'Provakasyon açıklaması Erkan İbiş'in sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor'
Emek ve meslek örgütleri Ankara Üniversitesi’nde yaşanan saldırılara ilişkin; 'SBF öğrencilerinin ve akademisyenlerinin can güvenliği sağlanmalıdır.'
Ankara Üniversitesi(AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde(SBF) öğretim üyeleri ve öğrencilere yönelik saldırıyla ilgili olarak, Mülkiyeliler Birliği’nde açıklama yapıldı.
Mülkiyeliler Birliği’ndeki toplantıya TMMOB adına Genel Başkan Emin Koramaz, TTB ardında Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Vedat Bulut, Eğitim Sen adına Genel Merkez Yöneticisi Özgür Bozdoğan, İlhan Cihaner ve Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Dr. Dinçer Demirkent ile Genel Sekreteri İlker Akcasoy katıldı. Toplantıya KESK Genel Merkez yöneticileri de katılarak destek verdi.
19 Kasım’da AÜ SBF’de saldırıya dair yaşanan şiddetin SBF Dekanlığı tarafından değerlendiriliş biçiminin kaygılarını artırdığına vurgu yapan açıklamayı kurumlar adına Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Dr. Dinçer Demirkent yaptı.Demirkent " Eğitim-öğretim hakkının korunabilmesinin ve hepsinden öte can güvenliğinin sağlanabilmesinin temel koşulu özgür bir öğrenme ikliminin idareciler tarafından sağlanması ve korunmasıdır" ifadesinde bulundu.
Demirkent saldırı ile ilgili, "Güvenlik görevlileri bir eğitim-öğretim kurumunun içerisinde, barışçıl oldukları görüntülerden açık olan fakülte öğrencilerine karşı hukuka aykırı biçimde ve yetkileri olmamasına rağmen cop kullanmışlar, baş ve boyun bölgelerine cop ile vurmak suretiyle öğrencileri darp etmişlerdir.
Bu olayın ardından sosyal medyada kendilerini ülkü ocakları mensubu olarak tanımlayan saldırgan bir grup SBF’de görevli akademisyenler de dahil olmak üzere fakülte mekanlarında bulunanlara saldırmış ve öğretim üyelerimiz ile öğrencilerimizi darp etmiştir. Akşam saatlerinde ise yine aynı grup Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin bahçesine gelerek "ülkücü yemini" etmişlerdir" dedi.
ÜLKÜ OCAKLARI PANKARTI ASIP FOTOĞRAF ÇEKEN KİŞİLERİN KORUNMASINDAN VAZGEÇİLMELİDİR
AÜ yönetiminin tutumunu eleştiren Demirkent ; "Ancak SBF Dekanlığı ve SBF Dekanlığı’nın açıklamasını paylaşan Ankara Üniversitesi yönetimi, kendi personelinin ve darp edilen öğrencilerinin can güvenliğinin sağlanmasına dair hiçbir tavır almamıştır. Hatırlatmak isteriz ki yapılan resmi açıklama ile yaşananların "provokasyon" olarak nitelenmesi rektör Erkan İbiş ve SBF yöneticilerinin hukuki sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır. Üstelik yaşanan şiddetin ardından, aynı günün akşam saatlerinde, kalabalık bir grup tarafından gerçekleştirilen "ülkücü yemini" ve en önemlisi üniversitenin öğrencisi olduğu belli olan kişilerin çeşitli sosyal medya hesaplarından aleni biçimde tehdit ve hakaretlerini sürdürmesi, şiddet tehdidinin ciddiyetini sürdürdüğünü de göstermektedir. Başında bir hekim bulunan Ankara Üniversitesi yönetimi, Cebeci Kampüsü’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne silah doğrultan öğrenciye müsamaha göstermiş, ülkü ocakları tarafından düzenlenen kılıç teslim törenlerine izin vermiş, aynı gruplar tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin üzerini örtmüştür" dedi.
"Açıkça ifade etmek isteriz ki Cebeci Yerleşkesi’ni "kılıç hakkı" olarak tarifleyen, "kılıçla" Cebeci Yerleşkesi’ne girip "reislik değişim törenleri" yapan, Hukuk Fakültesi önünde Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne silah doğrultarak fotoğraf çektiren, Hukuk Fakültesi’nin dış cephesini kapsayacak şekilde "Ülkü Ocakları" pankartı asıp fotoğraf çeken ve söz konusu fotoğrafları sosyal medya hesaplarından paylaşan bu kişilerin üniversite yönetimi tarafından korunmasından vazgeçilmelidir."
Üniversite yönetimini sorumluluklarını yerine getirmeye davet eden Demirkent; "Üniversite yönetiminin sorumluluğu, başta öğrencilerinin ve personelinin can güvenliğini sağlamak, eğitim öğretim hakkını güvenceye almak, anayasadan kaynaklanan haklarını kullanabilecekleri özgür bir üniversiter alan sağlamaktır."
Aksi halde, yerleşkenin içinde ya da dışında yaşanacak her türlü olumsuz olaydan Ankara Üniversitesi’nin ve Siyasal Bilgiler Fakültesi yönetiminin sorumlu olacağı iyi bilinmelidir. İfade özgürlüğü de dâhil olmak üzere temel hakların korunması idarenin görevidir"