Sincan Cezaevi'nden Adalet Nöbeti'ndeki Barış Anneleri'ne mektup: 'Bizler aç susuz değiliz, bizler yersiz yurtsuz değiliz
Sincan Cezaevi'nde tutulan kadın mahpuslar, Adalet Nöbeti'ni sürdüren Barış Anneleri'ne mektup yazdı. Mektupta, "Direnişinizle anlaşıldı ki savaş yanlıları toplumsal barış mücadelenizi engelleyemeyecek. Evren de bu direnişin şahididir" denildi.
Artı Gerçek - Kürt sorununun çözümü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevinde bulunan tutuklu yakınlarının ve Barış Anneleri'nin Van, Diyarbakır, Batman, Mardin ve İstanbul'da başlattığı Adalet Nöbetleri devam ediyor.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklular, Van’daki Adalet Nöbeti’ne katılan kadınlara mektup gönderdi. 60 kadın tutuklu adına kaleme alınan mektup, Özgür Kadın Hareketi (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan, Kobanê Davası tutuklusu Zeynep Ölbeci, Aynur Aşan ve Zeynep Karaman adına gönderildi.
'BİZ KÜRTLER ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ FİKRİNİ BENİMSİYORUZ'
Kadınların ortak kaleme aldığı mektupta şu ifadeler yer aldı:
"Van Barış Anneleri’ne…Siz de bizimle çok çektiniz, halen de çekiyorsunuz. Biz Kürtler özgürlük ve barış fikrini benimsiyoruz. Ama bizim karşımızda olanlar barış ve özgürlük düşmanıdır. Bu da yükünüzü daha da ağırlaştırıyor. Fakat siz evrenin barış hasretiyle inlediğinin bilincindesiniz.
Onurlu annelerimiz; Biliyoruz ki ‘da-yik (anne)’ kelimesindeki ‘da’ vermek anlamından geliyor. Birçok pozitivist, anneyi sadece ‘çocuk yapan’ olarak tanımlıyor. Fakat sizler barış ve özgürlük mücadelenizle bu tanımlamaları boşa çıkardınız. Barış anneleri; yaşam, özgürlük, eşitliği verdi. Bu biz kadınlar ve toplum için eşsiz bir direniştir. Sizler barış kurucusu filozoflarsınız.
'BİZLER BARIŞA HASRETİZ'
Bundan dolayı barışa dönük düşünceleriniz aynı zaman da özgür eş yaşamın başlangıcıdır. Bundan dolayı savaş yanlıları bütün savaş araçlarını size karşı seferber ediyorlar. Barışı mutlak tecrit ile engellemeye çalışıyorlar. Direnişinizle anlaşıldı ki, savaş yanlıları toplumsal barış mücadelenizi engelleyemeyecektir. Evren de, bu direnişin şahididir. ‘Bizler aç susuz değiliz; bizler yersiz yurtsuz değiliz; bizler barışa hasretiz. Bizler buradayız, buralıyız, tecrit ve savaşa karşı direniyoruz’ dediniz.
Bizler Sincan direniş alanından sesimize ses olan eyleminizi selamlıyoruz. Bizler sizleri tek tek canı gönülden selamlıyoruz. Barışın Lideri Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkmadan ve Kürt meselesi demokratik bir çözüme kavuşmadan, bizler her zaman sizlerle birlikte olacağız." (MA)
36 aydır haber alınamıyor: Abdullah Öcalan’ın avukatlarından bir görüşme başvurusu daha
Bir hatırlama biçimi olarak yürümek: 'Büyük Özgürlük Yürüyüşü'nün hafıza durakları ne anlatıyor?