Soma'da karar duruşmasına çağrı: Yüreği yanan herkes orada olmalı
301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma iş cinayetine ilişkin görülen davada yarın karar bekleniyor.
Madenci yakınları kamuoyuna, "Soma'da sahip çıkmak tüm işçilere ve adalete sahip çıkmaktır. Yüreği yanan, adalet isteyen herkes orada olmalı" çağrısı yaptı.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin yaşamını yitirmesine ilişkin görülen davanın karar duruşması yarın görülecek. Savcılık 21. Blok duruşmada maden sahipleri Alp Gürkan, Can Gürkan ile genel müdür Ramazan Doğru ve yönetim kurulu üyeleri Akın Çelik, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, İsmail Adalı hakkında, "Bilinçli taksirle öldürme" ve "Bilinçli taksirle yaralama" suçlamalarıyla 22 yıl 6’şar ay hapis cezası istemişti. Savcılık ayrıca tutuksuz sanıklardan patron Alp Gürkan ile Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yiğit’in hüküm ile birlikte tutuklanmasını istemişti. Yine mütalaada, 33 sanık hakkında beraat kararı verilmesi talep edilirken, 11 sanık hakkında da "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlamasıyla 15 yıl hapis cezayla cezalandırılmaları istenmişti.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin kararını açıklayacağı duruşmada maden faciasında yaşamını yitirenlerin aileleri bir kez daha hazır bulunacak. Maden patronu Can Gürkan'ın duruşma salonunda sık sık mahkeme heyetine karşı dile getirdiği "Kamuoyu baskısı altında bizi ezdirmeyin" sözlerine karşı, madenci yakınları kamuoyuna çağrıda bulundu. Aileler karar duruşması öncesi herkesin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi önünde adalet talepleri ile yer alması için çağırdı.
"İŞ CİNAYETLERİNİ DURDURMAK İÇİN"
İş cinayetinden oğlu Hüseyin Kılıç ile beraber 3 yakınını kaybeden Tahir Kılıç, mahkemenin dört yıl sürmesinin nedeninin siyasi baskı olduğunu savundu. Tek taleplerinin adil bir yargılama ile suçluların cezalandırılması olduğunu belirten Kılıç, "Adalet tecelli olmadı" dedi. Dört yıl süren mahkemenin başlı başına bir adaletsizlik olduğunu aktaran Kılıç, "Gencecik 301 evlat iki saat içinde can verdi. Aynı gün içerisinde toprağa konuldu. Bunlar hafif bir durum değil. Mahkeme dört yıldır aynı söz ve kelimeleri dönüp durdu. Ama bir sonuca varılmadı. Sürekli oyalandık. Her mahkeme ertelendiğinde yeniden evlat acısı çekiyoruz. Şöyle yandı, ölümü böyle oldu diye. Yok 260 kişi yan yana ölmüş. 80 kişi şurada ölmüş denildiği zaman ilk günleri yaşadık. Gözyaşlarımızı içimize akıttık. Yaz kış demeden dört yıl mahkeme kapılarında adalet aradık" diye belirtti.
Kılıç, kamuoyuna 9 Temmuz'da Akhisar'da olmaları çağrısında bulunurken, Soma davasının sadece 301 kişinin davası olmadığını söyledi. Soma davasında çıkacak emsal bir kararın iş cinayetlerini bir nebze de olsa durduracak olmasının önemli olduğuna dikkat çeken Kılıç, ne olursa olsun adalet arayışlarının devam edeceğini söyledi.
"KAMUOYU DESTEĞİ BELİRLEYİCİ OLACAK"
Kamber Güven, Soma Katliamı’nda oğlu 4 çocuk babası Ahmet Güveni kaybetti. Madende emekleriyle para kazandıklarını vurgulayan Güven, "Benim çocuğum her madene gittiğinde ‘baba maden yanıyor, çok sıcak, ben madeni bırakacağım’ diyordu. Arkadaşları da sürekli dile getiriyordu. Biraz borçları vardı. Ödemelerini kapattıktan sonra madeni bırakacaktı. Fakat 15 gün sonra facia yaşandı. Önlem alınmadı. Çocuklar öldükten sonra suçlarını örtmek için çocuklarımızı karalıyorlar. Devlet makamından hiç kimse aileleri sormadı. Pazartesi günü son aşamaya geldik. Adaletten umudumuz kalmadı. Bu çocuklar ekmeklerinin peşindeydi. Mahkemeyi ertelemek için oyalamak için ellerinden geleni yaptılar. Seçimlerden sonra bu iktidarın değişeceğini düşünmüştük. Fakat AKP’nin yeniden iktidara gelmesiyle birlikte adalete olan inancımız da kalmadı. Avukatımız bizi savunmasın diye tutukladılar. Seçim sonuçlarında bir değişiklik olsaydı bu olay aydınlanacaktı. Mahkemenin uzamasındaki tek sebep insanları bezdirip unutturmak. Biz bezmedik hakkımızı aramaya devam ettik. 10 senede geçse unutulmaz bir olay. Bu mahkeme adalet yerini bulsun diye mahkemede olacağız. Suçluların cezasız kalmasını istemiyoruz" diye konuştu.
Baba Güven, Soma Davası’nın karar duruşmasına çağrıda bulunarak, kamuoyu desteğinin belirleyici olduğunu söyledi. Kamuoyunun davanın peşinde oldukları mesajını vermeleri gerektiğini dile getiren Güven, verilecek mesaj ile birlikte daha adil bir karar verilmesinin sağlanabileceğini dile getirdi. Türkiye'de adalete güvenleri kalmadığını yineleyen Güven, "Bu davada başka Somalar olmasın diye adalet istiyoruz" dedi.
"YÜREĞİ YANAN HERKES ORADA OLMALI"
Madende yaşamını yitiren Erol Ünsal'ın babası Ali Ünsal ise, "Hep acı, acıdan başka bir şey yaşamadık" dedi. Oğlunu kaybettiği günden beri sakallarını kesmeyen Ünsal, yasının devam ettiğini ifade etti. Davanın bir an önce sonuçlanmasını isteyen Ünsal, şunları söyledi: "Madem her şeyde 'adalet var' diyorlar hak ettikleri cezayı alsınlar. Böyle adalet olmaz. Buna çifte standart derler. Bu karar duruşmasında suçluların ceza alması şehit ailelerini rahatlatacak. Her günümüz sıkıntılı. Düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Acaba bırakacaklar, ceza verecekler mi diye. Çünkü güvenimiz kalmadı. Hükümet bu işi ağırdan alıyor. Unutuldu olarak görüyor. Ailelerin endişesi bu dava uzadıkça ümitler kesiliyor. Gidenleri geri getiremiyoruz. Telafisi yok. Bunlar ceza alırsa bir daha anneler ağlamaz, ocaklar sönmez, önlemler alınır. Bunlara devlet göz yumdu. Hükümet katliamı umursamadı. Eğer ciddi bir yaklaşım olsaydı dava bu kadar uzamazdı. Biz bu yolda kararlıyız. Sonuna kadar mahkemenin takipçisiyiz."
Kamuoyuna çağrıda bulunan Ünsal, "Soma'da sahip çıkmak tüm işçilere ve adalete sahip çıkmaktır. Yüreği yanan, adalet isteyen herkes orada olmalı" dedi. (MEZOPOTAMYA AJANSI / Ayşe Sürme)