Sapanca üçgeninden faili meçhul cinayetlere: İsmi geçen askeri yetkililerin dosyaları kabarık

ARTI GERÇEK - Suç örgütü lideri olmaktan hüküm giyen Sedat Peker’in YouTube hesabı üzerinden yayınladığı videoların yankısı sürüyor. Peker yayınladığı videolarda uyuşturucu ticaretinden faili meçhul cinayetlere kadar birçok konuda iddialarda bulundu. Bu iddialar arasında 1990’lı yıllarda Kürt iş insanlarının öldürülmesi, Uğur Mumcu’nun bombalı saldırı sorunu öldürülmesi de var. Peker bu cinayetlerde Mehmet Ağar’ı işaret ederken, Kıbrıs’ta 1990’lı yıllarda katledilen gazeteci Kutlu Adalı cinayetinde Korkut Eken’in ismini verdi.

KÜRT İŞ İNSANLARININ ÖLDÜRÜLMESİ, SAPANÇA ÖLÜM ÜÇGENİ

Peker’in Mehmet Ağar’a işaret ettiği cinayetler, ‘ölüm üçgeni’ olarak bilinen Sapanca-Hendek-Düzce bölgelerinde 1993-1996 yıllarında işlenen faili meçhul cinayetlerdir. 4 Kasım 1993'te dönemin başbakanı Tansu Çiller İstanbul'da Holiday Inn Oteli'nde ellerinde "PKK'ye haraç veren işadamlarının ve sanatçıların listesi" olduğunu açıkladı ve "onlardan hesap soracağız" dedi. Çiller’in bu açıklamasından iki ay sonra işinsanı Behçet Cantürk şoförüyle birlikte evine giderken kaçırıldı ve cesetleri ertesi gün Sapanca yolunda bulundu. İki ay sonra ise Cantürk'ün avukatı Yusuf Ekinci, Ankara'da kaçırıldı ve cesedi de iki gün sonra Konya yoluna atıldı. Oto alım satımıyla uğraşan Fevzi Aslan ve yeğeni Şahin Aslan ise, İstanbul Şehremini'nde bir kahvede otururken polis olduklarını söyleyen dört kişi tarafından gözaltına alındı. Fevzi ve yeğeninin cesetleri ertesi gün Hendek'te bulundu. Bu cinayetten iki ay sonra da Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Hakkârili Namık Erdoğan kaçırıldı. Erdoğan'ın cesedi Ankara-Kırıkkale yolunda üç gün sonra bulundu. İş insanı Savaş Buldan da 2 Haziran 1994 günü İstanbul'daki Yeşilyurt Çınar Oteli'nde arkadaşları Adnan Yıldırım ve Hacı Karay ile kaçırıldı. Cesetleri iki gün sonra ölüm üçgeni olarak anılan Bolu'nun Yığılca ilçesi yakınlarında bulundu.

ATİLLA PEKER: KORKUT EKEN BANA SİLAH VERDİ

Peker’in anlattıkları Ağar ile sınırlı değildi. Peker yayınladığı videoda 1990’larda Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin de konuştu. Korkut Eken’in kendisinden birini istediğini ve kendisinin de kardeşi Atilla Peker’i önerdiğini söyledi. Bunun üzerine Atilla Peker gazeteci Adalı'nın öldürülmesine ilişkin bildiklerini Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na anlattı. Kıbrıs’a Korkut Eken’le birlikte gittiklerini anlatan Atilla Peker, "Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım. Yardımcısı Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti" ifadelerini kullandı.

GALİP MENDİ GÖRÜŞMEYİ DOĞRULADI

Peker’in anlattığı Jandarma Emekli Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’de önemli bir isim. Oda TV’ye konuşan Mendi, Korkut Eken’in Atilla Peker ile kendisine geldiğini kabul etti. Eken'e 'Beyaz Toros' verdiklerini söyleyen Mendi, Eken'in Atilla Peker'i bond çanta ile karşıladığını söyledi. "Korkut Eken Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görev yapmış bir büyüğümüz. Saygı duyduğum bir kişi" diyen Mendi, Korkut Eken’in bazı PKK’lilerin Kıbrıs’ta tedavi edildiğine dair istihbarat olduğunu ve bu sebeple geldiklerini anlattığını söyledi. Peker ifadesinde Eker ve Mendi ismini zikretmişti ancak Kıbrıs trafiği bunlarla sınırlı değildi. Mendi’nin anlattığına göre o dönem Barış Kuvvetleri Komutanı Hasan Kundakçı’ydı ve Korkut Eken Hasan Kundakçı’yla da görüştü.

GALİP MENDİ AİHM’DE YARGILANDI

Galip Mendi, 1990’lı yıllarda bölgede görev yaptığı süre içinde birçok failli meçhul de yaşanmıştı. Mendi’nin adı, 1998 ile 2000 yıllarında Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde yaşanan birçok faili meçhul cinayetle gündeme geldi. Mendi, görev yaptığı sırada Kayseri tabur komutanının operasyonu sırasında Şemdinli ilçesinde bulunan Öveç Yaylası’nda 5’i Irak uyruklu olmak üzere 7 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan köylülerin cesetleri, 28 Eylül 1999’da yaylada bir kayanın altına kazılmış çukura gömülü halde bulundu. Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Bozyamaç köylüleri tanık olarak dinlendi. Köylüler, olaydan bölgede görev yapan Kayseri 1. Komando Tugayına bağlı 2. ve 3. tabur askerlerini sorumlu tuttu. Mendi bu olaylardan dolayı AİHM’de yargılandı.

HASAN KUNDAKÇI

Mendi Korkut Eken’in o dönemde Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı olan Hasan Kundakçı'yla da görüştüğünü söylemişti. Kundakçı bölgede yakından bilinen bir isim. 1986 yılında Özel Harp Dairesi başkanlığı yapan Kundakçı, 1993-95 yılları arasında Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı olarak görev yaptı. 22 Ekim 1993’te Lice’de Tuğgeneral Bahtiyar Aydın öldürüldüğünde Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanıydı. Kundakçı Bahtiyar Aydın vurulduğunda yardımcısı Tümgeneral İlker Başbuğ’la birlikte Lice’ye geçmişti. Aydın’ın ölümünün ardından Lice yakılmış, 15 sivil ve bir asker öldürülmüştü.

KUNDAKÇI İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİN SORUMLU TUTULDU

Hasan Kundakçı HRW’nin ‘Savaş Yasaları İhlalleri’ raporunda görevi sırasında gerçekleşen ağır insan hakları ihlallerinin sorumlusu olarak suçlanıyor. Raporda Kundakçının köylülere bizzat işkence yaptığı öne sürülüyor. Raporda ihlal edilen uluslararası hukuk ihlalleri şöyle sıralandı: "Resmen gözaltında bulunduğu sırada bir PKK sanığının kurşuna dizilmesi, işkence, köylülerin zorla göç ettirilmesi, köy yıkımı ve talanı."

Kundakçı’nın Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı olarak görev yaptığı dönemde bir çok askeri rütbeli de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmişti. Kundakçı Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Albay Kazım Çillioğlu ölümlerine ilişkin tanık sıfatıyla da ifade vermişti.