Sertçelik soruşturması tamamlandı, darbe girişimi bulgusuna rastlanmadı

Sertçelik soruşturması tamamlandı, darbe girişimi bulgusuna rastlanmadı
Ayhan Bora Kaplan davasında gizli tanık Serdar Sertçelik'in açıklamalarıyla gündeme getirilen 'darbe girişimi' iddialarına ilişkin soruşturma tamamlandı. Soruşturmada 'darbe iddialarını destekleyecek bulgulara' ulaşılamadığını belirtildi.

Artı Gerçek - Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20'si tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşması devam ederken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve İçişleri Bakanlığı Müfettişleri, Serdar Sertçelik’in açıklamaları üzerinden gündeme getirilen 'darbe girişimi' iddialarına dair soruşturmasını tamamladı.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, yapılan soruşturma sonucunda darbe iddialarını destekleyecek bulgulara ulaşılamadığını yazdı. Selvi, şu ifadeleri kullandı: "Savcılık, polis şeflerini mahkemeye “Yargı görevini yapan bilirkişi veya tanığı etkilemeye teşebbüs, suçluyu kayırma” ve “Kamu görevine ilişkin sırrın ifşası” gerekçesiyle sevk etti. Mahkeme bu gerekçelere dayalı olarak tutuklama kararı verdi."

'GÖRÜŞMELER KAYIT ALTINA ALINDI'

Sertçelik'in yurt dışına kaçtıktan sonra gazeteci Erk Acarer'e yaptığı açıklama 'darbe girişimi' iddialarını öne sürdüğünü söyleyen Selvi, "Ancak polis şefleri, Serdar Sertçelik’le yaptıkları telefon görüşmelerini kayda almışlar. Telefon görüşmesinin kayıtları incelendiğinde Serdar Sertçelik’ten AK Partili siyasetçilerin isimlerini eklemesi yönünde bir konuşma tespit edilemedi" dedi.

RAPORA GÖRE HER ŞEY MEVZUATA UYGUN

Selvi, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda, Serdar Sertçelik’in baskı ve tehditle gizli tanık yapıldığı, usule aykırı olarak ifadesinin alındığı ve ifadesinin yönlendirilmeye çalışıldığı iddiasına yer verildiğini aktararak şunları aktardı:

"Serdar Sertçelik’in Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili yürütülen soruşturma sürecinde baskı ve tehditle şahsın gizli tanık yapıldığı, usule aykırı olarak ifadesinin alındığı ve ifadesinde yönlendirilmeye çalışıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, yakalama, gözaltına alma ve ifade alma işlemlerinin mevzuata uygun olarak gerçekleştiği kanaatine varılmıştır."

NE OLMUŞTU?

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakın olduğu öne sürülen, Ankara Esenboğa Havalimanı'ndaki operasyonla gözaltına alınıp tutuklanan "Kaplanlar" grubunun lideri Ayhan Bora Kaplan dosyasında soruşturmayı yürüten Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde avukata bilgi sızdırdığı iddia edilen bir polis Mart ayında görevden alınmıştı.

Ortaya atılan iddialar çerçevesinde, Kaplan soruşturmasından sorumlu üç üst düzey polis müdürü, Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan 9 Mayıs'ta açığa alındı.

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Ankara'daki bir organize suç örgütüyle ilgili sosyal medyada yer alan iddiaların açıklığa kavuşturulabilmesi için İçişleri Bakanlığımızca görevlendirilen mülkiye müfettişlerince, soruşturmanın selameti açısından Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı görevlerinden uzaklaştırılmışlardır" ifadelerine yer verildi.

Açığa alınan polis müdürleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca resen soruşturma başlatıldı.

Gözaltına alındıktan sonra gizli tanık olduğu iddia edilen, elektronik kelepçeli olmasına rağmen Ece Ronay ile birlikte gittiği bir restoranda silahla yaralanan Sertçelik yurtdışına kaçmıştı. Sertçelik iddialarında "Bir şekilde zaten gizli tanık yaratacaklar bu belli. Ben de kabul ettim. Kendimi ve ailemi kurtarabilmek için, benim ve abimin üzerine yıkılacak dosyaları engelleyebilmek için. Daha sonrasında bu ifadeyi kendileri isim isim 'Bu ismi koyalım mı? Koyalım. Bu olay böyle olmuş mudur? Olmuştur' diye beni baskılarla tehditlerle hiçbir şekilde irademin altında olmayarak 19 sayfalık gizli tanık ifadesi oluşturdular" ifadelerini kullandı.

"Bütün o giren isimler ilk ifadede. Benim bir sonraki ifadede söyleyeceğim isimleri duyduğunuzda herkes şaşıracak" diyen Sertçelik, "Serdar, Bekir Bozdağ, Mücahit Aslan, Abdülhamit Gül, Fahrettin Koca, Sadık Soylu... bu isimlerle ilgili bir şablon oluşturulacak. Bunlarla da oturup karşılıklı konuşacağız. Gizli tanık ifadene bunları da ekleyeceksin' denildi. Bu şahıslar eklendiğinde ben nasıl kendimi kurtarabilirim. Bu şahısların isimlerini ben kullandığımda, AK Parti'nin gücü altında nasıl bunları yapabilirim diye anlamaya çalışıyorum. Ortada bir savaş var çünkü kendi içerilerinde. Ne olduğunu anlayamıyorum" ifadelerini kullandı ve "Ankara İl Emniyet Müdürlüğü üzerinden AKP'ye darbe yapıldığı" iddiasında bulundu.

Serçelik'in iddialarında gündeme getirdiği ve kendisini Süleyman Soylu ve Hasan Doğan'a karşı komplo kurmaya teşvik eden Ankara Emniyeti'nden olduğu iddia edilen bir isimle yaptığı görüşmenin kaydını Youtube üzerinden yayımladı.

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nden Şevket Demircan ile Serdar Sertçelik arasında geçen konuşma ise şu şekilde:

''Serdar Sertçelik: Orada da karşıda Mücahit Aslan var. Bu tarafta Bekir Bozdağ var. Şimdi Mücahit Aslan reise çok yakın. Şimdi ben bunu söylediğimde ben iyice kötüye gitmeyeyim müdürüm.

Şevket Demircan: Bu iki. İki konu ile ilgili söylüyorum, iki konuyla ilgili görüşeceğim ben. Gerek yok istersen sana söyleyeyim. Söylemeyeceğine söyleyeceğim. Açık ve net söyleyeyim. Bekir Bozdağ ile ilgili bir şey demiyorum. Muhtemelen söyle derler. O ayrı bir konu. Ama bu diğer konuyla ilgili tabi bakmak lazım.''

'MHP İLE İLGİLİ DE PATLAT, GEÇ'

Görüşmeden dikkat çeken bir nokta da bugün Devlet Bahçeli'nin açıklama yapmasında neden olan MHP ile ilgili bölüm. Polis müdürü Şevket Demircan, gizli tanık olarak ifade verme konusunda Serdar Sertçelik’i ikna etmek için “Bize Temiz Eller Operasyonu’nu sizin ellerinizle başlattığınız haberini verdiler. Oradan pay biç sen” diyor. MHP’nin de ifadesinde geçmesini isteyen polis müdürü, “MHP ile ilgili de patlat, geç” diyerek talimat veriyor.

SERDAR SERTÇELİK NASIL SALIVERİLDİ?

T24 yazarı Tolga Şardan Sertçelik'in geçen Kasım'da Ankara'da bir lokantada vurulduğunu, bu yaralama öncesinde Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nce yürütülen Ayhan Bora Kaplan dosyasında "örgüt yöneticisi" konumunda olduğunu hatırlatıp nasıl salıverildiğini anlatıyor:

"Sertçelik, yine vurulmadan önce Kaplan soruşturmasında gizli tanık yapıldı. Fakat kritik olan durum, vurulduktan bir gün sonra gizli tanık olmasına karşın soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Serdar Sertçelik'in gözaltına alma kararı verilmesi. Kararın gerekçesi, Sertçelik'in, Mahfuz Tatar cinayetindeki konumu.

Sertçelik hakkında savcılığın gözaltına alınma kararı verilirken, kurşun isabet eden Sertçelik için hastanedeki tedavisi sonrasında hazırlanan doktor raporunda "gözaltına alınmasında sakınca vardır" görüşü verildi. Buna gerekçe ise, Sertçelik'in 'iki ayağına birden kurşun isabet etmesi ve yürüyemeyecek olması'.

Her iki ayağı alçıya alınan Sertçelik, evine taburcu edildi. Gelişme üzerine; polise, gözaltına alınma talimatını veren savcılık bu kez, 'adli kontrol ve elektronik kelepçe takılması koşuluyla evinde avukat gözetiminde ifadesinin alınması' talimatını verdi. Sertçelik'le ilgili bu talimatı veren savcılık, evinde iki ayağı alçıda ve elektronik kelepçe takıldığı bilinen Sertçelik'in ertesi gün 'mevcutlu' olarak yani gözaltına alınarak adliyeye getirilmesi talimatını polise gönderdi.

Normalde, Sertçelik örgüt yöneticisi konumundayken, eğer vurulmamış olsaydı ertesi gün götürüleceği adliyede savcılık tarafından tutuklanacaktı. Tutuklanacak suç örgütü yöneticisi cezaevi yerine evine gitti.

Sertçelik, paylaşımlarında elektronik kelepçe olduğu süreçte kendisinin evden rahatça çıktığını, elektronik kelepçeyi evde bıraktığını ve kelepçesiz biçimde yurtdışına çıktığını açıklamıştı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar