Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümü: ATK raporuyla cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı
Rojin Kabaiş soruşturmasında DNA örneklerine dair ATK raporu dosyaya girdi. Avukat Zeynep Demir, "ATK raporuyla cinsel saldırı olma ihtimalinin ortaya çıktı" dedi. Baba Nizamettin Kabaiş, "Cinayeti işleyen kimlerse bulunsun" çağrısı yaptı.

Artı Gerçek- Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüne dair önemli bir gelişme yaşandı. Van ve Diyarbakır baroları, soruşturma dosyasına dair Diyarbakır Barosu'nda açıklama yaptı. Kabaiş ailesi de açıklamaya katıldı.
ÖZARAZ: ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ
Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, "Rojin Kabaiş kaybolduğu günden bu yana adalet mücadelesi veriyoruz. Kaybolduğu günden bugüne soruşturma etkin değil. Tamamen intihar olarak yansıtıldı. Otopsi sürecine dahil olunmasına izin verilmedi. Kısıtlılık nedeni ile soruşturmanın ne kadar etkin olduğunu öğrenemedik. Hem babanın mücadelesi hem barolar olarak şüpheli kadın ölümlerini ortadan kaldıran bir pozisyon gerçekleşti. Bizlerin yürüttüğü bu mücadele dosyayı aydınlatacak. Daha aktif ve daha seri olacağız. Biz ATK’nin 10 Ekim tarihli raporunu sizinle paylaşmak için buraya geldik" diye konuştu.
'DOSYADA AVUKATLARDAN GİZLENDİ, İNTİHAR ALGISI YARATILDI'
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukat Zeynep Demir, "Bizler sadece Rojin için değil, delileri karartılan tüm kadınlar için dosyayı takip ediyoruz. Rojin dosyasının sonuna kadar takipçisi olacağız. Rojin dosyasında ilk günden itibaren oluşturulan bir intihar algısı mevcuttu. Dosya, avukatlardan gizlenerek sanki Rojin intihar etmiş gibi, Rojin’e dair aydınlatılmayan durumlar gerçekmiş gibi ATK raporlarıyla bunlar kamuoyuyla paylaşıldı" dedi.
'ATK RAPORUYLA CİNSEL SALDIRI İHTİMALİ AÇIĞA ÇIKTI'
ATK Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi’nin 10 Ekim’de gönderdiği raporu açıklayan Demir, "Rojin Kabaiş dosyasında şuana kadar bulaş olma ihtimali üzerinde durulan ancak bulaş olma ihtimali bertaraf edilen iki erkek DNA’sının Rojin’in hangi bölgesinde olduğu tarafımıza açıklanmıştır. İlk DNA örneği sternal yani göğüs bölgesinde olduğu tespit edilmiştir. İkinci DNA ise intrevajinal yani vajinanın iç bölgesinde olduğu tespit edilmiştir. Bu dosya bir yıldan fazladır devam etmektedir. Gelinen aşamada bir yıl sonra ATK’nin en öncelikli değerlendirmesi gerektiği şeyi değerlendirmediğini görmekteyiz. Bugün itibariyle dosyada artık cinsel saldırı olma ihtitmalinin de açığa çıktığını, dosyanın bu şekilde ele alınması gerektiğini belirtiyoruz. Bu dosya üzerinde; Türkiye’de kadına yönelik şiddet, şüpheli ölümleri açığa çıkaran dosya bu nedenle ATK’nin bir yıldır elinde bulundurduğu veriyi gizlemesi sebebiyle suç işlediği ortaya çıkmaktadır. Amed ve Van barosu bünyesinde ATK hakkında bu yönlü suç duyurusunda bulunulmuştur" diye konuştu.
EREN: CİDDİ BİR İHMAL VAR, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Dava avukatı Nahit Eren ise ciddi bir ihmalin olduğunu belirterek, "İhmalde sorumluluğu olanlar hakkında gerekli başvurumuz olacak. Raporda iki erkek şahsa ait DNA örneği olduğu belirtilmişti. Ancak nerede olduğu söylenmemişti. Hukuken ve bir tıbbi anlamda hukuksuzluk yaşanmış. Karanlık görüntü denilerek iki kişi tespit edilmediği söyleniyor. Ancak aydınlık yerden bunu tespiti yapılabilir" dedi.
'İHMALİ OLAN HERKESİN YARGILANMASI GEREKİYOR'
Dava avukatı Cansel Talay, “Bu konuda ihmali olan herkesin yargılanması gerekiyor. İhmallerin birbiri ardından geldiği gerçeği var ortada. Bu şekilde yüzlerce dosya failsiz kalıyor. Kabaiş dosyası olayın vahametini ortaya koyuyor. Kadınlara ilişkin yaklaşımın bir göstergesidir. Dosya politik bir dosya. Bulunan DNA kalıntılarının ne tür kalıntılar olduğuna dair bilgi yok" diye konuştu.
BABA KABAİŞ: CİNAYETİ İŞLEYEN KİMLERSE BULUNSUN
Baba Nizamettin Kabaiş ise adalet talebinin yerine getirilmesi çağrısında bulunarak, “Baroların çalışmaları sayesinde gerçekler açığa çıktı. Bir yıldır acı çekiyoruz. Cinayeti işleyen kimlerse bulunsun” dedi.
DEM PARTİ: FAİLLERİN NASIL KORUNDUĞUNU GÖZLER ÖNÜNE SERMİŞTİR
DEM Parti Kadın Meclisi de Rojin Kabaiş soruşturmasındaki son gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Rojin Kabaiş cinayetinde yaşanan son gelişmeler, bu katliamın üzerinin nasıl örtülmek istendiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ortaya çıkan her yeni bilgi, faillerin nasıl korunduğunu açıkça göstermektedir. Rojin’in ölümünü ilk günden itibaren 'intihar' olarak yansıtarak algı oluşturmaya çalışan, soruşturmayı şeffaf biçimde yürütmeyen, raporları kamuoyundan gizleyen ve faillerin elini kolunu sallayarak dolaşmasına göz yuman erkek egemen sistem ve onun yargısı, Rojin’in ölümünden doğrudan sorumludur. 'Rojin’e ne oldu?' sorusuna sessiz kalan ilgili bakanlıklar da bu sorumluluktan kaçamaz. İyi bilinsin ki Rojin’in faillerinin korunmasına izin vermeyeceğiz. Bu dava tüm kadınların davasıdır ve sonuna kadar takipçisi olacağız. Faillerden hesap soracağız! Rojin Kabaiş isyanımızdır!" denildi.
ROJİN KABAİŞ SORUŞTURMASINDA BİR YILDA NELER OLDU?
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024'te saat 18.30 sıralarında kaldığı yurtta akşam yemeğini yedikten sonra dışarı çıktı. Yurt yönetimi tarafından ailesine 18 saat sonra haber verildi. 28 Eylül'de Van Gölü Sahili'nde başlatılan arama çalışmalarında Rojin'e ait cep telefonu, kulaklık, kek ve su bulundu. Arama çalışmalarının 18’inci gününde Rojin Kabaiş'ın cansız bedeni Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi sahilinden kara yolu ile yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Mollakasım sahilinde bahçe sulamaya gelen Mehmet Emin Ankay (60) tarafından bulundu.
Üniversite ve yurt yönetimi Rojin'in kaybolmasına ve şüpheli ölümüne dair hiçbir açıklama yapmazken, okul ve yurt yönetimi hakkında hiçbir yasal işlem de yapılmadı. Aile, Rojin'in ölümü ile ilgili 'intihar' iddialarına karşı çıktı. Savcılığın dosyaya gizlilik kararı getirdiğini belirten Van Barosu, bilgi ve belgelerin kendileriyle paylaşılmadığını açıkladı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunda Kabaiş'in ölüm nedeninin ‘suda boğulma’ olduğu belirtildi ancak boğulmanın hangi yollarla olduğu, ölümün intihar mı yoksa dışarıdan bir müdahale ile mi gerçekleştiği açıklanmadı.
Devam eden soruşturmaya ikinci bir savcı görevlendirildi. Yeni savcı, baba Nizamettin Kabaiş, anne Aygül Kabaiş ve 3 kız kardeşinin yeniden ifadelerine başvurdu. Van ve Diyarbakır Baroları, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü soruşturmasındaki ihmaller gerekçesiyle 25 Eylül 2025'te Adli Tıp Kurumu (ATK) hakkında suç duyurusunda bulundu.