Roboski'de kaç bayram geçti?
Roboski'de, katledilen 34 kişinin aileleri adına konuşan Veli Encu 'Kamuoyuna özeleştiri vermeyen Nuşirevan Elçi’yi şikayet ettik' dedi.
Roboski katliamının 347'nci haftasında bir kez daha adalet taleplerini dillendiren aileler, yargı sürecinin geldiği aşama nedeniyle sorumluları özeleştiri vermeye davet ederken, "Sayısını akılda tutamayacak kadar çok bayram geçti" diye seslendi.
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski Köyü'nde, savaş uçakları ile yapılan bombardımanda katledilen 34 kişinin aileleri adalet arayışlarının 347'nci haftasında bir kez daha Roboski Mezarlığ'nda bir araya geldi. Adalet arayışlarını dillendiren aileler, katledilenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankart açarken, aileler adına açıklamayı Veli Encu yaptı.
"Yine bir bayram ve yine aramızda eksik olanların yürek yakan acısı ile birlikteyiz" diyen Encu, "Sayısını akılda tutamayacak kadar çok bayram geçti. Bütün bayramlarımızı aramızda eksik olanların acısını yüreğimizde taşıyarak evlatlarımızın, kardeşlerimizin mezarı başında geçirir olduk. 28 Aralık 2011 gecesine kadar bu mezarlarda yatanların her birisinin farklı bir hikayesi vardı. Ama o gece hepsinin hikayesi birleşti. Kimisi evlenmek için, kimisi çocuğuna elbise almak için, kimisi okul harçlığını çıkarmak için, kimisi borcunu ödemek için düşmüştü yola ve her birinin başka derdi, başka hikayesi vardı. Ama o gece gökten yağan bombalar ile hepsinin hikayesi aynı oldu; Katledilmek ve adaletsizliğe terk edilmek. Biz geride kalanlara ise bu mezarlar kaldı. Her perşembe yüreğimizi ciğerimizi yatırdığımız bu sessiz mezarlar. 347 haftadır bu sessiz mezarlarda adaletsizliğe karşı isyan ediyor ve her perşembe gerçekleştirmiş olduğumuz adalet nöbetleriyle katledilen yakınlarımız için adalet talep etmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"ELÇİ VE HDP'DEN BİR SES ÇIKMADI"
Roboski katliamındaki yargı sürecini hatırlatan Encu, "Her şeyden önce vurgulamak isteriz ki bu karar siyasidir ve gayrimeşrudur. AYM de AİHM de dosyası eksik olanları bahane ederek dosyaların tümünü reddetmişlerdir. Ancak bütün devlet organlarının arayıp da bulamadığı fırsatı ellerine veren, dava dosyasının skandal bir kararla sonuçlanmasının sorumlusu olan başta Nuşirevan Elçi olmak üzere Şırnak Barosu ve HDP’li bazı siyasetçilerden bugüne kadar bir ses gelmedi. Bu sebeple, bugüne kadar suskun kalmış olması ve kamuoyuna özeleştiri yapmadığı Av. Nuşirevan Elçi’yi, başkanı olduğu Şırnak Barosu’na şikayet ettik. Bu siyasi ve skandal kararın gayrimeşru olduğunu sürekli yinelemekten de bu skandal fırsatı bu kurumların ellerine verenleri de afişe etmekten geri durmayacağız" dedi.
"VİCDANINIZ RAHAT MI?"
Roboski davasında yaşanan ihmale karşı gelişen sessizliğin nedenini merak ettiklerini kaydeden Encu, "Bu skandal, bu apaçık ihmalkârlık, bu sorumsuzluk yürekli bir özeleştiriyi hak etmiyor mu? Nuşirevan Elçi ve Meral Danış Beştaş’ın 'acılarını anlıyorum' gibi basitçe geçiştirmeleri sizin vicdanınızı tatmin ediyor mu? Roboskililer dışında bu insanları hesap vermeye çağıran kimse yok, hani Roboskî bütün Kürt halkının davasıydı? Neden bu büyük sorumsuzluk bir tek Roboskililerin sorunuymuş gibi davranıyorsunuz? Bu kayıtsızlık karşısında sizler sus-pus kalabilirsiniz ama bizler susmayacağız" diye konuştu.
"ORMAN YANGININDAKİ DUYARSIZLIĞA BENZETTİ"
Roboski'de karşılaştıkları sessizliğin benzeri ile Dersim'de yaşanan orman yangınlarında karşılaştıklarını da ekleyen Encu, şöyle devam etti; "Batıda çalı yangınına dahi kıyamet koparıp seferberlik ilan edenler Dersim'de haftalardır süren yangına kör, sağır, dilsiz kalıyor. Batıda hayvansever pozları kesenler, Roboski’deki katırların öldürülmesi karşısında üç maymunu oynuyorlar. Kürdün insanına, doğasına, hayvanına aynı şekilde muamele edilmesi; hep öldürülüp görmezden gelinmesi yüz yıllık bir süreçtir. Dün de böyle idi bugün de böyle. Yarın böyle olmaması için duyarlı bütün kamuoyundan Roboski Katliamı karşısında, Dersim’de yanan ormanlar karşısında, öldürülen katırlarımız karşısında batıda gösterdikleri duyarlılığı göstermeleri gerekiyor. Devlet dediğimiz acımasız aygıtın insanileşmesi, yetkililerin bölge ayırımı yapmaksızın acıya merhem olmaları gerekiyor." (MA)