Sahte içkiden 31 kişi öldü: İstanbul Tabip Odası fahiş vergi uygulamasına dikkat çekti

İstanbul Tabip Odası, alkollü içkilere fahiş vergi uygulamasının merdiven altı üretimi teşvik ettiğine ve bu nedenle 31 kişinin öldüğüne dikkat çekti. Tabip Odası, sahte içki üreten kişilerin "kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanması için hukuki düzenleme yapılmasını istedi.

Sahte içkiden 31 kişi öldü: İstanbul Tabip Odası fahiş vergi uygulamasına dikkat çekti

Artı Gerçek - İstanbul'da son üç günde sahte içkiden zehirlenme nedeniyle ölü sayısı 31'e çıktı. 86 kişi zehirlenme nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.

İstanbul Tabip Odası, konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Kamunun göreve davet edildiği açıklamada, "Alkollü içkiler normal şartlarda alkol olarak etil alkol (etanol) ihtiva eder. Ancak ülkemiz koşullarında alkollü içkilere yönelik fahiş vergi uygulamaları sebebiyle alkolün satış fiyatı çok yüksek bir noktaya gelmiştir. Bu da merdiven altı üretimi teşvik etmektedir. Maliyeti düşürmek ve daha fazla kazanç sağlamak için yasal olmayan merdiven altı üretimle insan sağlığı hiçe sayılarak içkiye metil alkol ilave edilmektedir" denildi.

STOK HAZIRSIZLIĞI

"Sahte içki ile gerçek içkinin ayırımını renk, koku veya tat ile yapmak mümkün değildir" ifadelerinin kullanıldığı açıklamanın devamı şöyle: "Bu ayrım bugün için yalnızca laboratuvar şartlarında yapılan analiz yöntemleriyle mümkündür.

Metil alkol zehirlenmesinde tedavinin ilk adımı etil alkol (Antidot-panzehir tedavisi) uygulamasıdır. Ne yazık ki son yaşanan sahte içki zehirlenmesi vakalarına İstanbul’daki pek çok hastane etil alkol stoğu açısından hazırlıksız yakalanmıştır.

Sahte içkinin bugün için pratik olarak gerçek içkiden ayırt edilmesi mümkün değildir. Bu da üretim safhasında içki şişelemesi teknolojisinin buna göre dizayn edilmesini gündeme getirmelidir (Bir diğer seçenek Araştırma-Geliştirme yoluyla metil ve etil alkolü yüksek doğrulukla ayırt edebilen bir kitin üretilmesidir). Ancak içki piyasası TEKEL’in özelleştirilmesiyle tamamen özel firmaların eline bırakılmıştır. Dolayısıyla bu teknolojik gelişmenin maliyetine özel içki firmalarının katlanmak istememesi yüksek ihtimaldir. İşte burada siyasi iktidarın bu piyasa üzerinde göstereceği irade devreye girmelidir ama ne hikmetse bir türlü girmemektedir. Devreye her seferinde alkol satışını güya sınırlamaya dönük zam yapmak girmektedir."

'KAMU OTORİTESİNİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ'

Sahte içki zehirlenmelerinin halk sağlığı sorunu olduğunun vurgulandığı açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: "Bu anlamda birincil sorumlu kamu otoritesidir. Ancak içki zehirlenmesi vakaları geçmişten beridir kamu otoritesinin İslami muhafazakâr yaklaşımından dolayı üvey evlat muamelesi görmektedir. Onlarca ölüm yaşanmış bir olaya Valilik yalnızca kamuoyuna bilgilendirme geçmektedir. Oysa aynı Valilik Anayasal hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü, grev ve iş bırakma vb. hak kullanımlarına kolluk güçlerini anında bu hakların engellenmesi yönünde sevk edebilmektedir. İstanbul Tabip Odası olarak sahte içkiden zehirlenmelerin ve ölümlerin bir an evvel son bulması için kamu otoritesini göreve çağırıyoruz.

ÖNRERİLER SIRALANDI

Açıklamada ayrıca şu öneriler verildi:

* Sahte içkinin tedavisinde kullanılan etil alkolün yılın her dönemi stoklarda ulaşılabilir şekilde bulunması sağlanmalıdır.

* Sahte içkinin pratik olarak gerçek alkolden ayırt edilebilmesini sağlayacak teknolojik çalışmalar başlatılmalı ve en kısa sürede hayata geçirilmelidir.

* Sahte içki üreten kişilerin 'kasten adam öldürme' suçlamasıyla yargılanması yönünde hukuki düzenlemeler yapılmalı, cezadan indirim yolu kapalı olmalıdır.

* Alkolün tüketimini azaltmanın yolu yalnızca fiyatını arttırmak değildir. Ekonomik, kültürel, sosyolojik, psikolojik ve sağlık açısından kısa, orta ve uzun vadeli bir merkezî planlamayla konunun üstüne gidilmeli, alkol kullananları toplum içinde rencide edecek damgalayıcı yaklaşımlardan uzak durulmalıdır.

sahte içki