Sur’da çocuk olmak
Günlerdir elektrik ve suların kesili olması nedeniyle Sur'un iki mahallesinde okullar kapalı. Yıkımın içinde büyüyen kuşak okula devam konusunda isteksiz.
Figen GÜNEŞ (@figenwrites)
ARTI GERÇEK - Sur'da yıkık bazalt taş duvarı omuzlayan çocuğu görür görmez, Yunan mitolojisinde dünyayı, gökyüzünü omuzlarında taşıyan Atlas tanrısını anımsıyorum. Gözlerini ayırmadan sus pus kamerama bakıyor. Atlas'ın gücünü hatırlayıp gülümsüyorum. Ardından taş duvara sırtını dayamış yerde oturan kız çocuğu bana laf atıp 'ben senin yerinde olsaydım hiç onun fotoğrafları ile kameramı doldurmazdım' diyor. Çocuktan gelen bu değersizlik hissi düşüncelerimi alt üst ediyor. Çocuklar bu yıkımı nasıl dışa vuruyor diye akıl yürütmeye başlıyorum.
BARO ÇOCUK HAKLARINA EĞİLİYOR
Diyarbakır Barosu Sur’dan göç etmek zorunda kalan çocukların yeni yaşam koşulları, adaptasyon süreçleri üzerine 'Çatışma ve çatışma sonrası çocuk haklarının güçlendirilmesi’ başlıklı bir proje üzerinde çalışıyor. Baro Başkanı Ahmet Özmen Avrupa Birliği fonları ile hayata geçen ve üç ayağı olan projenin 36 ay devam edeceğini dile getirdi. Proje süresince, Sur’da öldürülmüş, dava açılmış veya mağdur edilmiş 30 çocuğun davası takip edilerek aileleri dava süresince bilgilendirilip, savunma hakkı verilecek. Özmen 'Sur’un altı mahallesi Hasırlı, Savaş, Cemal Yılmaz, Dabanoğlu, Cevat Paşa ve Fatih Paşa’da emsal oluşturması için 'stratejik davalama’ yapacağız, ailelere adli yardım sunacağız.’ diyor. Baro bu altı mahalleden kentin diğer taraflarına gitmiş 500 örneklem aile ile de görüşmeler yaparak, ihtiyaçlarını yaşadıkları sorunları rapor niteliğinde bir kitapta yayınlayacak. Projenin üçüncü ayağında ise bölge illerinde faaliyet gösteren baroların, çocuk hakları merkezini geliştirmeleri için meslek içi eğitimler verilecek.
ALTERNATİF VERİ YOKLUĞU
Sur’da çatışmaların yoğun yaşandığı altı mahallenin çocukları aileleriyle kentin Bağlar, Şehitlik gibi yüksek göç alan taraflarına yerleşti. 2016 nüfus sayımına göre Sur ilçesinin nüfusu 116,858’di, ama bu sayı ölümler ve göç ettirilme ile o günden bu yana büyük ölçüde değişti. Sur halkını yakından bilen hizmetler götüren sivil toplum dernekleri Göç-Der, Sarmaşık ve Rojava Derneği'nin Kanun Hükmünde Kararnameler ile kapatılıp ardından OHAL koşullarının Diyarbakır özelindeki sertliğinden farkli isimler altında yeniden kurulamamaları nedeniyle, Sur’a ilişkin resmi verileri karşılaştırma amacıyla alternatif veriler bulmak bu dönemde oldukça zor. Kürt mücadelesinde isim değiştirerek devam etme bilinci duraksamış. Açık alanda bildiri okuma, örgütlenme, sivil toplum örgütlerinden yardım alabilme de ortadan kalktığından 'saha' diye bir alan yok olmuş, sessiz bir 'kapalı salon' dönemi yaşanıyor.
SUSUZ EVLER
Sur’un 'öbür yakası’ olarak bilinen Lalebey ve Alipaşa mahallelerinde acele kamulaştırma kararıyla 23 Mayıs’ta yıkımlar başladı. Tescilli yapılar dışında kalan 850’yi aşkın yerin yıkılması kararı adım adım uygulanıyor. Bu iki mahallede kaç evde halen yaşam sürdürüldüğüne ilişkin net veriler yok. Mahalle muhtarları konuşmaktan kaçınıyor. Mahallelinin göç ettirilmesiyle, hizmet edecekleri bir kesim de kalmayacak olan muhtarlar sessiz kalmayı seçiyor. Halen orada yaşayan aileler kendi aralarında 300 hanenin evini bırakmadığını tahmini olarak söylüyor. IŞID Suriye’deki UNESCO mirası Palmira’yı yok ettiğinde tüm dünyada gündem oluşturulmuştu. Aynı UNESCO kültür mirası Sur’a ilişkin sessizliğini koruyor.
Günlerdir elektrik ve suların kesili olması nedeniyle bu iki mahallede okullar da kapalı. Yıkımın içinde büyüyen bu kuşak okula devam konusunda isteksiz. 11 yaşındaki Barış, okula gitmek yerine manav olup ayda 50 TL kazanarak kendisine ayakkabı almak istediğini söylüyor. Barış ile sohbetimize büyükler müdahale edip onun adına konuşuyor. Barış ile sadece iki üç cümle konuşabiliyorum. Çocuk olmanın en zor olduğu yerlerden birinde büyüyor.
1 Haziran Dünya Çocuk günü olması nedeniyle Save the Children tarafından hazırlanan raporda dünya genelinde 700 milyon çocuğun ‘çocukluğunun elinden alındığı’ bilgisi yer almıştı. Çocukluğu yaşamaya engel nedenler arasında yer alan okula gidememe, çocuk işçiliği, savaşlar nedeniyle yerinden edilme, çocuk cinayetleri ve yetersiz beslenme en ağır haliyle 2015’ten bu yana Sur genelinde özelde de altı mahallesinde yaşanıyor.