Pervin Buldan: 7 Haziran'daki ruhu tekrar yakaladık
'Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü' beşinci gününde.
ARTI GERÇEK - HDP'nin iki koldan Ankara'ya başlattığı "Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü" devam ediyor.
Eş Genel Başkan Pervin Buldan ve milletvekilleri ile HDP'li kadınlar, eski Genel Başkan Figen Yüksekdağ'ın tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi'ne giderek açıklama yaptılar.
Açıklamanın yapıldığı Kandıra Cezaevi’nde Figen Yüksekdağ'ın dışında tutuklu kadın siyasetçiler Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel, Aysel Tuğluk, Edibe Şahin ve Nurhayat Altun gibi çok sayıda kadın siyasetçi bulunuyor.
İstanbul eksenli yapılan eylemlerin son günü HDP'nin Kadın Meclisi tarafından düzenlendi. Sabahın erken saatlerinde HDP Sultangazi İlçe binasında bir araya gelen partili kadınlar, hazırlıklarını tamamlayarak, konvoyun başladığı Sultan Gazi kavşağında toplandı.
HDP'li kadınlar tutuklu siyasetçiler Fatih Sultan Mehmet Köprüsü girişinde için mor, beyaz renklerinde balonları uçurdular.
HDP Kandıra Cezaevine gidiyorhttps://t.co/z3mzD95sFw pic.twitter.com/rnUcEm1meW
— +GERÇEK (@artigercek) June 19, 2020
Burada çok sayıda çevik kuvvet polisi getirilerek, TOMA ve zırhlı araçlarla kavşağı çembere alındı.
BU YOLUN SONUNDA BARIŞ, DEMOKRASİ VE ADALET VAR
Sultanbeyli' de konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yarın Ankara'da deklarasyon açıklayacaklarını belirterek, "Farklı etkinliklerle yürüyüşü devam ettireceğiz. Bu yol uzun bir yol. Bu yolun sonunda barış, demokrasi ve adalet var" dedi.
Partisinin tutuklu isimlerini sıralayan Buldan yürüyüşe yönelik engellere ilişkin, "Halkımızla bir araya gelmemize sizin faşizm koşullarınız engel olamaz, HDP'nin darbeye karşı yürüyüşünü hiçbir şekilde hiçbir şartta engelleyemeyeceksiniz. Biz bu ülkede barışın, demokrasinin ve özgürlüklerin teminatıyız. Biz demokrasiyi ve barışı savunan partiyiz" dedi.
HDP konvoyu Sultanbeyli'de: Pervin Buldan açıklama yapıyorhttps://t.co/z3mzD95sFw pic.twitter.com/5B1EDGiYqh
— +GERÇEK (@artigercek) June 19, 2020
Buldan, "Haksız bir şekilde iradeleri gasp edilmiş milletvekillerimiz ve eşbaşkanlarımızın cezaevlerinde haksız bir şekilde tutulduklarını biliyoruz. Bu hukuksuzluklara karşı başlattığımız yürüyüşümüz amacına ulaşacaktır. Arkadaşlarımız özgür kalana kadar yürüyüşümüz devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Kendilerine gösterilen ilgiye ve yürüyüşlerinde emekleri olanlara teşekkür eden Buldan, şunları söyledi: "Demokrasi yürüyüşümüzü yarın Ankara'da tamamlıyoruz. Ankara'da belirli bir yerde, bir deklarasyonla birlikte yürüyüşümüzü tamamlayacağız. Ancak bu yürüyüşü sonlandırmayacağız. Farklı etkinliklerle sizlerle bu yürüyüşü devam ettireceğiz. Bu yol uzun bir yol. Bu yolun sonunda barış, demokrasi ve adalet var" dedi.
7 HAZİRAN'DAKİ RUHU TEKRAR YAKALADIK
Edirne Kolu'nun Kandıra yolculuğunu takip eden Artı Tv Muhabiri Nalin Öztekin'e konuşan Pervin Buldan, " 7 Haziran'daki o ruhu tekrardan yakalamak, bir kez daha HDP'nin umut olduğunun, HDP'nin Türkiye halklarının tek seçeneği olduğunun bir göstergesi" ifadesinde bulundu.
Yürüyüşe ilişkin değerlendirmelerine devam eden Buldan, "Kandıra Cezaevi'nde kadın tutuklu arkadaşlarımız var. Figen Yüksekdağ, Gülten Kışanak, Sebahat Tuncel, Gülser Yıldırım ve Aysel Tuğluk'un olduğu bir cezaevi. Onlarla dayanışma duygularımızı paylaşmak üzere Kandıra Cezaevi'nin önüne gidiyoruz. Giderken bir ilgide var. İnsanlar konvoyu görünce zafer işareti yapıp, selam veriyorlar. Birkaç gündür, özellikle yürüyüş başladığı günden beri; Twitter'da 7 Haziran ruhu tekrar yakalanıyor mesajı veriliyor. Bu önemli aslında yani hedefinin büyümesini gören, HDP'nin çoğaldığını görenler, HDP'nin gittikçe Türkiye toplumuna cesaret ve umut verdiğini görenler...
MÜCADELE ALANIMIZ SADECE MECLİS DEĞİL
"Aslında HDP' den rahatsızlık duyanlar televizyonlardan eleştiriyorlar. Sokaktaki kadındır bizim umudumuz; salonlarda meydanlardan mahallelerde, alanlarda, meydanlarda mücadele edenlerdir. Bize, umut besleyen kadınlardır.
"Bizim mücadele alanımız sadece Meclis değil. Bizim mücadele alanımız ağırlıklı olarak meydanlardır, sokaklardır. HDP aynı zamanda bir kadın partisidir. Dolayısıyla siyaset yapmak isteyen kendi emeğinin sömürüldüğünü gören her kadın ve yine hakkı gasp edilen her kadın HDP içerisinde kendisini bulabilmeli ve HDP'de siyaset yapabilmeli. HDP'nin kapısı bütün kadınlara açıktır.
'4 KASIM 2016'DAN BERİ SİYASİ DARBELER BİTMEDİ'
HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Kandıra Cezaevi önünde açıklama gerçekleştirdi.
"Kandıra Cezaevi'ne Kandıra'daki kadın yoldaşlarımıza selam vermek için onlarla dayanışma duygularımızı paylaşmak için buraya geldik" diyen Buldan, "Kandıra Cezaevi'nde milyonlarca insanın iradesi olan kadın temsilcilerimiz kadın yoldaşlarımız kadın milletvekili ve kadın belediye eş başkanı arkadaşımızın binlerce arkadaşımızın bugün çeşitli cezaevlerinde rehin olarak tutulduğunu biliyoruz. 4 Kasım 2016 tarihinde AKP hükümetinin siyasi darbe sonucunda başta kadınlar olmak üzere bu ülkede siyaset yapan, milletvekilliği yapan, belediye eş başkanlığı yapan arkadaşlarımızı rehin alarak cezaevlerine koydu. O günden beri bu siyasi darbeler bitmedi ve sürekli devam etti" ifadelerini kullandı.
#CANLI HDP'nin ‘Darbeye karşı Demokrasi yürüyüşü'nün Edirne kolu Kandıra'da. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan açıklama yapıyor.. https://t.co/kR4dAYkBYg
— Artı TV (@ArtiTV_) June 19, 2020
'SİYASETEN ELDE EDİLEMEYEN HER MEVZİ GASP EDİLİYOR'
Salgın sırasında dahi kendilerine yönelik saldırıların durmadığını ve siyasi olarak kazanılamayan belediyelerin kayyım marifetiyle alındığını bwlirten HDp Eş Genel Başkanı Buldan, "Kazandığımız elde ettiğimiz her bir mevzi, siyaseten kazanılamayan, siyaseten AKP'nin elde edemediği ve zorla, gasp edilerek, halkın iradesini yok sayan, iradesini yok sayarak ne yazık ki, elde edilmiş durumdadır.
"Evet bugün HDP'nin binlerce seçilmiş temsilcisi ve HDP'ye gönül veren, HDP'ye oy veren onbinlerce insan cezaevinde rehin olarak tutuluyorlar. AKP hükümetinin özellikle belediye eş başkanlarının yerine kayyım ataması tam da siyasi bir siyasi bir darbedir. Bu darbe pandemi sürecinde de devam etti. 12 belediyemize pandemi sürecinde bir kez daha kayyım atandı ve halkın iradesi yok sayıldı. TBMM'de bu halkın iradesi olan vekillerin, milletvekilliği düşürüldü. Leyla Güven'in, Musa Farisoğullarının, Enis Berberoğlu'nun vekillikleri düşürülürken aslında bu halkın iradesine bir kez daha saygısızlık, haksızlık, hukuksuzluk yapıldı."
'KADIN KAZANIMLARI, KADINLAR MÜCADELE ETTİĞİ SÜRECE VAR OLACAKTIR'
Cezaevlerinde bulunan siyasetçilerin yolundan yürüdüklerini belirten Buldan; "Bu yol onların bize bıraktığı yoldur ve arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşanlar değin bu mücadele devam edecektir. Kadın kazanımlarına her yerde darbe yapıldığını biliyoruz ve görüyoruz. Kadınların elde etmiş olduğu bütün kazanımlar AKP hükümetinin kadına bir düşman olarak gördüğü bir anlayışla bizlerin elinden alınmaya çalışılsada kadın kazanımları bu ülkede kadınlar mücadele ettiği sürece var olacaktır.
"Evet şöyle ya da böyle bu arkadaşlarımız günü geldiğinde mutlaka özgürlüklerine kavuşacaklar. Ancak bu kararları alanlar, onları içeride rehin tutanlar kendi vermiş oldukları olduğu bu kara ve talihsiz kararların altında mutlaka ezilecekler. Onlar, hukuk karşısında mutlaka hesap verecekler ve onların kararları tarihin çöplüğüne mutlaka gidecek.
"Bu yürüyüş burada bitmeyecek. Bu yürüyüş Türkiye'nin barışı içindir. Bu yürüyüş kadınların özgürlüğü içindir. Bu yürüyüş Türkiye'nin demokrasisi içindir ve bu yürüyüş Türkiye halklarının geleceği içindir.
"Bizim bu ülkeye barıştan başka, demokrasiden başka, özgürlüklerden başka getirmek istediğimiz bir şey yoktur Türkiye halkları elbet bir gün bunları elde edecektir."