Selma Irmak Kürtçe savunma yaptı
Tutuklu HDP Hakkari Milletvekili tahliye edilmedi.
DİYARBAKIR - HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın 105 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada tahliye çıkmadı. Kürtçe savunma yapan Irmak, "Kürt sorunu mahkemelerde konuşulacak bir sorun değildir, cezalandırılmakla çözülmez" dedi.
Tutuklu HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak hakkında 105 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın 3'üncü duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, Irmak tutuklu olduğu Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmayı Irmak’ın ailesi, HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Ziya Pir, Leyla Birlik, İmam Taşçıer ve Nihat Akdoğan ile HDP, DBP il, ilçe yöneticileri de izledi. Savcılık mütalaasının okunmasıyla başlayan duruşmada, Irmak’ın Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı sıfatıyla yaptığı konuşma ve basın açıklamaları, "Örgüt eylemlerini teşvik eden ve meşrulaştırmaya yönelik olduğu" ileri sürüldü. Yine mütalaada Irmak'ın, öz yönetim ilanları döneminde yaptığı basın açıklamaları ve DTK’nin KCK’nin karar çatısı olduğu ileri sürülerek, "Örgüte üye olma" suçu işlediği iddia edilerek, tutukluluğunun devamı talep edildi.
'TUTUKLULUĞUM TÜRKİYE'YE FAYDA GETİRMEZ'
Savcılık mütalaasının ardından Kürtçe savunma yapan Irmak, şöyle dedi: "Gelen bilgi ve belgelerin aleyhe kısmını kabul etmiyorum. Bu aşamada herhangi bir beyanda bulunmayacağım. Süre talep ediyorum. Geçen mahkemede hazır bulunmayı talep etmiştim. Bu mahkemede hazır olduğumuzu iletmiştik, ama reddedildi. Bu nedenle savunma hakkım engellenmiştir. Mahkemeler sanal mahkemeler halini almıştır. Bundan sonraki duruşmada, mahkeme huzurunda bulundurulmayı talep ediyorum. Siyasi sorunlar mahkeme salonlarında tekrarlanarak devam ettiriliyor. Kürt sorunu mahkemelerde konuşacağımız bir sorun değildir. Bu sorun cezalandırmakla da çözülebilecek bir sorun değil. Siyasi bir alanda çözülmesi gerekir. Yaptığım konuşmalarda hem DTK hem de bir parlamenter olarak Kürt sorununun tıkanmış olduğu duruma dikkat çekmişim. Konuşmalarımız ve mesajlarımız mahkemelerde cezalandırılmak isteniyor. Mevcut sorun diyalog ile çözülür. Mahkeme salonlarında bu sorun tıkanmak istenirse Kürt siyasetçileri mahkemeler yoluyla savunmaları engellenirse Türkiye’nin durumu gittikçe kötüye gider. Demokratik siyaset olmazsa kaos gelişir. Türkiye şu an bir handikap içerisindedir. Her yerde dışlanıyor. Kürt halkının seçilmişleri cezaevinde, yine demokrasi ve barış isteyen herkes tutuklu. Meclis işlevsiz kalmış durumda. OHAL nedeniyle demokrasi ortadan kaldırılmış durumda. Kürt sorunu önemli ve ağır bir sorundur. Bu ülkenin düşmanı değiliz. Yurtseverleriyiz. Bu nedenle bize düşman gözüyle bakılmasını istemiyoruz. Konuşmalarımız bu mahkemelerde sonuçlanacak konuşmalar değil. Tutukluluğum Türkiye’ye bir fayda getirmeyecek. Tam tersine Türkiye’nin itibarını ve önünü tıkamaktadır. Kürt halkı ile ittifak ile ancak Kürt sorunu çözülür."
TAHLİYE ÇIKMADI
Duruşmada söz alan avukat Reyhan Yalçındağ ise, delillerin toplanmasında eksiklikler olduğunu ve bunu kabul etmediklerini söyleyerek, bu durumun hukuki olmadığını vurguladı. Yalçındağ, müvekkilinin tahliyesini istedi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, "Sanık müdafilerinin sanığın Meclis'te yapmış olduğu konuşmaları CD ortamında celbine yönelik taleplerinin, Meclis çalışma tutanaklarının mahkememiz dosyasına gönderilmesi, sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, sanığın katıldığı eylemlere ilişkin görüntü inceleme tutanakları, olay tutanakları, mevcut delil durumu nazara alındığında, sanık aleyhine kuvvetli suç şüphesini gösteren somut olguların mevcut olması, atılı suçun CMK 103 maddesinde sayılı katalog suçlardan olması nedeniyle tutukluluk halinin devamına..." hükmü verdi.
Duruşma, duruşma yoğunluğu ve adli tatil nedeniyle 8 Eylül tarihine ertelendi.
'DTK'NİN SUÇ ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRÜLMESİ HANDİKAPTIR'
Duruşmanın ardından HDP milletvekilleri adliye binası önünde verilen karara ilişkin açıklama yaptı. Açıklamayı yapan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, savcılık mütalaasında DTK’yi suçlayan bir tutum içerisinde olunduğunu vurgulayarak, kararların mahkeme salonlarında verilmediğini, Ankara’dan alındığını dile getirdi. Beştaş, mahkemelerde sadece milletvekillerinin yargılanmadığını, 6 milyon oy vermiş insanın iradesinin yargılandığını anımsatarak, demokratik siyaset yaptıkları için tutuklandıklarını hatırlattı. Beştaş, DTK’nin sivil bir platform olduğunu ve hala da çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, bir suç örgütü olarak görülmesini "handikap" olarak değerlendirdi.