Siz olsaydınız ne yapardınız? Kocasını öldüren adamı affetti, oğlu o adamın kızıyla evlendi
Kocası soykırımda öldürülen Ruandalı kadın kocasının katilini affetti, oğlunun o adamın kızıyla evlenmesine izin verdi. 'Ben olsam yapabilir miydim?' diye düşündürten bir insan hikâyesi...
![Siz olsaydınız ne yapardınız? Kocasını öldüren adamı affetti, oğlu o adamın kızıyla evlendi](https://i.artigercek.com/2/1280/720/storage/old/news/183744.jpg)
"İyileşmek için sevmek zorundasınız." Bu sözler, 28 yıl önce Ruanda’da soykırım sırasında kocası öldürülen Bernadette Mukakabera’ya ait. Kocasını öldüren kişiyi affeden, bununla da yetinmeyip oğlunun o adamın kızıyla evlenmesine onay veren bir kadına…
Afrika ülkesi Ruanda’da, 1994 yılında 100 gün içinde 800 bine yakın Tutsi ve ‘ılımlı Hutu’ öldürüldü. Ülkenin batısındaki Mushaka’da yaşayan Mukakabera’nın kocası Kabera Vedaste de öldürülen Tutsilerdendi.
Hutu devlet başkanını taşıyan uçağın 6 Nisan 1994’te düşürülmesiyle fitil ateşlenmiş, aşırı uç Hutular yüzbinlerce insanı hedef almıştı. Çoğu kişi komşularını öldürmüştü. Kabera Vedaste’yi öldüren de bir komşusuydı. Katliamlar, isyancı bir Tutsi grubun kontrolü ele geçirmesiyle son buldu. Yüzbinlerce kişi ölümlerin hesabının sorulması için tutuklandı.
Geçmişin acılarını silemese de toplumu barıştırmak, yeni kuşakların ‘kin ve nefret’le büyümesini engellemek için çabalayan Katolik Kilisesi’nin uzlaştırıcı çabalarına destek veren Mukakabera yaşadıklaırnı BBC’ye anlattı.
'ÇOCUKLARIMIZIN OLAN BİTENLE İLGİSİ YOK'
"Çocuklarımızın olup bitenle hiç ilgisi yok. Benim oğlum aşık oldu ve hiçbir şey onların sevgisine engel olmalı" diyen Ruandalı anne, kocasını öldüren komşusu Gratien Nyaminani’nin kendileri gibi çiftçi olduğunu, soykırım sonrasında kurulan ‘Gacaca’ mahkemelerinde yargılandığını anlattı.
Yargılama sürecinde ölenlerin yakınları da duruşmayı izleyebiliyordu. Sevdiklerinin katilleriyle yüzleşme ve onları affetme olanağı buluyorlardı.
Gratien Nyaminani, 2004 yılındaki bir duruşmada Kabera Vedaste’yi nasıl öldürdüğünü anlattı ve Mukakabera’dan özür diledi. Mukakabera onu affetmeyi seçti. Bu sayede, mahkemenin verdiği 19 yıllık hapis cezasını çekmedi, iki yıl kamu hizmeti yaptı. 10 yıl tutuklu kalan Gratien Nyaminani tahliye edildi.
YARDIM ETMEYE BAŞLADI
Mukakabera’nın oğlu Alfred babası öldüğünde 14 yaşındaydı. Nyaminani’nin kızı Yankurije Donata dokuz. Alfred okula gidiyordu ve tüm işler annesine kalmıştı.
Yankurije Donata, anne-oğula yardım etmeye karar verdi. "Babam onun kocasının katiliydi. Kendimi çok kötü hissediyordum elimden geldiğince yardım etmeye çalıştım" diyen Yankurije Donata hem evde hem de çiftlikte yardım ediyordu. Yıllar geçti. İkisi de büyüdü. Alfred ona aşık oldu.
"Onun kalbini ve davranış biçimini çok iyi biliyor ve seviyordum. O nedenle evlenmelerine karşı çıkmadım" diyen Mukakabera evlenmelerine yeşil ışık yaktı.
Nyaminani’nin cephesindeyse durum daha farklıydı. Alfred, kızına evlenme teklifi ettiğinde önce şüpheci yaklaştı. Bu kadar büyük zarar verdiği bir ailenin, kızını nasıl kabul ettiklerine inanamıyor, "Kızımı aileye neden almak istesinler" diyordu.
Kızına iyi niyetli davranılmayacağından korkuyordu. Ama, "Babasının yaptıklarını kızına fatura edemem’‘ diyen ve gelin adayına çok sıcak davranan Mukakabera’nın iyi niyetli, samimi olduğuna ikna oldu.
Mukakabera’ya göre Yankurije Donata onun için en iyi gelin olabilirdi çünkü onu herkesten daha iyi tanıyor ve anlıyordu.
Çift 2008 yılında Katolik Kilisesi’nde düzenlenen bir törenle evlendi.
Din adamları, birlikte yaşamak için yaraların sarılmasının, affetmenin gerektiğinin altını çizerken ay başında düzenlenen bir anma etkinliğinde Mukakabera onların sesi oldu. Oğlunun, kocasının katiliyle evlenmesini anlattı ve gelinini övdü: "Gelinimi çok seviyorum. Biliyorum ki o olmasaydı, bana kocamı kaybettikten sonra yardım etmeseydi bugüne nasıl gelirdim bilemiyorum."
Ve, Alfred ve Yankurije’nin aşkının başkalarını cesaretlendirmesinden, insanların birbirlerinden af dileyip birbirlerini affetmeye teşvik etmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.