SHD'den Fıkıh-Der açıklaması: Çocuklardan elinizi çekin
Sosyal Haklar Derneği İstanbul Temsilciliği, Süreya Operası önünde düzenlediği basın açıklamasıyla Fıkıh-Derneği'ne bağlı Kur'an kursunda 20 çocuğa yönelik cinsel istismarı protesto etti.
ARTI GERÇEK- Sosyal Haklar Derneği (SHD) İstanbul Temsilciliği, düzenlediği basın açıklamasıyla Ümraniye'de bulunan Fıkıh-Derneği'ne bağlı ruhsatsız olarak açılan Kur'an kursunda çocuklara yönelik cinsel istismar olayına tepki gösterdi.
Ümraniye'de Fıkıh-Der'e bağlı ruhsatsız olduğu tespit edilen kaçak Kur'an kursunda 20 çocuğa dönük cinsel istismar olayı yaşanmış, açılan davada olayla ilgili üç kişi tutuklanmıştı.
Kadıköy Süreya Operası önünde konuya ilişkin bir basın açıklaması düzenleyen SHD İstanbul Temsilciliği üyeleri "Aladağ, Ensar, Fıkıh-Der, artık yeter, çocuklardan elinizi çekin" pankartı açarken, ellerinde "dinsel ve cinsel istismara son" "çözüm bilimsel laik eğitim" dövizleri taşıdı.
Açıklamayı Temsilcilik'ten Deniz Özlem Bilgili okudu.
Bilgili, "Türkiye Ensar Vakfı’nda 45 çocuğa cinsel istismarda bulunulduğu haberinin ardından bu kez de Fıkıh Der’in düzenlediği yatılı Kur'an kursunda çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunulduğu ortaya çıktı. İstanbul Ümraniye'de Fıkıh-Der'e bağlı bulunan kursta dernek yöneticisi ve eğitmen olan üç kişinin en az 20 öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddia ediliyor" dedi.
İKTİDARIN DESTEĞİ İLE YAYILAN KURS VE OKULLAR DENETLENMİYOR
"Mağdur öğrencilerin basına yansıyan ifadelerinde anlatılanlar korkunç: Cinsel istismar, şiddet ve işkence. Öğrenciler anlatımlarından, şüphelilerin eylemlerini dini otoritelerini kullanarak, dini korku ve kaygıları tetikleyerek gerçekleştirdikleri açıkça anlaşılıyor" ifadelerinin yer aldığı açıklamayı okuyan Bilgili şunları söyledi:
"Fıkıh-Der’in dini eğitim kisvesi altında açtığı kurs, ülkemizde bulunan pek çok diğer yatılı Kur’an kursu gibi ruhsatsız ve izinsizdir. Siyasal iktidarın desteği ile ülkenin dört bir yanına yayılan ve dini eğitim verildiği iddia edilen yurt, kurs ve okullar denetlenmiyor, buralarda yaşanan her türlü istismar görmezden geliniyor. Ve yaşanan onca skandala rağmen bu yapılara destek devam ediyor. Bugün bu yatılı Kur’an kursunda öğrencilerin başına gelenler de 29 Kasım 2016 tarihinde Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaatine ait yurtta 11 kız çocuğunun yanarak hayatını kaybetmesi de ülkemizdeki eğitim sisteminin sahipsizliğinin ve yozlaşmış cemaatlere nasıl terkedildiğinin en açık göstergeleridir."
YAŞANANLAR BİR SOSYAL CİNAYETTİR
Bilgili, "Bilinmelidir ki, bütün bu yaşananlar, münferit olaylar değildir; sistematiktir ve politiktir. Çocukların, gençlerin geleceklerini karartan ve hatta yaşam haklarını ellerinden alanlar; bu cesareti siyasal iktidarın kindar ve dindar nesil yetiştirme hayallerinden almaktadır. Yaşananlar bir sosyal cinayettir. Bu cinayette çocukların ve gençlerin akılları, ruhları, bedenleri, gelecekleri katledilmektedir. Bu cinayetlerin faili ve sorumlusu da bütün bu olup bitenlere sessiz kalanlar, görmezden gelenler, bu yapıları denetlemeyenler, ve kapatmayanlardır" dedi
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Yaşadığımız bu karanlığa ve örgütlü kötülüğe karşı aydınlık bir Türkiye ve adalet arayışımızı yükselteceğiz! Sosyal çürümeye yol açan bu zihniyetle mücadele edeceğiz. Ona kol kanat germeye çalışanlar ile mücadele etmeye devam edeceğiz. Her yurttaşın Anayasal hakkı olan kamusal, eşit, bilimsel, laik, ücretsiz, nitelikli, anadilinde eğitim hakkı mücadelesini yükselteceğiz. Çocukların, gençlerin haklarına sahip çıkacağız! Bütün yurttaşlarımızı bizimle birlikte Türkiye’nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz!"