Suruç davası avukatlarından 11. duruşma öncesi açıklama: İğneyle kuyu kazıyoruz
Urfa’nın Suruç İlçesi’nde dört yıl önce yaşanan ve 33 kişinin hayatını kaybettiği katliamla ilgili açılan davanın on birinci duruşması öncesi bir basın toplantısı düzenlendi.
ARTI GERÇEK - Suruç İçin Adalet Platformu, 33 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliam davasıyla ilgili İstanbul Barosu’nda bir basın toplantısı düzenledi.
Suruç’ta dört yıl önce 20 Temmuz 2015 tarihinde Suriye’nin Kobani şehrine geçmek isteyen 33 genç, Suruç Amara Kültür Merkezi’nde IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısında hayatını kaybetmişti. Katliamla ilgili açılan davanın 7 Ağustos’ta 11. Duruşması Urfa'nın Hilvan Adliyesi’nde görülecek.
Duruşma öncesinde Suruç İçin Adalet Platformu’nun Taksim’de bulunan Baro’ya ait kültür merkezinde düzenlediği basın toplantısına Demokratik Hukukçular Derneği, Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlükçü Hukukçular Platformu, Sosyal Haklar Derneği’nin yanı sıra Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi katıldı.
İĞNEYLE KUZU KAZARCASINA MÜCADELE
Okunan basın açıklamasında davayla ilgili 10 duruşmanın geride kaldığı 20 hukuk örgütünün çağrıcısı olduğu platformun iğneyle kuyu kazarcasına katliam faillerinin yargılanması için mücadele etmeye devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada katliamla ilgili cezasızlık politikasının devam ettiği öte yanda Platform üyelerine dönük saldırı ve gözaltıların da sürdüğü ifade edilerek "platformumuz üyesi aynı zamanda Suruç ve Ankara katliamlarının hem tanığı hem avukatı olan meslektaşımız Can Tombul’un da bir yıldır tutsaklığı devam ediyor" dendi.
‘YAPTIĞIMIZ TÜM ŞİKAYETLER SONUÇSUZ KALDI’
Açıklamada dava sürecinde yaşanan gelişmelere ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
"Cumhurbaşkanı olmak üzere sorumluluğu olan tüm devlet yetkilileri ile ilgili insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle yaptığımız tüm şikayetler sonuçsuz kaldı. Bu durumun tek istisnasını oluşturan dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan davada 7.500-TL para cezasına hükmedildi. Aynı suç maddesinden yargılanan dönemin Suruç İlçe Terörle Mücadele Şube Müdürü ve İstihbarat Şube Müdürleri olan Ali Koçak ve Ahmet Oğuz Davarcı’nın davaları sürerken; mahkeme emniyet görevlilerinin telsiz kayıtlarının ve kamera görüntülerinin dosyaya getirilmesine dört yılın sonunda karar verilebildi. Katliam sonrası Suruç halkı tarafından şüphe üzerine yakalanan ve kolluğa teslim edilen, ancak daha sonra emniyet görevlileri tarafından tanınmaması için görünüşü değiştirilerek serbest bırakılan, mahkeme huzurunda tanık sıfatıyla verdiği ifadede ve Ankara İl Müftülüğü tarafından başlatılan soruşturma dosyasında katliam şüphelisi olduğu ortaya çıkan Abdullah Ömer Arslan hakkında bizim ve iddia makamının talebine rağmen mahkeme heyeti tarafından bu fail hakkında suç duyurusunda bulunulmamıştır."
'KATLİAMA İLİŞKİN GÖRÜNTÜLERİ KESEN SORUMLULAR HAKKINDA İŞLEM YAPILMADI'
"Katliam ana davasında geride kalan 10 duruşma boyunca; yargılaması yapılan tek katliam faili Yakup Şahin duruşma salonuna güvenlik gerekçesiyle getirilmezken, duruşmalar tüm itirazlarımıza rağmen Hilvan’da hapishane kampüsünde görülmeye devam ediyor" ifadelerinin yer aldığı açıklamada "Katliam görüntülerinin tamamının aradan geçen dört yıla rağmen halen dava dosyasına gelmemiş olması dahi mahkemenin nasıl bir motivasyonla hareket ettiğini gözler önüne sermektedir. Dosyaya gönderilen görüntülerin katliam sonrasına ait 5 saatlik kısmının kesilmiş olmasına rağmen, sorumlular hakkında hala yasal bir işlem de başlatılmamıştır" dendi.
'IŞİD MİLİTANI IŞİD KATLİAMLARINDA DEVLET YETKİLİLERİNİN PAYINA İŞARET ETTİ'
Açıklamada Demokratik Suriye Güçleri tarafından tutuklu bulunan çok sayıda IŞİD militanının ifadelerinde Suruç başta olmak üzere IŞİD katliamlarının tamamında devlet yetkililerinin payına işaret edildiği belirtilerek "Uluslararası hukuk kamuoyunda son derece sarsıcı etki yaratan bu beyanlar mevcut yargılamaları doğrudan etkileyecek niteliktedir.Tüm bu nedenlerle demokratik kamuoyunu aşağıda sıraladığımız taleplerimizin takipçisi olmaya çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.
PLATFORM’DAN DAVAYLA İLGİLİ 7 TALEP
Platform açıklamasında 7 Ağustos’taki duruşma öncesi şu taleplerin yerine getirilmesini istedi:
- Katliamla irtibatı çok açık olan ve mahkemede tanık sıfatıyla ifadesi alınan Abdullah Ömer Arslan’ın yargılanabilmesi için hakkında suç duyurusunda bulunulmalı,
- Davanın mahkeme önüne getirilmeyen sanıkları Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı hakkında yakalama kararı infaz edilmelidir. Bugüne kadar bu karara aykırı hareket edenler hakkında suç duyurusunda bulunulmalı,
- Dosyanın sanıklarından Yakup Şahin’in yüz yüzelik ilkesi gereği mahkeme huzurunda bizzat dinlenilmesi için hazır edilmeli,
- Yargılamalar olağan haliyle devam etmeli, duruşmalar hapishane kampüsünde değil, Urfa adliyesinde görülmeli,
- Demokratik Suriye Güçleri tarafından yargılaması yapılan, İstanbul IŞİD ana davasında örgütün lideri pozisyonundaki İlyas Aydın’ın ifadelerinin dosyaya celbi sağlanmalı,
- Katliam öncesi ve sonrası tüm kamera görüntüleri kesintisiz bir şekilde dosyaya getirilmeli,
-Katliama ilişkin açılan tüm davalar ana davada birleştirilmeli, katliamda sorumluluğu olan kamu görevlilerine sağlanan yargı zırhı kaldırılmalı,
-Katliamın kamu görevlisi tüm failleri hakkında insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında soruşturma başlatılmalı.
Suruç İçin Adalet Platformu, 7 Ağustos’ta görülecek duruşmaya katılım çağrısında bulundu.