Profesörün öğrencilere hakareti: Ne münferit ne tesadüfi; akademinin geldiği durum
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Enver Bozkurt, sınavlarda kamera istemeyen öğrencilere yayınladığı video ile hakaret etti.
ARTI GERÇEK- Pandemi ile birlikte kapanan okullarda online sisteme geçildi. Uzaktan eğitim ile birlikte yapılacak sınavlarda öğrencilerin kopya çekmesine karşı bazı önlemler alındı.
Kimi üniversiteler öğrencilere ayna gönderirken kimi üniversiteler ise çift kamera sistemini zorunlu kıldı.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Bozkurt ise online yapılacak sınavlarda kamera istedi. Bozkurt, sınavda kamera istemeyen öğrencilere yayınladığı video ile hakaret etti.
Bozkurt, videoda "Saygısızlık edip okulda kaos çıkarmaya çalışan terörist bozuntusu kişiler var. Bunlar şerefsizdir, adidir, bu görüşümde sonuna kadar diretiyorum," dedi.
'BU OLAY NE MÜNFERİT, NE TESADÜFİ; AKADEMİNİN GELDİĞİ DURUM'
Konuyu sosyal medyadan duyuran Öğrenci Sendikası "Bize insan değil diyorsunuz, asıl siz bu üslupla hoca değilsiniz!" diyerek Bozkurt'a istifa çağrısı yaptı.
Konuyla ilgili Artı TV canlı yayına bağlanan Öğrenci Sendikası temsilci Berat Çelikoğlu, "İstfa çağrımız muhtemelen karşılık bulmaz. Çünkü ülkemizde şu an akademinin geldiği durum itibariyle bu olaylar ne münferti ne de tesadüfi, sürekli olarak karşılaştığımız durumlar. Dolayısıyla biz oradaki istifa çağrısını biraz vicdanına seslenmek için yaptık" dedi.
Çelikoğlu, "Sürekli şöyle olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Bir üniversitede bir akademisyen ya da dekan, öğrencileri tacviz eden söylemlerde bulunabiliyor, öğrencilere hakaret edebiliyor, maddi imkanı olmayan öğrencilere 'imkanınız yoksa okumayın kardeşim' diyebiliyor. Bu son olay da aslında bunlardan bir tanesi, bu zincirin bir parçası," diyerek şöyle devam etti:
"Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde karşılaştığımız olay aslında hukuk fakültesinde 'dekan' olan kişinin öğrencilere yönelik ağza alınmayacak laflar etmesi bizm şu anda ülke olarak akademide geldiğimiz durumu gözler önüne seriyor. Rektör atamaları da bunun bir parçası. Üniversiteden paydaşların dışarı itilmesi ve bir takım kişilerin ağzından çıkan sözlere bakarak kararlar alınması, üniversitelerin dizayn edilme sürecinin bir ürünü. Biz her alanda tepkimizi dile getirip, bu tarz insanların bize hoca olamayacağı gerçeğini söylemek istiyoruz. Belli ki bu insanların hukuk namına öğrencilere sunabileceği hiçbir bilgi yok."
'DAHA KENDİ PARTİNİZDEN ADAY GÖSTERMEYECEĞİNİZ BİRİNİ NEDEN REKTÖR OLARAK ATIYORSUNUZ?'
Çelikoğlu, Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör ataması hakkında ise şunları söyledi:
Melih Bulu ile ilgili şöyle bir durum var. Daha önce iktidar partisinden belediye başkan aday adayı olmuş, aday gösterilmemiş. 2015'te milletvekili aday adayı olmuş, aday gösterilmemiş. Şimdi bu kişiyi alıp Türkiye'nin en prestijli üniversitelerinden birine rektör olarak atıyorsunuz ve bu direkt cumhurbaşkanının kararıyla gerçekleşiyor. Şunu sormak lazım; siz daha kendi partinizden aday olarak göstermeyeceğiniz birini, neden rektör olarak atıyorsunuz? Hangi akademik yeterliliğine güvenerek ya da hangi eğitimci özelliğine güvenerek bunu yapıyorsunuz? Bu tip atamalara o yüzden 'kayyım' diyoruz. Bu hocalar bizim rektörümüz olamazlar. Üniversitenin akademik özerkliğini sağlayacağına inanmıyoruz. Bilimin rehberliğinde okulumuzu daha iyi yerlere taşıyacağına inanmıyoruz. Bu atamaları en azından öğrenciler adına kabul etmiyoruz.