Şahin Öner davası: Katleden polis tali, katledilen kişi asli kusurlu
Şahin Öner’i zırhlı araçla katleden sanık polis Selahattin Korkmaz’ın yargılandığı davada, mahkemeye bilirkişi raporu sunuldu. Raporda Öner “asli”, sanık polis ise “tali” kusurlu bulundu.
Artı Gerçek - Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde 10 Şubat 2013’te gerçekleşen eyleme dönük saldırılarda kullandığı zırhlı araçla çarptığı Şahin Öner’i katleden polis Selahattin Korkmaz’ın yeniden yargılandığı davanın 3’üncü duruşması, Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz yargılanan Korkmaz katılmazken, taraf avukatları salondaki yerini aldı.
Duruşmada gelen bilirkişi raporunun geldiği tutanağa geçirildi. Ardından söz verilen iddia makamı, mütalaasını hazırlamak için süre talep etti.
‘ÖLDÜRME NİYETLİ OLDUĞU AÇIKTIR’
Sonrasında söz alan Öner ailesi avukatı Yakup Güven, bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, tebliğ edildikten sonra beyanda bulunacaklarını belirtti. Alınan tanık beyanlarına göre sanık polisin göz göre göre Öner’e zarar verdiğinin açık olduğunu söyleyen Güven, “Maktul yerdeyken sanık maktule zarar vermeye devam etmiş ve ‘Sen halen ölmedin mi?’ demiştir. Hastaneye götürülmeme, karakola götürülme amacı öldürme niyetli olduğu açıktır. Dolayısıyla olayın kendisi kasten öldürme şeklinde değerlendirilmelidir” dedi.
Güven rapora karşı beyanda bulunmak için süre talebinde bulundu. Güven ayrıca tutuksuz yargılanan sanık Korkmaz’ın da tutuklanmasını istedi. Sanık avukatı da, bilirkişi raporunu inceleyip, beyanda bulunmak üzere süre talebinde bulundu.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklama talebini reddederek, duruşmayı 19 Mart’a erteledi.
DOSYAYA ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORU
Keşif raporu ile tanık beyanlarının yer aldığı raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde kazanın bir trafik kazasından farklı bir şekilde cereyan ettiği, görevli polislerin toplumsal olaya müdahalesi sırasında kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Olay sırasında polis aracının Şehitlik Caddesi’nin Güney yönünden yani Kara Şehitliği istikametinden gelerek, 26’ncı sokağa girdiği, bu sırada caddeden sokağa yaklaşık 90 derecelik bir açı ile döndüğü ve bu koşullarda zırhlı aracının hızının yüksek olamayacağı belirtilmektedir. Olay yerinde sokak aydınlatması olmadığı, ancak dükkânların ve araçların lambalarının aydınlatmasıyla zırhlı araçların sevk ve idare edildiği anlaşılmaktadır.
SANIK POLİS TALİ KUSURLU BULUNDU
Olay mahallini ve kazaya karışan zırhlı aracı inceleyen bilirkişinin, ağır zırhlı aracın sevk ve idaresinin zor olduğunu, manevra kabiliyetinin az olduğunu, kullanımının zorluğunun yanı sıra olay nedeniyle oluşan sis, duman vb. etmenlerinde etkisiyle görüş açısının oldukça sınırlı olduğu belirtildiği görülmektedir. Bütün bu olumsuz koşullarda verilen görevi yerine getirmeye çalışan ve aracın sevk ve idaresinde olan polis memuru Selahattin Korkmaz’ın aracını dar sokağa yönlendirdiği sırada daha dikkatli ve temkinli olması daha düşük ve gerektiğinde durabilecek hızla aracını sevk ve idare etmesi gerekirken, olay mahallinin koşullarına göre bu hususa tam riayet etmediği anlaşıldığından kazanın oluşumunda tali kusurlu olduğu…” ifadelerine yer verdi.
ÖNER ‘ASLİ KUSURLU’
Raporda Şahin Öner’i “asli kusurlu” olarak gören bilirkişinin gerekçesi şu şekilde: “Zırhlı aracın çarptığı Şahin Öner’in zırhlı araç sürücüsünün sisli, dumanlı, kaos ortamında aracın önünü arkasını tam göremeyeceğini, verilen görevi yapmaya çalışan polisin, zırhlı aracı kullanırken görüş ve alanının ve manevra imkanının sınırlı olduğunu dikkate alarak, aracın hareket alanı içinde bulunmasını, aracın yaklaştığını gördüğünde, kendi can emniyetini sağlayacak şekilde yol üzerinden ve araçtan uzaklaşması gerekirken, tanık ifadelerinden anlaşıldığı üzere aracın hareket alanı içinde durarak, görüşü iyice azalmış olan sürücünün kullandığı ağır zırhlı aracın sadmesine maruz kaldığı olayda, can güvenliğini tehlikeye atan bu hatalı tutum ve davranışları nedeniyle asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmaktadır.”
TANIK: POLİSİN GÖRMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Bilirkişi raporunun aksine, 29 Mayıs 2018’de görülen duruşmada dinlenen tanık Yılmaz Dağ, “Yasadışı bir eylem illa ki vardı ama ben ölen kişinin elinde bir şey görmedim. Panzerler içeri girdiğinde gençler yoktu. Panzer ölenin üstünden geçti ve sürükledi. İkinci binanın başına kadar götürdü, ikinci panzer geldi, tam ölenin başında durdu. Ölen panzer onu ezmeden önce iki elini havaya kaldırmıştı, sokağın ortasındaydı. Panzer viraj alıp sokağa girdi, panzer dönüş aldıktan sonra ölen kişi ile arasında 5-6 metre mesafe vardı. Sokak karanlık değildi, sokak lambaları, dükkanın ışıkları ve polis aracının farları yanıyordu. Polis arabasının öleni görmemesi mümkün değildi” şeklinde konuşmuştu.
‘OLAY KAZA DEĞİLDİ’
Bir diğer tanık Levent Çartay da, şu ifadeyi vermişti:
“Olay günü amcamların evindeydim. Ev apartmanın beşinci katındaydı, balkonu sokağa bakıyordu. Sokak karanlıktı, toplumsal olaylar vardı, ben sokağı balkondan izledim. Cadde başında 6-7 kişi slogan atıyordu, iki tane zırhlı araç arka arkaya sokağa girdiler. Panzer sokağa çok hızlı bir şekilde girdi, neredeyse duvara çarpıyordu.
Gençler kaçmaya başladı, hayatını kaybeden kişi arkasını dönüp koşmaya başladı, 10 metre kadar yolun ortasında koştuktan sonra durdu ve panzere doğru dönüp iki elini kaldırdı. Bu sırada panzerle çocuk arasında beş metre kadar mesafe vardı, ama panzer hiç yavaşlamadı. Panzer çarptıktan sonra da durmadı diğer gençlerin peşinden gitti. Çocuk panzerin görüş mesafesindeydi, panzerin fren yaptığını düşünmüyorum.
Devamında ikinci panzer geldi, çocuğun başında durdu. İkinci arabadan inen polisler yerdeki yaralı çocuğa küfrettiler. Polislerden biri amirini aradı, amire çocuğun ses bombası patladı diye bilgi verdiler. Çocuğun elinde bir şey olduğunu görmedim. Bence ezen kişi bilerek ezdi, olay kaza değildi” şeklinde ifade vermişti.
DAVA HAKKINDA
Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde 10 Şubat 2013 tarihinde gerçekleşen bir eyleme dönük saldırı esnasında kullandığı zırhlı araçla çarptığı Şahin Öner’in (19) ölümüne neden olan polis Selahattin Korkmaz, 23 Kasım 2021’de "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin “Kasten öldürmek” suçundan yargılanan sanık polise “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten ceza vermesi kararı bir üst mahkemeye taşındı. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi de olayı “basit trafik kazası” olarak değerlendirdi. Ancak olaya ilişkin düzenlenen raporlar arası çelişki nedeniyle verilen kararı “eksik incelemeden” bozdu.
İstinafın bozma kararı sonrası ilk duruşma 30 Nisan 2024’te görüldü. Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamada, savcının bir sonraki celse mütalaasını sunması bekleniyor. (MA)