'Sağlık çalışanları her gün şiddete maruz kalıyor'
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet devam ediyor. Sağlık örgütleri, şiddetin kaynağını üretilen politikalardan kaynaklı olduğunu düşünüyor.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK - Sağlık alanında yaşanan sorunlara her gün yenisi ekleniyor. Sağlık alanında yaşanan sorunların başında sevkler, acil servislerde yaşanan yoğunluk, sağlıkta şiddet geliyor. Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Diyarbakır Diş Hekimleri Odası ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) Diyarbakır Şubesi, sağlık alanında yaşanan sorunlara ilişkin Diyarbakır Tabip Odasında ortak açıklama yaptı. Açıklamayı Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Şerif Demir okudu.
DEMİR: SAĞLIKTA ŞİDDETİN ÖNÜNDE DURULMADI
Ülkede şiddetin kol gezdiğini, sağlık çalışanlarının her gün şiddete maruz kaldığını belirten Mehmet Şerif Demir, yaşamın her anında şiddeti besleyen, neredeyse kutsayan bir iklimin hakim olduğunu söyledi. İdarecilerin sağlıkta şiddeti önce inkar ettiğini ardından şiddetin mağduru hekimleri ve sağlık çalışanlarını suçladığını hatırlatan Demir, "Sağlık hizmeti sunarken şiddete uğrayan, öldürülen, bıçaklanan, kafasında mermer kırılan, tekmelere maruz kalan, küfür ve hakaret edilen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının arkasından timsah gözyaşları döktüler. Örneğin gittiği Aile Sağlığı Merkezinde, olmayan hastaya ilaç yazılmasını, saptanmayan hastalığa tedavi uygulanmasını, gerekmeyen raporun verilmesini, istediği her ilacın reçete edilmesini istemekle kalmayıp usulsüz ve etik dışı talebinin karşılanmaması durumunda şiddete başvuran binlerce insan, sıradan bir kavgaya, karşılıklı darba karışmış gibi muamele gördü" diye konuştu.
"120 MİLYON KİŞİ ACİL SERVİSLERE GİTTİ"
Demir, sağlık alanında yaşanan sorunlara da eğindi. Bu sorunların başında hastanelerdeki hasta yoğunluğu geliyor. 80 milyon nüfuslu ülkede 120 milyon kişinin acil servislere gittiğini hatırlatan Demir, "Yanlış kurgulanmış bu sitemde kendi hastasının ve yakınlarının beklentileri karşılanmadığı anda acil servisleri savaş alanına çeviren, acil servis içerisinde cinayet işleyebilen, sağlık çalışanlarının yanı sıra sedyede yatan başka hastaların bile ölümüne yol açan bir cinnet ortamı sıradanlaştı. Ne bir Aile Sağlığı Merkezinde ne de herhangi bir hastane ortamında sözel ya da fiili şiddete hiç kimsenin kalkışamayacağı, şiddete sıfır tolerans gösterileceğine dair caydırıcı, sonuç alıcı ve somut adımların atılması artık zorunluluktur" dedi.
YERLİKAYA: POLİSİN ŞİDDETİNİ KINIYORUZ
Ankara’da Tabip Odası'nın Dışkapı Hastanesinde "sağlıkta şiddete son" talebi ile yapmak istediği basın açıklamasına ise polis müdahale etti. TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya, sağlıkçılara yönelik müdahaleye tepki gösterdi. Şiddete karşı, sağlık alanında yaşanan şiddettin durdurulması talebinin böyle şiddetle karşılaşmış olmasının memleketin halini somut bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Yerlikaya, "Şiddetin nereden doğduğu ve ne kadar yaygınlaştığını gösteriyor. Polis şiddeti, bu şiddeti aslında iktidarın doğurduğunu gösteriyor. Sağlıkta şiddete karşı bir talep üzerinden sokağa çıkmış, demokratik haklarını kullanan sağlık çalışanlarına, hekimlere yönelik böylesi bir şiddet kabul edilemez. Bunu kınıyoruz" dedi.
"ŞİDDETE ALIŞMAYACAĞIZ"
Toplumsal bir şiddetin yansıması olarak, sağlık alanında giderek artan bir şiddetle karşı karşıya olduklarını hatırlatan Yerlikaya, "Sağlıkçılar, sağlık emekçileri, hekimler çok zor koşullarda özverili bir şekilde hizmet üretmeye çalışıyorlar. Biz sadece özlük haklarımıza daralan bir yerden mücadelemizi sürdürmüyoruz. Biz halkın sağlık talepleri için, toplumun demokratikleşmesi için, savaşa karşı barışı savunan, bunu bir yerde birleştiren mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu şiddete alışamayacağımızı ifade ediyoruz. Bu mücadeleye devam edeceğiz" dedi.