Rıza Zelyut: Mesele daha derin, kovulmamın sebebini bir de ben anlatayım...
Aydınlık gazetesinde yazılarına son verilen Rıza Zelyut, gazete yönetiminin aldığı kararın ayrıntılarını anlattı.

Aydınlık gazetesinde yazılarına son verilen Rıza Zelyut, gazete yönetiminin aldığı kararın nedenleri hakkında yazılı açıklama yaptı.
"Bu kovulmamın nedeni olarak cuma günkü ‘Türk Kışı Olur’ başlıklı yazım gösterilse bile asıl neden daha derin…" diyen Zelyut, "Ayrışmamız, 31 Mart seçimleri yaklaşırken daha da derinleşti. Ben, AKP’nin dile getirdiği ‘Beka Sorunu’ gibi bir derdinin olmadığını, amacının seçmeni kandırmak olduğunu yazdım. Buna hem Vatan Partisi’nin genel sekreteri hem de Sayın Perinçek kızgın cevaplar verdiler. Beni HDP ile aynı safa düşmekle suçladılar" ifadelerini kullandı.
Rıza Zelyut "Kovulmamın sebebini bir de ben anlatayım" başlığıyla Oda TV’ye yazılı açıklama gönderdi. Aydınlık yönetimi ile aralarında süren gerginliğin seçimlerden önce yaptığı sosyal medya paylaşımlarına kadar gittiğini ifade eden Zelyut açıklamasında şunları kaydetti:
"Aydınlık Gazetesi’nden kovuldum.
Bu kovulmamın nedeni olarak cuma günkü ‘Türk Kışı Olur’ başlıklı yazım gösterilse bile asıl neden daha derin…
Aydınlık Gazetesi’nde Mart 2015’te dönemin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Sabuncu’nun daveti üzerine yazmaya başlamıştım.
AKP’nin planıyla Fethullahçıların saldırısına uğrayan Aydınlık’a destek olmayı bir yurtseverlik görevi biliyordum. Daha öncesinde de Ulusal Kanal’da programlar yaparak katkı vermiştim.
Aydınlık’ta, karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı ilişkimiz oldu. Gel gör ki son iki yıl içinde gazetenin sahibi Doğu Perinçek ile aramızda fikir ayrılıkları oluştu. Onun, Türk düşmanı katliamcı padişah Yavuz Sultan Selim’i yüceltmesi, Hz. Ali ile zalim Muaviye çatışmasında Muaviye’nin haklı olduğunu yazması eleştirilerime yol açmıştı.
Asıl sorun ise Türk siyasetine bakışımızda oluştu."
"Onların ‘vatan savaşı’ yapacaklarına asla inanmadım"
Zelyut açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Perinçek, kendine göre haklı bulduğu gerekçelerle AKP iktidarının iç ve dış politikalarına destek vermeye başladı. Gazeteyi de bu yönde kullandı. Buna direnenleri, benim olayımdaki gibi attırdı.
Bense AKP’nin tarikatlara dayanan, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş değerlerine karşı savaşan bir parti olduğunu bilerek yazdım. Onların ‘Vatan Savaşı’ yapacaklarına asla inanmadım.
Ayrışmamız, 31 Mart seçimleri yaklaşırken daha da derinleşti. Ben, AKP’nin dile getirdiği ‘Beka Sorunu’ gibi bir derdinin olmadığını, amacının seçmeni kandırmak olduğunu yazdım. Buna hem Vatan Partisi’nin genel sekreteri hem de Sayın Perinçek kızgın cevaplar verdiler. Beni HDP ile aynı safa düşmekle suçladılar.
İpleri kopartan asıl olay ise, sosyal medyadan verdiğim mesajlar oldu.
Bu seçimlere girilirken açık açık CHP’ye oy vereceğimi yazdım. İşte o mesajım:
‘Cümle âlem bilsin ki: Eğer bu seçimi de AKP kazanırsa Türkiye gerçek BEKA sorunu ile karşılaşacak. Bu yıkıma, tehdide, şantaja direnmek milli bir görevdir. Demokrasiyi savunmak için (eleştirilerimi saklı tutarak) oyumu CHP'ye vereceğim. Haydi arkadaşlar, fire vermeden sandığa!’
‘İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediye başkan adaylarına oy verin’ diyen yazılarımı buna eklediğinizde, tablo netleşmektedir. Üstelik, şu günlerde CHP’lileri uyarıyor ve ‘AKP’nin oyları çalma olasılığına karşı sandığa sahip çıkın!’ diyordum.
Bu tavrımla ben, Aydınlık yönetimi için yük haline gelmiştim. Ama oranın tek yöneticisi de CHP’yi PKK ile ve yine İyi Parti’yi de FETÖ ile eşleştirerek benim için yük haline gelmişti.
Bilinsin ki 2008’in Nevruz sabahında AKP’nin operasyonu ile basılan Aydınlık önünde, hem de herkes saklanırken, çıkıp ‘Doğu Perinçek suçlu ise ben de suçluyum; beni de tutuklayın!’ dediğim gibi bundan sonra Aydınlık’a bir saldırı olursa orada ilk bulunanlardan birisi ben olacağım.
Beni, neredeyse vatan haini gibi gösteren o açıklamaya gelince… Rıza Zelyut’un kim olduğunu herkes iyi biliyor; yazılarım; yayımlanmış 21 kitabım da ortada. Bunlar en büyük tanıklarım… Bundan sonra da dış güçlerin yardımıyla Erdoğan’ın inşa etmeye çalıştığı tarikat devletine, (Belgeleri yakında kitap olacak…) hep karşı duracağım; Mustafa Armağan gibi Atatürk düşmanları ile de asla diyalog görüntüleri vermeyeceğim. Büyük Atatürk’ün yolunda Kemalî ve Celalî bir yazarak olarak öleceğim…"
NE DEMİŞTİ?
Rıza Zelyut, yazılarına son verilmesine neden olan 'Türk Kışı Olur’ başlıklı yazısında, "Fetullah’ın Erzurum’daki torunları kime oy verdiler? Kendilerini Fetullah Gülen’in torunları olarak gösterenler o seçimde de bu seçimde de AKP’ye oy verdiler. (...) Peki 1919’larda Pontus Rum Devleti kurulmak istenen bölge halkı kime oy verdi? Cevabını Rize ve Trabzon oylarına bakarak siz verebilirsiniz. (...) AKP, işte FETÖ’cü, İskilipli Atifçı ve Pontusçu geçmişi yüksek olan yerlerden yüksek oy alıyor." ifadelerini kullanmıştı. (HABER MERKEZİ)