Plaza çalışanlarına su bile yasak

HABER MERKEZİ - Plaza işçilerinin yoğun baskı altında olduğunu belirten işten çıkarılan Kod-A işçileri, "Çok verimlilik elde etmek amacıyla telefon kullanmak yasaklanıyor, su içmek dahi zaman kaybı olarak görülüyor, lavaboya gitmek birkaç dakikayla sınırlı tutuluyor" dedi.

İstanbul'da son yıllarda artan plazaların sayıları ile birlikte buralarda çalışan işçi sayısında da yoğun artış oldu. Kötü koşullarda çalışan işçiler, her an işten çıkarılma tehdidi ile de yüz yüze. Bu işçilerden bazıları olan Kod-A işçileri, Türkiye Sosyal Sigortalar, Eğitim, Büro, Ticaret, Kooperatif ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası'na (Sosyal-İş) üye oldukları için işten atıldı. İşten çıkarılmalarının ardından 1 Ekim'de Türk Telekom'un Güneşli'de bulunan merkez binası önünde eylem başlatan işçiler, 37 gündür işlerine dönmeyi talep ediyor.

'SU İÇMEK ZAMAN KAYBI OLARAK GÖRÜLÜYOR'

İşten çıkarılan Kod-A işçisi Yasin Aslantaş, kendi çalışma koşullarıyla İstanbul'un çeşitli noktalarında plazalarda çalışan işçilerin sorunlarının ortak olduğuna dikkat çekti. Yoğun çalışma saatlerine maruz kaldıklarını ifade eden Aslantaş, "Çok verimlilik elde etmek amacıyla telefon kullanmak yasak, su içmek dahi zaman kaybı deniliyor. Daha da vahim olanı, lavaboya gitmek birkaç dakika ile sınırlı tutuluyor" dedi.

Her işçiye bir kota zorunluluğu getirildiğinin altını çizen Aslantaş, oturdukları masada dahi su içemediklerini ve yöneticiler tarafından sürekli olarak, "Bunu yapmayın illa başınıza bir çoban mı gerek" sözleri ile aşağılandıklarını da dile getirdi. En kötü çalışma koşullarının plazalarda çalışan işçilerde olduğunu anlatan Aslantaş, "Yoğun baskılara rağmen en örgütsüz işçiler de plaza işçileri. Biz de bu baskılara dur demek için sendikalı olduk. Çünkü işçiler birlik olursa ve mücadele ederse; ancak bu baskılara dur diyebilir" diyerek tüm plaza işçilerini sendikalı olmaya ve baskılara karşı mücadele etmeye çağırdı.

Sendikaya üye oldukları için işten atılan Kod-A çalışanları.

'ASLINDA HERŞEY BİR BALKABAĞI'

İşten çıkarılan bir diğer Kod-A işçisi Nurten Varlık ise, günde ortalama 10 saat çalışmalarına rağmen fazla mesai ile çalışma zorunluluğuna maruz bırakıldıklarını dile getirdi. Esnek çalışma saatlerinin yanı sıra özellikle kadın işçi olarak daha fazla zorlandıklarını vurgulayan Varlık, "Bir kadın arkadaşımız rahatsızlandığı zaman iki kişi birlikte lavaboya gidiyoruz ve bunun yüzünden tutanak tutuluyor. Yöneticilerin hitap biçimleri rahatsız edici boyutlarda ve bu sürekli olduğu zaman kendinizi kötü hissediyorsunuz" dedi. Plazalarda çalışan işçilerin çoğunun üniversite mezunu olduğunu, modernize edilmiş bir ortamda çalışmalarına rağmen yaklaşımların çirkin olduğunu söyleyen Varlık, "Dışarıdan görüntüsü güzel olsa da aslında her şey bir balkabağı" sözleriyle çalışma koşullarını tanımladı.

'LAVABOYA GİTTİĞİ İÇİN TUTANAK TUTULDU'

İşten çıkarılan Yusuf Saltan da, bir işçinin 4 dakikada iş alanından lavaboya gitmek için ayrıldığı için hakkında tutanak tutulduğunu anlattı. Tutanaklar aracılığıyla işçilere baskı kurulduğunu dile getiren Saltan, "Bu tutanaklar ile işçiler işten atma tehditlerine de maruz kalıyor" diye konuştu. (Mezopotamya Ajansı)