dönemin Başbakan Yardımcısı olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in imzası olduğuna dikkat çekti.

EREN: 'DEDAŞ ELİYLE YAŞAM ALANLARI İNSANSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Artı Gerçek'e konuşan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, "DEDAŞ eliyle Kürdistan'da yaşam alanları insansızlaştırılmaya çalışılıyor. Tarladaki ekinlerin yanması izleniyor. 'Bu topraklarda karnınızı doyurabilecek bir şey kalmadı' denilerek büyük metropollere göç ettirilmek isteniyor. Tamamen özelleştirilmiş bir şirket. Ama iktidardan bağımsız değil. Çünkü yangının çıktığı akşam bir suçluluk psikolojisi ortaya çıktı. Henüz olay yerine hiçbir gözlemci ya da bilirkişi gitmeden valilik, DEDAŞ'ın sorumlu olmadığını ifade eden tamamen oradaki insanları suçlayan 'anız yangını' olduğunu açıkladı. Bu iktidarın ve suç ortaklarının ruh halini ortaya çıkardı" dedi.

'İHMAL DEĞİL KASIT DİYORUZ'

Bilirkişinin raporuna değinen Eren, "Yangın tamamen DEDAŞ ile ilişkili. Savcılığın kendisi bunu raporunda ortaya koydu. Biz buna ihmal değil, kasıt diyoruz. 15 insanımız yaşamını yitirdi. Bu olaydan dolayı istifa eden tek bir hükümet görevlisi yok. Biraz vicdan olsa sorumlular istifa ederdi. Ama en nihayetinde ölen 15 insan da Kürt olduğu için çok kıymet-i haribiyesi olmadı. Tek bir helikopter gönderilmedi yangın için. Niye? Çünkü olay Kürdistan coğrafyasında yaşandı" diye konuştu.

'YARGI KARARLARI DEDAŞ'IN UMRUNDA DEĞİL'

DEDAŞ'ın sorumluluklarını yerine getirmediğini ve gerekli önlemleri almadığını vurgulayan Eren, " Tüm gerilim hatlarını 10 yılda bir denetlemek zorundadır. Fakat buna ilişkin tek bir adım atılmış değil. Bir hukukçu olarak şunu belirteyim birçok Yargıtay kararında, DEDAŞ'a, 'akli dengesi yerinde olmayan bir insanın dahi bu tellere tırmanma, trafolara yanaşma halini ortadan kaldırabilecek tedbirleri almak zorundasın' der. Eğer almaz ise 'kusurlusun' diyor. Yargıtay'ın böyle birçok kararı var iken DEDAŞ'ın umrunda bile olmuyor. Halen de birçok noktada yangın var ama durup izliyorlar. Yerel yönetimleri suçlamak için bekliyorlar adeta. Önemli olan budur. Burada insanlar ölürken, bir coğrafya yanarken sen tedbir almak zorundasın. Yanlarında olmak neye yarayacak? Önlem almadıktan sonra, ölmemeleri için müdahale etmedikten sonra burada olmanın da bir anlamı yoktur" dedi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren

'İKTİDAR BU YANGININ SİYASAL SORUMLUSUDUR'

İktidarın sorumluluğuna dikkat çeken Eren, "Bu işin siyasal sorumlusu, olanları izleyen, gören DEDAŞ'ın kayıtsızlığına kayıtsız kalan iktidardır. Kimse kendisini aklamasın. İktidar ve DEDAŞ tedbir almamaya devam ediyor. Halkımızın yanında değiller. İktidar sırf yerel yönetimlerle bir araya gelmemek için yangınları izliyor. Bize düşen de kendi tedbirimizi kendimiz almaktır. Zira iktidar izlemeye devam edecek" diye konuştu.

O mezraya hiç elektrik gelmedi ... DEDAŞ dilekçeye cevap vermeyince İHD'ye başvurdular