Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş Artı Gerçek'e konuştu: 'Tek isteğim kızının nasıl öldüğünü öğrenmek'
Üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümü hâlâ aydınlatılamadı. Artı Gerçek'e konuşan baba Nizamettin Kabaiş, soru işaretlerine dikkat çekerek, "Tek isteğim kızımın nasıl öldüğünü öğrenmek. Üç ay geçti sanki bugün yaşanmış gibi içim yanıyor" dedi
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR- Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş okula başladıktan üç gün sonra 27 Eylül akşamı Van Gölü sahilinde kayboldu. Rojin Kabaiş’in cesedi 18 gün sonra 15 Ekim’de, kaybolduğu yere 24 kilometre uzaklıktaki Mollakasım Köyü Sahili’nde bir yurttaşın ihbarıyla bulundu.Rojin Kabaiş’in ölümündeki şüpheler aylardır anlatılmadı.
'ROJİN'E NE OLDU?'
Baba Nizamettin Kabaiş, Narin Güran davası sırasında Diyarbakır Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada kızının ölümünün aydınlatılamamasına isyan etti. Baba Kabaiş, “Ben çok insana yalvardım yakardım, ‘Rojin’e de sahip çıkın’ dedim. Biz ayak altında kalmışız. Bir sorun, Rojin'e ne oldu? Herkesten rica ediyorum, herkesten destek istiyorum, Rojin’in dosyasına takipçi olun. Kapıları çalıyoruz, kimse kapıyı açmıyor" diye konuştu.
'KENDİNE ZARAR VERDİ DİYORLAR, ONU KATLETTİLER'
Artı Gerçek’e konuşan Nizamettin Kabaiş, aylardır sürdürdüğü arayışı anlatarak, tek isteğinin kızı Rojin’in nasıl öldüğünü öğrenmek olduğunu söyledi. Baba Kabaiş, "Rojin, 21 yaşındaydı. Okul okumak istedi, dersini seven bir insandı. Okulunu seviyordu. Diyarbakır'dan Van'a beraber gittik. Ben onu götürdüm. Van Üniversitesi'ni kazandı. Birinci sırada onu yazdı. Orada okuyacaktı, öğretmen olacaktı. Ama ne yazık ki bırakmadılar. Onu katlettiler, darp ettiler. Sonra 24 kilometre üniversiteden uzaklıkta buldular. Herşey ortada. 'Kendine zarar vermiş' diyorlar, öyle bir şey yok. Mümkün değil. Kendisi bana ‘Van soğuktur baba. Kışlık elbise alacağım orada kar yağıyor’ dedi. Bunları diyecek ve orada gidecek kendine zarar mı verecek? Üniversiteyle sahil yan yana, sıfır. 18 gün orada, o kadar aradılar bulamadılar. 18 sonra 24 kilometre uzaklıkta bulundu. Göl kenarına bırakmışlar" dedi.
'VÜCUDUNDA DARP İZLERİ VARDI'
Kızın neden öldüğünü hâlâ anlayamadığını belirten Kabaiş, aylardır sadece bunun için mücadele ettiğini vurguladı. Nizamettin Kabaiş, "Darp izleri vardı. Onu da ben gördüm. Bu soru işaretlerini düşünüyorum, hiçbir şey çözemiyorum. Ama onlar dediler ki 'kendine zarar vermiş, intihardır, suya girmiş, telefonu buraya bırakmıştı.' Kim telefonu oraya bırakmış, o da görünmüyor. Son kamera kaydı siyah beyaz" diye konuştu.
'YURT GÖREVLİLERİ 23.00'TEN SONRA ARASA BELKİ YAŞIYOR OLACAKTI'
Yurt yönetiminin kızını kaybolduğunu kendilerine yaklaşık 18 saat sonra haber verdiğini hatırlatan Kabaiş, "Yurt da görevini yapmadı. Ondan dolayı onlar olayı kapatmaya çalışıyorlar. Demiyorum illa siz yapmışsınız. Kızımın günahı nedir anlamıyorum. Ama görevlerini yapmamışlar. Bir öğrenci yurda gitmeyince telefonunu aramazlar mı? Saat 23.00'ten sonra arasaydılar belki aramızdaydı, yaşıyordu" ifadelerini kullandı.
'DNA ÖRNEĞİ NİYE AÇIKLANMIYOR?'
Otopsi raporuna dikkat çeken Kabaiş, "Otopsi raporu çıktığı zaman bizi çok üzdüler. Çok acıdır. Rapor çıktığı gün, o zaman ‘iki erkek DNA örneği vardır' diyorsunuz, sonra da '18 gün suda kaldığı için tespit edilmiyor' diyorsunuz. O zaman bunları niye açıklamıyorsunuz? Niye söylemiyorsunuz? Bir şey söyleyin, biz de bilelim. Herkes birgün ölecek ama ölümün sebebi neyse bilmezsek o daha büyük bir acıdır. Kim yaptı? Kim öldürdü?" dedi.
'TELEFONU ÇÖZÜLEMEMİŞ, TERLİKLERİ NEREDE?'
Kızının terliklerinin kayıp olduğunu vurgulayan Kabaiş, "Terliği nerede? Eğer suya girseydi zaten terliği plastik suyun üzerinde kalacaktı. Her ikisi de ortada yok. Telefonu da çözülmemiş. Telefonla ilgili de kimse bize bir şey demiyor. En son kim, ona ne demiş? Bazı istasyonları var, onlar önemlidir. Daraltma yapsınlar. Emniyette sürekli gidip geliyoruz. Son olarak çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.
'YURT MÜDÜRÜ VE KIZIMIN ODA ARKADAŞIYLA BİZİ GÖRÜŞTÜRMÜYORLAR'
Kızının ölümüyle ilgili üniversite yurdundan şüphelendiklerini söyleyen Kabaiş, "Özellikle yurttan şüpheleniyorum. Diyorlar ‘intihar etmiş’, fırsat vermiyorlar. Bizimle hiçbir açıklama yapmıyorlar. Müdürlerle görüşmek istiyoruz görüştürmüyorlar, 'yasaktır’ diyorlar. Oda arkadaşı benim kızımla konuşmuş. Onunla da bizi görüştürmediler. Emniyet onun ifadesini dört sefer almış. Dosyaya yansımamış, yazmamışlar dosyada. En son konuşan oda arkadaşıymış. Umarım belki bir şey bilir de orada bir ipucu çıkarırlar. Kim, bu kızın başına ne getirdi umarım ortaya çıkar. Üç ay geçti sanki bugün yaşanmış gibi içim yanıyor" dedi.