SES Artvin Şube Eş Başkanı: Saldırıya uğramaktan bıktık

Gençağa KARAFAZLI

ARTI GERÇEK- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ( SES ) Artvin Temsilciliği Eş Başkanı Dr. Serhan Safatlı son aylarda pandemi süreci ile ilgili yaşananları değerlendirdi.

Vaka ve ölümlerin sorumlusunun, Artvin halkından bunları gizleyenlerin olduğunu, Artvin ‘de sağlık çalışanlarının fiziksel saldırılardan bıktığını ifade eden Dr.Serhat Safatlı, doğa katliamlarının durdurulmasını, adalet ve hukuksuzluklar karşısında faşizan zihniyete boyun eğmeyeceklerini kaydetti.

‘HALKIN SAĞLIĞI HİÇE SAYILDI’

Dr. Serhan Safatlı salgın ve sağlıkçılara yönelik şiddete ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Covid-19 pandemisinin 2019’un Aralık ayından itibaren dünya genelinde 36 milyon vakaya ve 1 milyonu aşkın kişinin ölümüne neden olmuştur. Resmi sayılara göre 330 bin vakanın ve 8600 ölümün meydana geldiği ülkemizde ise Sağlık Bakanı'nın da itiraf ettiği gibi pozitif vakalar turkuaz tabloya dâhil edilmemiş ve yalnızca semptomlu vakalar dâhil edilerek algı oluşturulmaya çalışılmış, halkın sağlığı hiçe sayılarak salgının kontrolden çıkmasına neden olmuştur.

'VAKA VE ÖLÜMLER ARTVİN HALKI İLE PAYLAŞILMADI'

Artvin ilimizde ise İl Pandemi Kurulu, ülke genelinde olduğu gibi vaka ve ölüm sayılarını şeffaf bir biçimde Artvin halkı ile paylaşmamıştır. Sendika olarak başvuru yapmamıza rağmen hala cevap bekliyoruz. Artvin İl Pandemi Kurulunu şeffaf olmaya davet ediyoruz.

'VERİLERİ GİZLEYENLER ÖLÜMLERDEN SORUMLUDUR'

Ülkemizde ve ilimizde, pandeminin başından bu yana SES’in, TTB’nin, meslek örgütlerinin ve bilim insanlarının önerilerini ve uyarılarını dikkate almayıp, ekonomik çıkarlar gözetilerek salgın yönetimini sürdürmeye çalışanlar, salgının durumuna dair bilimsel ve güncel verileri şeffaf biçimde açıklamayanlar, artan vaka sayılarından ve ölümlerden sorumludur.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri açısından pandemi süreci başından beri sorunlu olmuştur. Pandemi süresince özverili ve fedakârca çalışan sağlık emekçilerinin Covid-19 ile enfekte olma riski 14 kat daha fazladır.

‘ARTVİN DE 30 SAĞLIK ÇALIŞANI ENFEKTE OLDU’

Ülke genelinde 100’ü aşkın sağlık emekçisinin hayatını kaybettiği, binlercesinin enfekte olduğu yine ilimizde 30’u aşkın sağlık emekçisinin enfekte olduğu pandemi süreci boyunca başta ASM çalışanları olmak üzere tüm sağlık emekçileri kişisel koruyucu ekipman konusunda sıkıntılar yaşamıştır ve hala KKE eksikliklerinin devam ettiği bilinmektedir.

‘ADALETSİZLİĞİ KABÜL ETMİYORUZ’

Ayrıca sağlık emekçileri olarak ek ödeme adı altında sunulan adaletsizliği kabul etmiyoruz, iş barışımızı bozan performansa dayalı ek ödeme değil, insan onuruna yakışır, emekliliğe yansıyacak eşit ve temel ücret istiyoruz.

‘FİZİKSEL SALDIRIYA UĞRAMAKTAN BIKTIK’

Ülkenin her köşesinde olduğu gibi sağlıkta şiddet devam etmiştir. Sağlıkta dönüşüm programı ile kışkırtılmış sağlık talebinin yarattığı şiddetin kurbanı olmaktan, sözlü, fiziksel saldırıya uğramaktan, yaralanmaktan, arkadaşlarımızı ve meslektaşlarımızı kaybetmekten bıktık. Acillerde, ameliyathanelerde, hastanelerde, ASM’lerde ve hatta Covid polikliniklerinde bile şiddete maruz kalmaktan işimizi yapamaz hale geldik, tükendik.

‘SAĞLIKTA ŞİDDET YASASINI ÇIKARTMAYANLAR SORUMLUDUR’

En son Hopa Devlet Hastanesinde sağlık emekçilerinin Covid polikliniğinde şiddete maruz kalmaları sağlıkta şiddetin geldiği boyutu görmek açısından önemlidir. Üzgünüz ve kırgınız! Sağlık sistemindeki her eksiklik ya da sorundan sağlık emekçilerinin sorumlu tutulmasını, şiddete dönüşmesini kabul etmiyoruz. Tekrar söylüyoruz, etkin bir Sağlıkta Şiddet Yasasını inatla çıkarmayanlar, saldırganlara caydırıcı cezalar vermeyenler, sağlıkta şiddetin gerçek failleridir.

‘FAŞİZAN ZİHNİYETE BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Algı yönetimi yaparak salgın yönetiminde başarısız olanlar bugün sorumlu olarak TTB ve SES gibi örgütlere saldırmaktan çekinmiyorlar. Hayatını kaybeden ve tükenen sağlık emekçilerine saygısızlık yapanlara, faşizan zihniyete boyun eğmeyeceğiz. Her zaman olduğu gibi yanında olmaktan onur duyduğumuz Türk Tabipleri Birliği ile dayanışmamızı sürdürmeye devam edeceğiz.

‘PANDEMİ SÜRECİNDE DEVAM EDEN DOĞA KATLİAMI DURDURULMALI’

Covid-19 salgını yalnızca virüslere bağlı bir hastalık olarak görülmemeli, kapitalizmin neden olduğu ekolojik yıkımın, doğanın tahrip edilmesinin sonucu olarak da görülmeli ve ona göre hareket edilmelidir. Artvin ve ilçelerinde pandemi sürecinde de devam eden doğanın talanı ve tahrip edilmesi bir an önce durdurulmalıdır.

‘PANDEMİ KURULUNA SORUYORUZ’

Normalleşme sürecinde toplumsal hareketlilik hız kazanırken, Artvin genelinde vaka sayılarında ciddi artışlar meydana gelmiştir. Yeterince önlemler almayan Artvin İl Pandemi Kuruluna soruyoruz;

Artvin ve ilçelerinde Covid-19 ile enfekte kaç vatandaşımız vardır?

Covid-19 hastalığından hayatını kaybeden kaç vatandaşımız vardır?

İl genelinde Covid-19 ile enfekte kaç sağlık emekçisi vardır?

Günde toplam kaç test yapılıyor ve kaç pozitif vaka tespit ediliyor?

Vakaların ilçelere göre dağılımı nasıldır?

Vakaların kaç tanesi hastanede kaç tanesi evde tedavi görmektedir?

Sağlık emekçilerine rutin test yapmaya ne zaman başlamayı düşünüyorsunuz?

Artan vaka sayılarını önlemek amacıyla ne zaman ciddi adım atmayı düşünüyorsunuz?

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Artvin Temsilciliği olarak taleplerimiz şunlardır;

Gelinen aşamada, epidemiyolojik veriler ışığında belirlenecek bir süre için, il ve ilçe girişlerinde kontroller arttırılmalı, toplumsal hareketlilik olabildiğince kısıtlanmalı, etkili filyasyon çalışmaları yapılmalı, riskli ve endikasyonu olan herkese test yapılmalı, hastanede yatışı yapılmayan vakaların izolasyon tedbirlerine ağırlık verilmelidir.

Ayrım yapmaksızın tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yeterli sayıda ve uygun nitelikte kişisel koruyucu ekipman temini sağlanmalıdır. Salgınla başarılı bir şekilde mücadele etmek için sağlık emekçileri korunmalıdır, sağlık emekçileri korunmadan halkın sağlığı korunamaz.

Acilen sağlık çalışanı sayısı artırılmalıdır. Ataması bekleyen sağlık emekçileri acilen atanmalı, KHK’ler ile hukuksuz bir biçimde görevlerine son verilen sağlık emekçileri görevlerine iade edilmelidir. Covid-19 hastalığı tüm sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir ve geriye dönük düzenleme yapılmalıdır.

Sağlık emekçileri olarak en başından beri, performansa dayalı ek ödeme değil, emekliliğe de yansıyacak, yoksulluk sınırının üstünde temel ücret istiyoruz. İnsanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz.

Başta sağlık emekçileri olmak üzere, tüm kamu emekçilerine, okulların açılmasıyla beraber öğretmenlere, riskli ve kalabalık iş kollarında çalışan ve temaslı olan herkese semptom gösterip göstermemesine bakılmaksızın rutin test yapılmalıdır.

Kamusal bir sağlık sisteminin gerekliliği olarak; işçilerin, işsizlerin, yoksulların yaşamlarının ve sağlıklarının korunması için gerekli olan destek sağlanmalıdır.