Prof. Dr. Süleyman Pampal: Savrun fayının çok büyük deprem yaratma potansiyeli yok
Artı Gerçek - Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Osmaniye'nin Kadirli ilçesine giderek Çardak ile Savrun faylarının birleştiği bölgelerde beş gün boyunca inceleme yaptı.
Maraş merkezli depremlerin yıkıma neden olduğu kentlerden Osmaniye'nin Kadirli Belediye Başkanı Ömer Tarhan'ın daveti üzerine bölgeye giden Pampal'a jeoloji uzmanları Dr. Hüseyin Kozlu ve Ergun Yiğit eşlik etti.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Maraş'ın Göksun ilçesinden Osmaniye'nin Kadirli ilçesine kadar tarama yaptıklarını anlatarak, "Öncelikle Savrun fayının kuzey kesimini incelemek istedik. Göksun'dan Ekinözü'ne kadar 7,6'lık depremin olduğu Çardak fayını ayrıntılı bir şekilde inceledik. Güneye doğru dirsek yapan Çardak fayının Savrun fayıyla birleştiği bölgeye doğru uzanan kesimde kırılmalar olduğunu gördük. Bu olumlu bir işarettir. Yani Savrun fayını oluşturan önemli parçalardan birinin kırılmış, enerjisini boşaltmış olduğu ön bulgusunu söylemek mümkün" diye konuştu.
'KUZEY KESİMİNİN ÖNEMLİ BİR KISMI KIRILMIŞ'
Prof. Dr. Süleyman Pampal, inceleme sonucunu şöyle anlattı:
"Savrun fayının bulunduğu bölge, 7.7 ve 7.6'lık depremlerin bulunduğu bölgedeki kabuk yapısından farklı bir yapı. Kireç taşı blokları var. Bunların sınırlarında enerji daha kolay absorbe edilebilir. Krip dediğimiz sürünme hareketi olabilir. Enerji tamamıyla biriktirilmez. Ufak ufak boşalır ve çok büyük depremlerin olmasının da önüne geçilmiş olur. Güneye doğru Savrun fayı çevresinde çok büyük deprem yaratma potansiyeli olduğunu söylemek şu anda mümkün değil. Kuzey kesiminin önemli bir kısmının kırılmış olduğu söylenebilir. Kırılmalarla birlikte o bölge enerjisini boşaltmış demektir. O bölge zaten artçıların da yoğun olarak gerçekleştiği bölge. Artçı yığılmalarını harita üzerinde izlediğiniz zaman fayların yerlerini görebiliyorsunuz. Sonuç olarak çalışmalarımız oldukça verimli geçti. Bölgede insanların aşırı tedirgin olması için bir neden olmadığı sonucuna vardık." (DHA)