Para kaçıran işadamı anlattı: Offshore şirket sahipleri Pandora Papers sızıntılarından nasıl etkileniyor?

Kimliği gizli iş insanı: 'Bu sistemde mağdur olanlar küçük şirketler, kazananlar ise büyük şirketler ve politikacılar.'

Para kaçıran işadamı anlattı: Offshore şirket sahipleri Pandora Papers sızıntılarından nasıl etkileniyor?

Pandora Papers sızıntıları sonrasında Türkiye ve dünyada vergi cennetlerinin yarattığı eşitsizlik ve adaletsizlik tartışmaya açıldı. Denklemin diğer ucundaki offshore şirket sahiplerinin sızıntılardan nasıl etkilendiği merak konusu oldu.

ICIJ'in önceki offshore sızıntılarında adı geçen Türkiye'den bir iş insanı, sızıntılardan sonra hayatının nasıl değiştiğini ve offshore sistemini neden kullandığını DW Türkçe'ye anlattı.

"Pandora Papers sızıntıları beni çok fazla mağdur etti" diyen iş insanı, 'işinizi nasıl etkiledi' sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Finansal anlamda mağdur etti. Bir kere bunun böyle ortaya saçılıp dökülmesi, her şeyden önce şöyle bir şey var: Offshore'da şirketi olan herkes hani kaçak göçek peşinde değil. Daha doğrusu oradaki herkes aynı değil tabii. Yani mesela adam politikacı işte rüşvet alıyor, onu yapıyor, bunu yapıyor. Hani o adam da orada. Benim adım da orada. Şimdi Panama Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış bir ülke. Dünya denizcilik filosunun yüzde 70'i, 80'i belki Panama bayraklı, Panama devletine kayıtlı. Bu ülkenin kendine has bir vergi sistemi var mı, var. Vergi cennetiyse de orada da vergi veriyorsun. Ama şimdi burada kurumlar vergisi KDV yüzde 40'lık bir orana varıyor. Devlet bana diyor ki, "İster on bin lira kazan, ister on milyon dolar kazan. Bana senede şu kadar sabit ver." Ne diyeceksin? Şimdi ben bir vatandaşsam ve Panama devleti de bunu bütün insanlara açtıysa ben bundan niye faydalanmayayım?"

ETİK TARTIŞMASI

Offshore şirket sahibi, 'Siyasetçiler de, rüşvet alan da, kara para aklayan da bu sistemi kullanıyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?' sorusuna ise şöyle cevap verdi:

"Denize gittiniz mi herkes giriyor o denize. Köpek de giriyor, siz de giriyorsunuz, sevmediğiniz bir insan da girebiliyor yani. Şimdi buradaki mevzu şu. Ben ticaret yapıyorum.

İşin bir vergi kolaylaştırma boyutu var. Daha az vergi ödeme boyutu var. Bu işin yüzde 60'ı 70'i bu… Ama şöyle bir durum var. Mesela bütün bu gemiler neden Panama bayraklı? Çünkü armatörler, gemi sahipleri ve denizcilik işi yapan insanlar çok büyük riskler altında çalışıyoruz biz. Şöyle ki bir yerde bir şey olduğu zaman yani ben bir işten 2-3 bin dolar, 4 bin dolar, yerine göre 5 bin dolar para kazanıyorum. Yaptığım anlaşmadan başıma gelebilecek olan risk 100 bin dolar, 500 bin dolar, 1 milyon doları bile bulabilir. Şimdi bir geminin sahibi var. Gemiyi tutan kişi var. Yani o gemiye mal koyup taşıtan kişi var. Bir de ben varım aradaki aracı. Ben bunlara aracılık yapıyorum. Yük taşımak isteyen insana gemi buluyorum. Gemisine yük arayan adama da yük. Şimdi bu yükün sahibi Panama'da. Yani Panamalı bir firma. Veya herhangi bir offshore firma. Geminin sahibi de öyle bir firma kullanıyor.

Aracı olduğum gemiyle ilgili hukuki bir sıkıntı çıktığı zaman Panama'daki adamın yakasına nasıl yapışacaksın? Senin yakana yapışacaklar. Ama milyon dolarları onlar kazanıyor. Yani hukuki, illegal bir durum olduğunda en azından senin de kendini güvenli hissedebilmen için, ikisinin olduğu gibi senin de Panama'da olman gerekiyor."

'BU BİR SEKTÖR'

Finansal sistemin kendilerini bir offshore merkezinde şirket açmaya zorladığını kabul eden şirket sahibi, durumu şu şekilde özetledi:

"Şimdi evet, bu bir sektör. Panama'ya benzer bir sürü farklı ülke var. Polonya bile aynı şeyi yapmaya çalışıyor mesela. Sonra devletler "second registry" diye bir şey çıkardılar. Dediler ki tamam gel sen, ben senden vergi almayacağım. Panama'da olsun şirketin ama gemin mesela Türk bayraklı olsun. Şu an Polonya da bunu deniyor. Litvanya, Letonya da... Ekonomik gücü olmayan ülkeler bunu deniyorlar. Estonya da "gel siber şirket kur, vergi almayalım" diyor. Yani bunun Panama'nın yaptığından farkı yok."

'Bütün ülkeler şirketlerin vergi cennetlerine kaçmasına izin vermese ve her ülke kendi vergisini alsa daha iyi olmaz mı?' sorusuyla karşılaşan iş insanıi şu ifadeleri kullandı:

"Şimdi bakın ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir insanım. Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinde şirket kurdum ama Türk gemisine hizmet vermiyorum. Malı taşıyan geminin sahibi İsviçre'de, malı taşıtan da başka bir yerde. Şimdi ben yurt dışında hizmet yapıyorum ve o parayı Türkiye'ye getiriyorum. Bin dolar, 2 bin dolar, 5 bin dolar. Birikiyor, birikiyor. Ay sonunda atıyorum oluyor sana 25 bin, 30 bin dolar. Böyle bir ciro yapıyorum şirket olarak.

Şimdi bunun yüzde 22'sini Türkiye Cumhuriyeti devletine vergi olarak ödediğim zaman benim ayakta kalmam çok mümkün olmuyor. Yani az vergi ödeyeyim de vergi vermeyeyim, kazandığım her şeyi de cebime atayım. Evet eyvallah ama sürdürülebilir bir şey değil. Yani şöyle düşünün. Her ay 25 bin, 50 bin, 100 bin dolar. Öbür ay ya da 2-3 ay iş yapamadığın zaman devlet sana gel ben yüzde 22'sini sana vereyim diye bir şey demiyor. Yani bu vergi sistemiyle, bu vergilerle kimsenin ayakta kalması mümkün değil."

'Offshore, kara para aklama, kaçakçılık ve benzeri şeylerin önünü açan bir sistem. Vergi cennetlerinde gizlilik çok üst seviyede olduğu için de bir şeylerin kontrolü çok zor. Sizce regüle edilmesi gerekir mi bunun?' sorusunu ise belgelerde ismi geçtiği için finansal işlemlerini göremez olduğunu belirterek yanıtlayan şirket sahibi, şunları söyledi:

"Zaten şu anda acayip regüle durumda. Panama Papers'ta benim ismim göründü diye ben birçok finansal işlerimi göremez oldum. Hollanda'da firmam var, Dubai'de, İspanya'da, Amerika'da firmam var. Banka benim şirketime hesap açmıyor. "Panama belgelerinde isminiz geçiyor" diyor. Tamam ismim gözüküyor da ben teftişe açığım. Gel bana. Bir tane şirket, işte dosyalarını ele geçiriyorlar. Hack'liyorlar. Nasıl yapıyorlarsa bilmiyorum. O avukatlık şirketi de benim kullandığım şirket. Mesela oradan buradan şuradan banka hesaplarını kapattılar bizim. Yani benim Türkiye'deki resmi şirketimin. Çünkü burada, Türkiye'de bir limited şirketim var. Yani vergisini veriyorum vesaire. Bunun hesabını niye kapatıyorsun? Ne alakası var? Banka "Başka bir yerden hesap açsanız daha iyi olur" diyor. Yani zararı bu.

Öte yandan da bu regüle edilir mi? Şu an mesela benim tanıdığım en az 200 firma var ki bunların hepsi yangına düşmüş gibi. Yani Panama Papers patladı. Benimle beraber oradaki birçok firmanın hesapları kapatıldı. Bankalar "alın" dediler "hesaplarınızı çekin buradan". Yani 5 bin dolar birinde, 10 bin birinde, 12 bin dolar birinde. Bu bankalarda benim paralarım da kaldı. Çek vermiyor banka hesabını kapatmış, dondurmuş. Şimdi şöyle bir şey var. Sen de gidip şimdi herhangi bir iş yapmasan da orada bir şirket açabilirsin. Artık yapamazsın ama o zaman o şirkete bir de banka hesabı açabiliyordun.

Oradaki o şirkette senin ne iş yaptığının ne ettiğinin hiç önemi yok. O banka hesabına benden para istiyorsun, ben gönderiyorum. Diyelim ki sen politikacısın, ben de oraya gönderiyorum, verdiğin hesaba, yani cebine koyacağıma o parayı oraya gönderiyorum ve sen o parayı orada kullanıyorsun. Sana kimse de bu parayı nereden buldun, bu para nereden geldi diye sormuyor. Şimdi bunun nesini regüle edeceksiniz? Yani regüle edilmesi gereken varsa bu sistemi kullanan insanlar değil, bu sistemi kuranlar. Git Panama'yla konuş. Yani sen ülkeyi tanımışsın. BM'ye almışsın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Avrupa Birliği herkes tanıyor. Dünyaca tanıyorsunuz ama bu ülkelerin içinde olan biten şeyleri kabul etmiyorsunuz."

'ONLAR HALA BEYEFENDİ'

2016'da yayınlanan Panama Papers sızıntıları ile ilgili bir soruyla karşılaşan şirket sahibi, o zamandan bu yana neler değiştiği şöyle aktardı:

"Yani öncesi şuydu: Bir tapu vardı. Bu tapu senedi kimin elindeyse firmanın sahibi oydu. İsim vesaire yazmıyordu. Bilinmiyordu. Hatta şunu yapıyorlardı. Atıyorum Saint Nevis adası, Saint bilmem ne adası... Karayipler'deki o küçük adaların birinde bir firma kurup, o firmayla gidip Panama'da firma kuruyorlardı. Hatta Panama'daki o firmayla gidip başka bir firma daha kuruyorlardı. Dolayısıyla takip edemiyordun.

Ama şu anda sistem tam olarak böyle değil. İlk sızıntılardan sonra değişmeye başladı. Herkes bu sistemi nerede nasıl tekrar yaratacağız, onun peşinde. Biz bu sistemi biraz daha az vergi verip ayakta kalmak için kullananlar veya kendini güvende tutmaya çalışanlar olarak dışarıda kaldık. İllegal bir şey olursa, "bütün ilgili kişiler orada, ben de burada ortada kalmayayım" diyenler. Biz hepimiz açıkta kaldık. Yine siyasetçisi, ya da büyük işler yapan, kara para aklayan insanlar, onlar devam ediyorlar. Nasıl devam ediyorlar bilmiyorum. Onlar beyefendiler hala. Yani Panama'daki firmalarını gösterip o adam Türkiye'de hesap açıyor, ama ben açamıyorum."

OFFSHORE ŞİRKET NASIL AÇILIYORDU?

İsmi gizlenen kişi, 'bu sistemde yer almak için ne yapmak gerekiyordu?' sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Şirketi kurmak için 2 bin, 3 bin dolar veriyordun bu "aracı kurumlara". Sonra da her yıl ortalama bin, 1500 dolar ödeme yapıyordun. Senin için adına banka hesabı açıyorlardı. Evrakları gönderiyorlardı. Hala bütün bu offshore ülkelerde firma açabiliyorsun. Ama banka hesabı yok. Banka hesabı açmıyorlar. Banka hesabı olmayınca zaten bunun manası yok."

Panama Pandora Papers