Tahir Elçi davası ertelendi: TÜBİTAK, cinayet anına ait görüntüler için 'eski tarihli' dedi

Tahir Elçi davası ertelendi: TÜBİTAK, cinayet anına ait görüntüler için 'eski tarihli' dedi
Tahir Elçi cinayetine dair davanın 8’inci duruşmasında beklenen TÜBİTAK raporu dosyaya girdi. Cinayet anına ait görüntülerin bulunduğu hard diski inceleyin TÜBİTAK, "Görüntüler eski" dedi. Avukatların taleplerini reddeden mahkeme davayı 6 Mart'a erteledi.

Şirin BAYIK


DİYARBAKIR - Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan tarihi Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ölümüne dair açılan davanın 8’inci duruşması görüldü. Cinayet anına ait olduğu belirtilen kamera kayıtlarına dair TÜBİTAK raporu bu duruşmada dava dosyasına girdi. TÜBİTAK'ın görüntülerin 'eski tarihli' olduğuna dair raporuna yapılan tekrar inceleme talebini reddeden mahkeme, davayı 6 Mart 2024 tarihine erteledi.

Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuksuz yargılanan polisler Sinan Tabur, Mesut Sevgi ve Fuat Tan’a 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçlaması yöneltiliyor. Ayrıca hakkında yakalama kararı bulunan PKK’li Uğur Yakışır hakkında 'olası kastla ölüme sebebiyet verme' iddiasıyla ceza isteniyor. Duruşmaya Elçi’nin eşi Türkan Elçi, Elçi ailesinin avukatları, HEDEP Milletvekilleri Cengiz Çandar, Sevilay Çelenk, Beritan Güneş, Nevroz Usal, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 18 baro başkanı, ÖHD ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Duruşma salonunun küçük olması gerekçesiyle sınırlı sayıda kişi salona alındı.

'DELİLLER TOPLANMADI'

Duruşmada söz alan Elçi ailesinin Avukatı Gamze Yalçın İlboğa, Tahir Elçi cinayetinde etkili bir soruşturma yürütülmediğini, delillerin toplanmadığını ve muhafaza edilmediğini söyledi.

Olay yerinden toplanmayan mermi çekirdekleri ve boş kovanlara değinen İlboğa, “Deliller olay yerindeki sokak ortasında bırakılmıştır. Faili belirleyecek değil sokakta bırakılmıştır. Bugün deliller muhafaza altına alınmadığı için dava ilerleyememektedir. Garabet durumlara tanık olduk. Taleplerimiz sizin tarafınızdan reddedildi. Mardin Kebap evine ait bir kamera kayıtları yok. 13 saniyelik kesinti var. Polisin çektiği kamera görüntülerinde 12 saniyelik kesinti var. Mardin Kebap evinin 4 nolu kamerası ile ilgili inceleme yapılmadı” dedi.

İlboğa, üç kamerada da tam da cinayetin olduğu zamanda sorun oluşmasının anlaşılır bir tarafı olmadığını söyledi.

'GÖRÜNTÜ KAYITLARINDAKİ TARİHTE MANİPÜLASYON VAR'

Dava yoğun katılımla başladı. Tahir Elçi cinayeti ile ilgili en önemli delil cinayetin işlendiği alanı gören Mardin Kebap Evine ait kamera görüntüleriydi. Boş olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili harddisk için TÜBİTAK’tan rapor bekleniyordu. Beklenen raporu dosyaya geldi. TUBİTAK’a göre söz konusu görüntüler 2010’a ait. Elçi ailesi TUBİTAK’ın bu tespitine tepki gösterdi.

Rapora tepki gösteren Avukat Mahsuni Karaman, "Mardin Kebapevi TUBİTAK Alicengiz oyunuyla eski olduğunu gösteriyor. Daha önce aldığımız raporlarda 5 yıl 2 ay geride olduğu açık ve net. Siz mevcut Tarih Elçi cinayetinin işlendiği tarihe geliyorsunuz. Görüntü kayıtlarındaki tarihte manipülasyon var. Bütün bu görsel kaynakların kaybolması mümkün müdür? Bunun siyasi bir cinayet olduğunu biliyoruz. Görüntü kayıtlarının yeniden birlikte değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.

'POLİSİN ÇEKTİĞİ GÖRÜNTÜLER MONTAJLANMIŞ'

Doğrudan müdahale edilmiş, karartılmış görüntü kayıtlarına cinayetin işlendiği tarihten bu yana ulaşmaya çalıştıklarını hatırlatan Karaman, “Polis memuru tarafından çekilen görüntüleri izlerseniz o görüntü kaydının montaj olduğu kolayca anlaşılabilir. Görüntüdeki 12 saniyelik görüntü kaydı montaj. Polis, silah sesi duyunca kayıttan çıktım diyor. Kayıttan çıkma hareketi olmuş olsaydı titrek olurdu. Foto film şube görüntülerinde montaj vardır” dedi. Karaman, görüntülerle ilgili yeniden rapor alınmasını istedi.

AVUKATLARIN TALEPLERİ REDDEDİLDİ, DAVA ERTELENDİ

Daha sonra mahkeme heyeti, ara kararını verdi. Avukatların olay yerinde keşif yapılması ve istihbaratçı polislerin dinlenilmesi taleplerini reddetti; olay anına dair görüntülerle ilgili hazırlanan TÜBİTAK raporuna ilişkin tekrar inceleme talebini de raporda kesme, montaj işleminin yapılamadığını söyleyerek reddetti. Yaklaşık 12 ara kararın tamamında avukatların talepleri reddedildi. Dava 6 Mart 2024'e ertelendi.

NE OLMUŞTU?

Kürt illerinde 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler, JİTEM sanıklarının yargılandığı bir çok davanın avukatı olan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Kürt meselesine ilişkin bir çok televizyon kanalına konuk olan bir isimdi. Elçi’nin hedef gösterilme süreci de yine böyle bir programa konuk olması ile başladı. 15 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programına katılan Tahir Elçi, “PKK terör örgütü değildir” sözleri nedeniyle hedef gösterildi.

POLİS ZORUYLA GÖZALTI

Bu sözlerinden sonra sürekli tehditler alan Tahir Elçi hakkında savcılık soruşturma başlattı. Elçi’nin katıldığı programdan dolayı kanala 700 bin lira para cezası kesildi. Basında hedef gösterilen Tahir Elçi Diyarbakır’daydı. Başkanı olduğu Diyarbakır Barosunda bekleyen Elçi’ye meslektaşları destek vermiş, baroyu terk etmiyordu. 20 Kasım 2015’te Diyarbakır Barosuna gelen polisler tarafından gözaltına alınan Elçi, İstanbul’a götürüldü. Savcılık Elçi hakkında tutuklama kararı verilmesini istedi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve hakkında, 'terör örgütü propagandası' suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

'ÇATIŞMALAR BİTSİN' DEDİĞİ YERDE ÖLDÜRÜLDÜ

Serbest bırakılmasını takip eden günlerde Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çatışmalar baş göstermiş ve ölüm haberleri gelmeye başlamıştı. Tahir Elçi ve arkadaşları ise 28 Kasım 2015 tarihinde çatışmaların son bulması için tarihi Sur ilçesinde bulunan dört ayaklı minareye giderek basın açıklaması yaptı. Elçi, açıklamanın ardından Dört Ayaklı Minare önünde silahlı saldırı sonucu öldürüldü.

OLAY YERİ İNCELEMESİ YAPILMADI

Elçi’nin öldürülmesinin ardından bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Siviller cinayetin işlendiği bölgeye giremiyordu. Diyarbakır Barosu avukatları, olay yeri incelenmesinin sürmesi için girişimlerde bulunuyordu. Bölgede sokağa çıkma yasağı 30 Kasım’da kaldırıldığında olay yerinde çok sayıda boş kovan bulunduğu, olay yeri incelmesinin yeterince yapılmadığı da ortaya çıktı. Ardından tekrar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

KAMERALAR ÖNÜNDE CİNAYET

Kameralar önünde işlenen Elçi cinayeti ile ilgili etkili bir soruşturma süreci yürütülmediği gibi soruşturmayı yürüten savcı birçok kez değiştirildi. Olay yeri incelemesi, Elçi’nin öldürülmesinden yaklaşık beş ay sonra, 17 Mart 2016 tarihinde yapıldı. Elçi’nin ölümüne neden olan mermi çekirdeği bulunamadığı için kurşunun hangi silahtan çıktığı tespiti yapılmadı.

13 SANİYELİK KESİNTİ

Cinayet anını gören güvenlik kameraları Tahir Elçi’nin vurulma anını 'kaydetmemişti'. Elçi öldürüldüğü sırada çok sayıda gazeteci bölgedeydi. Basına yansıyan gazetecilerin çekmiş olduğu görüntülerin hiç biri Elçi’nin öldürülme anını göstermiyordu. PTT Balıkçılar Şubesi ile Mardinkapı Kebapevi kameraları Elçi’nin vurulduğu yeri görüyordu. TÜBİTAK'a gönderilen kameraları kaydeden harddisk imajların boş olduğu ortaya çıktı. Bölgede bulunan polislerin çektiği görüntüler ise 13 saniyelik bir kesinti bulunuyordu. Kesinti olan o kısım Elçi’nin vurulma anına ilişkindi.

POLİSLERİ İŞARET EDEN RAPOR

Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma da ilerleme sağlanmaması üzerine Diyarbakır Barosu harekete geçti. Elçi’nin öldürüldüğü ana ilişkin tüm görüntüleri Londra Üniversitesi bünyesinde çalışan Forensic Architecture (Adli Mimarlık) isimli kuruluşa gönderdi. Görüntüleri inceleyen Forensic Architecture (Adli Mimarlık), cinayet anına ilişkin ilişkin ayrıntılı bir teknik rapor hazırladı. Savcılığın bulamadığı olası şüpheliler bu raporda yer alıyordu. Olay yerinde bulunan polis memurlarından üçünün kuvvetli suç şüphesi altında olduğu tespiti yer aldı. Diyarbakır Barosu bu raporu 14 Aralık 2018’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Soruşturmayı yürüten savcılık, bu raporlar doğrultusunda Adli Tıp Kurumu’na yazı göndererek, yeni bir değerlendirme yapılmasını istedi. Adli Tıp Kurumu, 2016 tarihli raporunda Elçi’yi vuran silahın saptanamadığını ve net bulgular elde edilemediğini bildirdi.

BEŞ YIL SONRA DAVA AÇILDI

Elçi cinayetini soruşturan savcılık, cinayetten beş yıl sonra, 20 Mart 2020 tarihinde iddianameyi tamamlandı. Forensic Architecture tarafından hazırlanan raporda geçen üç polis memurunun yanı sıra, Elçi’nin vurulduğu sırada kamera kayıtlarında görülen iki PKK üyesinden biri, Tahir Elçi cinayetinin şüphelileri olarak gösterildi. İddianamede, polis memurları F.T., S.T. ve M.S. “bilinçli taksitle ölüme sebebiyet verme”, PKK üyesi Uğur Yakışır ise “olası kastla ölüme sebebiyet verme” ile suçlandı. Forensic Architecture (Adli Mimarlık) raporunda "Polislerden birinin silahından çıkan kurşunun Elçi’ye isabet etmiş olma olasılığının daha yüksek olduğu" tespiti iddianamede dikkate alınmadı.

DAVADA İLERLEME YOK

İddianameyi kabul eden Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşma 21 Ekim 2020 tarihinde görüldü. 2020 yılında başlayan, üç yılıdır devam eden duruşmada bir ilerleme sağlanmadı. Elçi ailesinin avukatlarının sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri kabul edilmedi. Elçi cinayetinin en önemli delilleri, Mardin Kebapevi’nin kamerasının aldığı kayıtlardı. Ancak kamera harddiski üzerinde yapılan incelemede, içeriğinin yüzde yüz boş olduğu tespit edildi. Devam eden yargılamada Elçi ailesinin avukatları sanıkların tutuklamasını ısrarla talep etti ancak bu talep her defasında reddedildi. Mahkeme sanıkların duruşmalara SEGBİS aracılığıyla katılmasına karar verildi. Bu karar avukatların tepkisine neden oldu.

AÇIK VE GİZLİ TANIKLAR İFADELERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Savcılık soruşturmasında, Elçi’nin çatışma esnasında, Sur tarafından açılan ateşle öldürüldüğü olasılığı üzerinde duruyordu. Buna ilişkin açık ve gizli tanık ifadeleri dosyaya konulmuştu. 14 Temmuz 2021'deki duruşma ikisi gizli, toplam 5 kişi dinlendi. Gizli tanıklar ilk ifadelerindeki beyanları değiştirerek olayı görmediklerini söyledi. “Lojman 2019” ve “i61” rumuzlu gizli tanıklar ilk ifadelerindeki beyanlarını değiştirdi ve olayı görmediklerini söyledi.

Diğer tanıklardan biri olay anında cezaevinde olduğunu, diğeri ise Diyarbakır’da olmadığını ifade etti. Dosyada tanık olduğu belirtilen Deniz Ateş ise savcı tarafından kandırıldığını, yönlendirme ifade verdirildiğini söyledi. Ayrıca tutuklu bulunduğu Bolu F Tipi Cezaevi’nden Diyarbakır Barosuna mektup gönderen Ateş, duruşmaya gelerek ifade vermek istemesine rağmen talebi kabul edilmediğini belirtti. Tahir Elçi cinayetinin tanığı olduğu öne sürülen Ateş, savcının gözaltında kendisini ziyaret ettiğini kendisine “Olayı PKK yaptı” demesi karşılığında kendisine serbest bırakma sözü verdiğini iddia etti. Benzer baskının polis tarafında da kendisine yapıldığını söyledi. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, bu mektubu mahkemeye sundu.

CİNAYET ANINI GÖREN KAMERA KAYITLARI YOK

15 Haziran 2022’de görülen duruşmada İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı “Araştırma Raporu” beş yıl sonra dava dosyasına girdi. 59 sayfalık raporda, örgüt üyesi Mahsum Gürkan’ın telefonlarının iki yıl boyunca İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından dinlendiği belirtiyordu. Mahkeme PTT Balıkçılarbaşı Merkez Müdürlüğü ile Mardin Kebap Evi’ne ait güvenlik kamera görüntü imajları üzerinde inceleme yapılması istense de sonuç alınmadı. Hard disk ‘Boş’, ya da ‘Bozuk’ dendi. Kameraların kayıt yapıp yapmadığı, sabit disk üzerinde ekleme-çıkarma-kesme-montaj-silme vb. müdahalenin bulunup bulunmadığına ilişkin tespit bir türlü yapılmadı. Devam eden dava sürecinde etkin soruşturma yürütülmediği için ilerleme sağlanamadı.

DAVUTOĞLU DİNLENMEKTEN VAZGEÇİLDİ

Elçi cinayeti ile ilgili dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı açıklama da oldukça önemliydi. Davutoğlu, 2021’de Diyarbakır’a yaptığı ziyarette “Tahir Elçi siyasi bir suikasta kurban gitti" şeklindeki açıklamalarda bulunu. Bunun üzerine Diyarbakır Barosu ve Elçi ailesinin avukatları Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme önce Davutoğlu’nun dilenmesi yönünde karar verse de, sonradan bu karardan döndü. Mahkeme, 19 Eylül 2022’de taraflara bildirmeden verdiği ara kararla, dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle Davutoğlu'nu dinleme kararından vazgeçti.

'Tahir Elçi cinayeti araştırılsın' önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi

Öne Çıkanlar