Sembol fotoğraftaki kadın konuştu
Bahar KILIÇGEDİK
ARTI GERÇEK- Malatya son günlerde, Alevilerin yaşadığı 13 evin kapı ve duvarının kırmızı boya ile işaretlenmesi ile gündemde. İşaretlenen evler, Yeşilyurt ilçesine bağlı, Cemal Gürsel Mahallesi, Gökalp ve Mercan sokaklarında bulunuyordu. Evlerine kırmızı boya ile çarpı atılan Alevilerin bu kaygıları boşuna değildi. Daha önce Maraş, Sivas ve Çorum’da katliamlar öncesi Alevilere ait evler önce işaretlenmiş, ardından evleri basılarak katliamlar yapılmıştı.
Malatya’da evleri işaretlenen Alevilere ait fotoğraflar sosyal medyada da paylaşıldı. Bunların arasında olan bir fotoğraf karesi diğerlerinden çok farklıydı. Evleri işaretlenenlerin yaşadığı kaygı, bu fotoğraf karesinde somutlaşmıştı. Fotoğraf yaşlı bir kadına aitti. Çarpı atılan bir duvarın yanında duran bu yaşlı kadının ismi Yüksel Kalın. Tıpkı fotoğraf karesindeki gibi hem korkuyor, hem de kaygılıydı. Yüksel Kalın, o gün neler hissettiğini, ilk çarpı işaretini gördükten sonra aklına neler geldiğini Artı Gerçek’e anlattı.
HATIRLADIĞIMIZ TEK ŞEY KATLİAM VE ACI
Evlerin işaretlendiği Cemal Gürsel Mahallesi'nde oturan Yüksel Kalın, 1970’leri yaşayan biri. Maraş’ı, Adıyaman’ı, Sivas’ı ve Çorum’u bugün gibi hatırlıyor. Yüksel Kalın ile saldırının yaşandığı mahallede konuşuyoruz. ‘O çarpıları görünce ne hissettiniz’ sorusuna Kalın, "Korktum, tedirgin oldum. Herkes tedirgin oldu’ cevabını veriyor. Korku ve tedirginliğin nedenini geçmişte yaşanan katliamlara dayandırıyor; "Biz 1980 dönemini de gördük. Hamido olaylarını da gördük. 15 Temmuz’u da gördük. Biz hep tedirginiz. Maraş olayları, Çorum olayları, Adıyaman’daki evlerin işaretlenmesi… 1978’de Hamido olaylarını yaşadık. Dükkanlarımız yandı, evlerimiz yağmalandı. Hamido’nun ölümünde Aleviler suçlandı. Sabah işe gidiyorduk, akşam eve döneceğimize inanmıyorduk. Eve varınca da sabah işe gidebileceğimizi düşünemiyorduk. Korkuyorduk. Hala o korku üzerimizde var."
BUNU DA UNUTACAKLAR
"Bu çarpı Alevilerin öldürülmesi anlamına geliyor. Biz bu çarpıyı böyle görüyoruz. Başka da bir şey aklımıza gelmiyor" diyen Kalın, Aleviler olarak her zaman baskı ve sindirilme politikasını hissettiklerini söylüyor. Yaşananların kendilerini tedirgin ettiğini ifade eden Kalın, Aleviler olarak sahipsiz olmaktan yakınarak, "Hala tedirginim. Bize söz verildi, gerekeni yapacağız, failleri bulacağız diye… Ama sanmıyorum. İsteseler 24 saat içinde failleri bulabilirlerdi. Bu olay da unutulacak. Bugüne kadar yapılanlar nasıl unutulmuşsa, bu da unutulur. Bugüne kadar nasıl bir şey yapılmamışsa, bunun içinde bir şey yapılmayacak. ‘Tamam’ derler, bizi gönderirler ve hiçbir şey yapmayacaklar. Biz Aleviler sahipsiziz. Atalarımız da sahipsizdi, biz de sahipsiziz" diyor.
KORKUDAN DIŞARIYA ÇIKAMADIM
Mahallede tedirgin ve korku içinde olan sadece Kalın değil. Mahalle sakinlerinin hemen hemen hepsi aynı duygular içerisinde. Özellikle 1978 dönemlerini hatırlayanların kaygıları gençlerden daha fazla. Mahallenin yaşlılarından Makbule Demir, "Korkuyordum. Korkudan dışarıya çıkamadım" sözleri ile o sabah nasıl bir ruh halinde olduğunu anlatıyor. Mahalleli 15 Temmuz'daki darbe girişiminde de "Paşaköşkü, Cemal Gürsel uyuma, sabrımızı taşırma" sloganları atan bir grubun hedefinde olduklarını anlatıyor.
ÇARPI İŞARETİ ÖLÜME ATILIR
45 yıldır aynı mahallede yaşadığını belirten Güllü Yılmaz, "Geçmişte yaşadıklarımızı unutmamız imkansız. Hep katliam ve saldırılarla karşılaştık. Biz hep öldük ve öldürüldük. Faillerimiz hiçbir zaman bulunmadı" diyor. Sabah kalktığında kapılarının işaretlendiğini gördüğünü anlatan Demir, "Çarpı işareti bilinçli bir işaretti. Gelişi güzel, çoluk çocuğun yapabileceği bir işaret değildi. O çarpıları görünce, aklıma ölüm geldi. Çarpı işareti neye atılır, ölüme atılır. Adıyaman, Maraş, Sivas’ta Alevilere olanlar, bize de olacak diye korktuk" diyerek, bunu yapanların ortaya çıkarılmasını istiyor.
HAMİDO OLAYLARI
Malatya’da evleri işaretlenen Alevilerin ifade ettiği, tarihe Malatya katliamı olarak geçen Hamido olayları, 18 Nisan 1978’de dönemin Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu’na yapılan suikastın ardından yaşandı. Suikastın ardından Malatya’da, Alevilerin bulunduğu evler işaretlendi. 17 Nisan 1978 akşamı başlayan saldırılar, 20 Nisan akşamına kadar sürdü. Sekiz kişi yaşamını yitirirken, yaşanan olaylarda yüz kişi yaralandı. 960 iş yeri ve konutun tahrip edildiği Malatya’da, bu saldırıların ardından çok sayıda Alevi kenti terk etmek zorunda kaldı.