Susturamazsınız!
'Dün, emrindeki hâkimler, 27,5 sene hapis vermişler. Ne oldu? Bu hukuksuz ceza sayesinde devletin o kıymetli sırrını, bütün dünya duydu.'
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK- 5 yıl oldu, MİT TIR’ları haberini yazalı…
Neydi haber?
Ülkenin istihbarat teşkilatı, yasasında olmamasına rağmen, illegal olarak, ilaç kutularının altına gizleyerek, hem de yüzlerce kez Suriye’ye silah ve mühimmat sevk etmişti. Açıkça suç işlemişti.
Önce "Yok öyle bir şey" dediler.
Görüntüleri yayınladık.
"Var, ama Türkmenlere gidiyordu" dediler.
Türkmenler yalanladı, Tuğrul Türkeş yeminle yalanladı. Silahların oradaki silahlı şeriatçılara yollandığı, silahla, maaşla beslenen cihatçıların orada Kürtlere karşı savaştıktan sonra, o silahları Türkiye’de muhaliflere karşı da kullandığı çıktı ortaya… Terör örgütlerine yardım ve yataklık etmişlerdi.
Bunun üzerine "Bu devlet sırrıydı, yazmaman gerekiyordu" dediler. Bizi terör örgütüne yardım ve yataklıkla suçladılar.
"Devlet sırrı" filan değildi aslında… Erdoğan ile Hakan Fidan’ın ortak sırrıydı. Onları hem içerde, hem dışarda çok zor duruma sokan kirli bir sırdı. Sadece komşu ülke halkının değil, kendi halklarının da birliğini ve istikbalini bombalamışlardı. Dünyanın her yerinde gazeteciler için bu suçu ortaya çıkarmak, bir sorumluluk hatta görevdi. Demokratik bir ülkede, suçüstü yakalanan hükümet devrilirdi. Türkiye’de suçu işleyenler değil, ifşa edenler yargılandı, saldırıya uğradı, hapsedildi.
Ama işledikleri suç, üzerini örtmeye çalıştıkça açığa çıktı. İşlenen her cihatçı katliamında gözler AKP’ye döndü. Putin, Erdoğan’ı IŞİD’le petrol ticareti yapmakla suçladı. Daha geçen hafta ABD Kongresi Türkiye-IŞİD ilişkisini tartıştı. Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin yardım götürdüğü iddia edilen gemilerini çevirmeye başladı. Erdoğan Avrupa’da hangi ülkeye gitse, bağımsız gazetecilerin bu konudaki sorularıyla karşılaştı. "Cihatçı destekçisi" sıfatı üstüne yapıştı, kaldı. Dinmek bilmeyen öfkesi ondan… Hapse attırıyor, yargılatıyor, kurşunlatıyor, trol ordularıyla nefret kampanyaları açtırıyor, susturamıyor. Herkesi kendisi gibi mal mülk düşkünü sandığından, "Malına mülküne el koyarsak susar" sanıyor; yine olmuyor.
Dün, emrindeki hâkimler, 27,5 sene hapis vermişler. Ne oldu? Bu hukuksuz ceza sayesinde devletin o kıymetli sırrını, bütün dünya duydu. Açın bakın isterseniz; Erdoğan’a mı inanmışlar, bize mi?
Bu cezaların hiçbir hükmü olmadığını, ülke yakında yeniden demokrasiye kavuştuğunda hepsinin silinip atılacağını ve o günden sonra gerçek suçluların cezalandırılacağını biliyoruz. O yüzden şimdilik bir yandan esirlerimizi kurtarmaya çalışırken, kesilen her cezayı da, alıp göğsümüze madalya diye takıyoruz. Ve her şeye rağmen, doğru bildiğimizi yazmaya, söylemeye devam ediyoruz, edeceğiz.