Suçluların telaşı içindesiniz
'Sadece bize değil, üyelerini bizzat atadıkları Anayasa Mahkemesi’ne de saldırıyorlar. Suçluların telaşı içindeler. O yüzden ışıktan korkuyorlar.'
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK - Akın Gürlek ve -CHP’nin tabiriyle- "seyyar giyotin heyeti"nin işi zor:
Telaş içinde o duruşmadan bu duruşmaya koşturup iktidarın her muhalifine ceza yağdırmaya, Saray’ın gönlünü hoş tutmaya, ömrünü uzatmaya çalışıyorlar. İsimleri, niyetleri, marifetleri deşifre oldu.
Son 24 saat içinde bana MİT TIR’ları haberinden 35 yıla kadar hapis cezası isterken, yine aynı haberden ötürü Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı yırtıp attılar. Sırf bu bile, hükümetin, işlediği suçun hesabının sorulmasından ne kadar korktuğunu, bunu örtbas edebilmek için hukuku ve anayasayı tamamen rafa kaldırmayı dahi göze aldığını göstermeye yeter.
Sarayıyla bakanıyla, mahkemesiyle savcısıyla, tapu dairesiyle medyasıyla, polisiyle trol ordusuyla üstümüze geliyorlar; doğru bir haber için habire saldırıyor, hapis yatırıyor, kurşun sıktırıyor, mallarımıza el koyuyorlar. Korkuyorlar, çok korkuyorlar.
Çünkü biliyorlar ki, hükümetin istihbarata yaptırdığı silah nakli, uluslararası suç; mahkemenin verdiği Berberoğlu kararı, alenen Anayasa’yı tebdil ve ilga suçu… Eski yasada cezası idam…
Bütün bu telaş ondan…
Hani Anayasa Mahkemesi’nin yanan ışıklarından darbe sinyali çıkardılar ya… Ben yakın tarihten bir başka örnek vereyim:
Adnan Menderes iktidar sarhoşluğuna kapılıp CHP’nin mallarına el koyduğunda CHP lideri İsmet İnönü Meclis kürsüsüne çıkıp bunun demokratik rejime darbe olduğunu söylemiş ve aynen şöyle demişti:
"Tarih kürsüsünden halinizi seyrediyorum. Suçluların telaşı içindesiniz. Işıktan korkuyorsunuz."
Evet, karanlığın güçleri, ışıktan korkuyorlar. Bu güçlü resti çekecek bir muhalefet olmamasının rahatlığındalar. Sadece bize değil, üyelerini bizzat atadıkları Anayasa Mahkemesi’ne de saldırıyorlar. Tarih kürsüsünden seyrediyoruz hallerini: İşledikleri suçların, yaptıkları kötülüklerin cezasını biliyorlar. İçerde ve dışarda yolun bittiğini görüyorlar. Suçluların telaşı içindeler. O yüzden ışıktan korkuyorlar. Biz korkmuyoruz; sizden korkan, sizden beter olsun.