Prof. Dr. Ergör: Deprem bölgesinde 'asbest' tehlikesi geri planda kalıyor
Artı Gerçek - Maraş merkezli depremler sonrası uzmanlar, enkazdan çıkan asbest tehlikesine ilişkin uyarılarda bulundu. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Alparslan Ergör "Deprem bölgesinde insanların o kadar yaşamsal gereksinimleri var ki, asbest geri planda kalıyor" dedi. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkan Yardımcısı Selda Altıntop ise bölgedeki kişilerin etkin şekilde korunmadığını, FFP-3 tipi maskelerin kullanılması gerektiğini söyledi.
Yüksek miktarda asbestin açığa çıktığı bölgede, sıradan maskenin korunma için yeterli olmadığını belirten Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkan Yardımcısı Selda Altıntop, "Asbest ciddi bir madde. Solunma ve akciğerlere yerleşmesiyle, ne yazık ki bizi akciğer ve solunum yolları hastalıklarıyla ve kanserle karşı karşıya getiriyor. Binalarda kullanıldığını biliyoruz. Binaların aniden hızlı bir şekilde yıkılması, ortaya yüklü miktarda toz çıkardı. Ne yazık ki ister istemez bu maddeler havada asılı kalıyor. Bu nedenle de solunuyor. Enkazlarda çalışanlar, operatörler, görevliler var. Bölgedeki kişilerin etkin bir şekilde korunması yok. Normal maskelerin kullanılmasından daha öte mutlaka toza karşı bizi koruyan FFP-3 tipi koruyuculuğu yüksek derecelendirilmiş maskeler kullanılmalı" dedi.
'OPERATÖRLER TULUM GİYMELİ'
Operatörlerin hafriyatı kaldırma anında mutlaka kişisel koruyucu tulum giymesi gerektiğini ifade eden Altıntop, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enkaz kaldırma sürecinin çok kısa olmayacağını biliyoruz. Yıkılan bina sayısı çok fazla. O bölgede sürekli tozuma mevcut. Uzun bir süre asbest havada asılı kalacak. Yakınlarda çadırlar var. Onları da düşünmek gerekiyor. Mutlaka maskeyle kendilerini korumaları lazım. Asbest rüzgarla taşınıyor. Havada asılı kaldığı için bizler asbesti soluyoruz. Asbest lifsi bir malzeme. Lifler çeşitliliğine göre daha sert ve yumuşak olabiliyor. Asbesti solunum yoluyla vücudunuza aldığınızda, asbest lifleri iğnemsi yapısı nedeniyle akciğere tutunuyor. Orada çoğalması nedeniyle asbeste bağlı bazı hastalıklar ortaya çıkıyor. Akciğer zarı kalınlaşması, akciğer zarının su toplaması ve kanserler asbeste bağlı hastalıklardır."
'ASBEST GERİ PLANDA KALIYOR'
DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Alparslan Ergör ise "Deprem bölgesinde insanların o kadar yaşamsal gereksinimleri var ki, asbest geri planda kalıyor ancak enkaz kaldırma çalışmaları uzun süre devam edecek. Oradaki tozun, yıkıntının kaldırılması ve yaşanabilir bir alan oluşturulması uzun zaman alacak. Başta asbest olmak üzere pek çok kirleticinin varlığı devam edecek. Bugünden tezi yok, yalnızca enkaz kaldırma işinde çalışan kişilerde değil, o bölgede görev alan herkeste süreci izlemememiz gerekiyor" dedi. (DHA)
Hataylı depremzede: Çadırları Kızılay’ın sattığı kişilerden satın aldık
Deprem bölgesinden diğer illere göç edenlerin sayısı 2 milyonu aştı