Soylu ile çalışan üst düzey üç müdür hakkında üç iddia: Devredilen ev, gece kulübü, tekne...

Soylu ile çalışan üst düzey üç müdür hakkında üç iddia: Devredilen ev, gece kulübü, tekne...
İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın, selefi Soylu'nun kendisi hakkında dosya hazırlattığı iddia edilen İstihbarat Başkanlığı'nı iki günde iki kez ziyaret ettiği öne sürüldü. Kulislerde, Soylu döneminin emniyet müdürlerinin 'sıradışı kazançları' da konuşuluyor.

Artı Gerçek - Eski İçişleri Bakanı olan AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu’nun, 14 Mayıs seçimlerinden sonra yerine atanan Ali Yerlikaya’nın bu göreve gelmemesi için Emniyet İstihbarat Başkanlığı'na bir ‘FETÖ dosyası’ hazırlattığı iddiası hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Emniyet kaynaklarına yakınlığıyla bilinen T24 yazarı Tolga Şardan, Yerlikaya'nın göreve gelmesinden hemen sonra iki günde iki kez Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı'na gittiğini yazdı.

SOYLU REDDETMİŞTİ

Soylu'nun, bakanlık görevinde kalabilmek için Yerlikaya hakkında bir “dosya” hazırlayarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunduğu iddia edilmişti. Erdoğan'ın ise ‘dosya’ için ihtiyatlı davrandığı, Yerlikaya hakkındaki iddiaları sordurduğu ve "gerçek dışı” yanıtını alınca Yerlikaya’yı bakan olarak atadığı belirtilmişti. Soylu ise halefi hakkında böyle dosya hazırlattığını reddetmişti.

'EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ AKTAŞ İLE GİTTİ'

Tolga Şardan ise Yerlikaya'nın bakanlığa atanması sonrasında dosyayı hazırladığı iddia edilen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı'na iki günde iki kez gittiğini yazdı:

"Yerlikaya'nın göreve gelmesinden hemen sonra iki gün içinde iki kez Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı'na gitmesi dikkati çekti. Büyüteç'te salı günü Eski Bakan Soylu'nun, Yerlikaya hakkında özel dosya hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı'na götürdüğünü aktarmıştım. Soylu'nun söz konusu dosyayı Emniyet İstihbarat Başkanlığı üzerinden yaptığı ortaya çıkmıştı.

İşte bu nedenle Yerlikaya'nın iki günde iki kez aynı birime gitmesi önemli. İlk gün İstihbarat Başkanlığı'na giden Yerlikaya çarşamba gecesi yine aynı birimdeydi.

Beraberinde Emniyet Genel Müdürü Aktaş'la birlikte Yıldız'daki yerleşmeye giden Yerlikaya, Türkiye'deki terörle mücadele başta olmak üzere suçlarla mücadele konusunda başkanlık yönetiminden bilgi aldı."

SOYLU DÖNEMİNDEN ÜÇ MÜDÜR, ÜÇ İDDİA...

Şardan'ın yazısında, Soylu ile birlikte çalışan isimler hakkında kulislerde dolaşan iddialar da yer aldı. "Özellikle Eski Bakan Süleyman Soylu ile birlikte çalışanlar hakkında iddialar havalarda uçuşuyor" diyen Şardan, hakkındaki FETÖ iddiaları düşürülen bir iş insanının evini bir polis müdürüne üçte bir fiyatına devrettiğini, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde üst düzey de görev yapan bir polis müdürünün makamını kullanarak bir gece kulübünü 1 milyon 600 bin dolara satın aldığını, bir ilçe emniyet müdürünün de lüks teknesini göçmen kaçakçılığından sabıkalı bir kişinin atölyesinde imal ettirdiğini yazdı. (Kaynak)


Şardan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Bu iddialardan bazılarını araştırdığımda farklı bağlantılara ulaştım. Bunlardan üçünü aktaracağım. Ancak bu polis müdürlerinin isimlerini şimdilik açıklamayacağım.

'CEZADAN KURTULAN İŞ İNSANI, ÇAYYOLU'NDAKİ EVİNİ POLİS MÜDÜRÜNE DEVRETTİ'

İddialardan ilki; Emniyet Genel Müdürlüğü'nün merkez teşkilatında görev yapan üst düzey bir polis müdürü hakkında.

Söz konusu polis müdürü görev yeri itibarıyla son derece önemli bir birimin başında. Bu isim, halen Ankara'da özellikle elektrik ihaleleri alan bir iş insanının da yakın arkadaşı. Büyük inşaatlarda elektrik işleri yapan iş insanı, geçmişteki FETÖ ile bağlantısı iddiası çerçevesinde adli yargıda yargılandı. Yerel mahkemede ceza istenilen dosyası süreç gereğince İstinaf'a gönderildi.

İşte bu aşamada üst düzey polis müdürü, arkadaşının dosyası için İstinaf'ta devreye girdi. Hakkında ceza istenilen dosyadan iş insanı "sempatik kanallar" kullanılarak ceza almadan kurtuldu.

Yargılama süreci devam ederken, bu defa iki dost arasında alışveriş dönemi başladı. Cezadan kurtulan iş insanı, Ankara'nın en kıymetli bölgelerinden Çayyolu'nda ticari işleriyle sahip olduğu bir evi "yakın dostuna" değerinin yaklaşık üçte bir fiyatına devretti!

Al gülüm ver gülüm. Herkese pek de kısmet olmayacak türden bir mal edinme hali. Makamını kullanarak dostluğun ötesine geçen ticari bir alışveriş.

Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatındaki bu olayla ilgili Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'ın bilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Biliyor da işlem yapmadıysa ayrı. Bilmiyorsa da ayrı konu maalesef.

'BİR POLİS MÜDÜRÜ, ÇANKAYA'DAKİ GECE KULÜBÜNÜ SATIN ALDI'

Teşkilatta ayyuka çıkan ikinci iddia, yine Ankara'dan. Ancak iddianın merkezi bu kez Ankara Emniyet Müdürlüğü.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde üst düzey de görev yapan bir polis müdürünün, yine makam ve mevkiini kullanarak dolaylı yoldan mal sahibi olduğu iddiası dilden dile konuşuyor.

Bu üst düzey polis müdürü, yine başkentin özellikle gençlerin gece hayatının odağında olan ve çokça tanınan Çankaya bölgesinde bir gece kulübünü, yakını üzerinden satın aldı.

Paranın sahibi polis müdürü. Devir için ödendiği ifade edilen miktar bir milyon 600 bin dolar civarında. Dünkü resmi kur üzerinden yaklaşık 37 milyon lira! Hadi diyelim kur dün yükseldi, 20 liradan hesaplarsak 32 milyon lira.

Yine bir önceki iddiada olduğu gibi söz konusu polis müdürünün amiri konumundaki Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz bu süreçten bilgi sahibi mi acaba?

'KAÇAK GÖÇMENLER, TEKNE, OĞLUNUN ADINA ŞİRKET...'

Son iddianın yeri ise, ülkenin çok gözde bir tatil beldesi. Aynı zamanda büyük rant olanağı olan bu ilçede görev yapan ilçe emniyet müdürü, kendisine ait özel bir tekne yaptırıyor.

Tekneden tekneye fark var elbette. Sözünü ettiğim zenginlerin kullandığı ultra süper bir yat olmamakla birlikte basit bir tekne de değil.

Üst düzey bir emniyet müdürünün tekne sahibi olması mevcut yaşam koşullarında pek tanık olunacak durum değil.

Bunu geçiyorum. Asıl konu, deniz kenarında yer alan ve göçmen kaçakçılığının ana üslerinden birisi olan ilçenin emniyet müdürünün teknesini göçmen kaçakçılığından sabıkalı bir kişinin atölyesinde imal ettirmesi.

Ayrıca teknenin imali ve denize inmesi sürecinde gereken yasal işlemler var. İlçe emniyet müdürü, gereken prosedür için oğlunun adına bir şirket kurdu.

Yetmedi, kendi görev bölgesinin dışındaki yerde imal edilen teknenin işlerinin takip edilmesi için emrindeki polisleri görevlendirmek geri kalmıyor. İlçe emniyete ait sivil plakalı araçlar teknenin imal edildiği atölye etrafında görülüyor.

Daha ilginci, yerel yöneticilerin bir bölümü gelişmelerden haberdar. Ama herkes sessizliğini koruyor her nedense?"

YAZININ TAMAMI

Öne Çıkanlar