Tahir Elçi'nin adı, katledildiği sokağa verildi
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - DEM Partili Sur Belediyesi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Suriçinde bulunan Dört Ayaklı Minarenin bulunduğu sokağın adını Tahir Elçi Sokağı olarak değiştirdi. 28 Kasım 2015'te Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptıktan sonra katledilen Diyarbakır Barosu başkanı Tahir Elçi'nin adı vurulduğu sokakta yaşayacak.
Sur Belediyesi tarafından düzenlenen törene Tahir Elçi'nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Diyarbakır Barosu başkanı Abdulkadir Güleç, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ile Doğan Hatun, Sur Belediyesi Eşbaşkanları Fatma Gulan Önköl ile Adnan Örhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve DEM Parti Diyarbakır il örgütü yöneticileri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcisi katıldı.
'BARIŞIN İZİNİ SÜREN ELÇİ'Yİ UNUTMADIK'
Elçi'nin vurulduğu sokağın başına 'Adaletin gölgesinde barışın izini süren Tahir Elçi'yi unutmadık' yazılı pankartı asıldı. 'Tahir Elçi Sokağı' yazılı sokak tabelası törenle asıldı.
ÖRHAN: TAHİR ELÇİ’NİN MÜCADELESİNİ GELECEĞE TAŞIYACAĞIZ
Törende konuşan Sur Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Örhan, "Herkesin yüreğinde derin izler bırakmış, adalet ve barış mücadelesiyle sembol olan Tahir Elçi’nin adını yaşatmak için bir arya geldik. Sur Belediyesi olarak, meclisimizde oy birliğiyle aldığımız kararla, Yeni Kapı Sokağı’nın adını Tahir Elçi Sokağı olarak değiştirmiş bulunuyoruz. Tahir Elçi, sadece bir hukukçu değil; aynı zamanda demokrasi, insan hakları ve barış mücadelesinin yılmayan bir savunucusuydu. O, hakikat uğruna bedel ödemekten çekinmeyen, zor zamanlarda dahi vicdanın sesi olmayı başarmış bir insandı. Bizler, onun yaşamını yitirdiği bu kadim topraklarda adını yaşatarak, bu mücadeleyi gelecek nesillere taşımayı görev biliyoruz. Kendisinin de konuşmasında belirttiği 'Tarihine, tarihsel değerlerine, tarihsel mirasına sahip çıkmayan toplumlar doğru ve güvenli bir gelecek kuramazlar.' Bu sokak, Amed halkı için sadece bir yol değil, aynı zamanda adalet arayışının, cesaretin ve barışın sembolü olacaktır. Sur’un her köşesinde yankılanan barış çağrısının bir parçası olarak, bu sokak bizlere Tahir Elçi’nin bıraktığı mirası hatırlatacak ve bizlere sorumluluklarımızı yeniden anımsatacaktır. Bu vesileyle, Tahir Elçi’nin anısını yaşatmak ve onun mücadelesini devam ettirmek adına bu önemli adımı atarken, bir kez daha adaletin ve barışın hakim olduğu bir gelecek için mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz. Son olarak, bu kararın alınmasında emeği geçen tüm meclis üyelerimize ve desteğini esirgemeyen halkımıza teşekkür ediyoruz” dedi.
ELÇİ: BUNCA ZULME RAĞMEN AYAKTA KALIYORSAK UMUT ETMELİYİZ
Tahir Elçi’nin eşi CHP Milletvekili Türkan Elçi ise “Bunca zulme, bunca acıya rağmen biz yine ayakta kalmayı beceriyorsak umut etmemiz gerekir. Bunu çıkarmalıyız. Bu sokak kirletildikten sonra yaşadığımız acıların dinmesi ve barışı tahayyül edebilmemiz için, aynı zamanda hukuka olan inancımız için belediyemizin almış olduğu, bu sokağın adının değiştirilmesi ile ilgili karar bizim nazarımızda oldukça kıymetli. Bu sebeple sizlerin huzurunda belediye başkanlarımızı, belediye yönetiminde yer alan arkadaşlarımızı bu kararı aldıklarından dolayı kendilerini tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. İleride yapacakları toplumun menfaatine olacak çalışmalarda bugünden sonra hep beraber güçlenebileceği umuduyla teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu.
BUCAK: HAFIZAMIZI DİRİ TUTMAYA, UNUTMAMAYA İHTİYACIMIZ VAR
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, “Dün hepimiz için çok zor bir gündü. Bu anlamda kıymetli ailesine ve sevenlerine onlarla birlikte olduğumuzu ve acılarını paylaştığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Elbette bu sokağın isminin Tahir Elçi Sokak olarak değiştirilmesi son derece kıymetli, anlamlı. Bu konudaki fikirleri için Sur Belediye Eşbaşkanlarımıza, meclis üyelerine, yönetime içten teşekkür ediyorum. Bizim coğrafyamız acılı bir coğrafya, kederli bir coğrafya. Ne kadar çok sokağın adını kaybettiklerimizle versek inanın yetmeyecek. Ama bizim hafızamızı diri tutmaya, unutmamaya ihtiyacımız var. Unutmayacağız, buradayız diyen bir akıl, bir toplumsal yaklaşım var. Bunu daha fazla yaygınlaştırmalıyız. Dünyanın farklı yerlerinde hafıza ve yüzleşme, hakikat ve bununla ilgili hafıza çalışmaları bizim için çok önemli. Bizim coğrafyamızda henüz bu çalışmalar emekleme aşamasında olsa dahi bize son derece umut veriyor" dedi.
'DÖRT AYAKLI MİNARE BİR MATEM YERİ'
Diyarbakır’a gelen misafirlere Dört Ayaklı Minare’ye gelirken hassas davranmaları çağrısında bulunan Bucak, “Hem kıymetli aileler ve hak savunucuları ile naçizane konuştuğumuz bir konu var. Dokuz yıl önce burada yılmaz bir insan hakları savunucusu katledildi. Bu sokağa onun ismi vererek aynı zamanda Dört Ayaklı Minarenin önünde kentimizi ziyarete gelen misafirleri yahut kentli, burada yaşayan Amedlilerin çekmiş olduğu fotoğraflar, videolar vicdanımızı sızlatmaktadır. Biz ümit ediyoruz ki bu hafıza çalışmasıyla, sokağa isim verme çalışmasıyla aynı zamanda misafirler burada durduğunda da görünür olur ve ‘evet burada bir anma var, burada bir anıt var, bir yas, matem var’ diyerek bu ciddiyetle bundan sonra bu isme bakarak Dört Ayaklı Minareyi ziyaret edereler. Buradan da bunu çağrısını yapmayı bir görev ve sorumluluk biliyoruz” diye konuştu.
ŞAHİN: BU ÜLKENİN EN BÜYÜK İHTİYACI TOPLUMSAL BARIŞTIR
DEM Parti Diyarbakır il eşbaşkanı Abbas Şahin de Sur’un bir hafıza merkezi olduğunu, barış mücadelesinde bir sembol olduğunu vurguladı. Şahin, "Aslına bakarsanız bugünün de o günden bir farkı yok. Bu ülkenin en büyük ihtiyacının barış olduğunu bilen en iyi arkadaşlarımızdandı. Bu ülkenin Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle bir arada yaşaması gerektiğini savunan arkadaşlarımızdan bir tanesiydi. En doğru savunma şekli de buydu arkadaşlar. Fakat ne hikmetse savaşın yoğun olduğu dönemlerde bu sesleri kesmek için, ülkeyi karanlıklara gömmek için failli belli cinayetler işlediler. 'Sur, Amed’in kalbidir, Amed’in hafızasıdır' dedik. Bir toplumun hafızasını yok ederseniz, o toplumu da yok etmeye başlarsınız. Bu sokakla birlikte burada neler yaşandığını, ne acılar çekildiğini, barış söylemlerinin nasıl silahlarla susturulduğunun da bir hafızasıdır. Bu toplum hiçbir zaman buradaki hafızayı unutmayacak. Bu ülkenin en büyük ihtiyacı toplumsal barıştır. Onurlu bir barışı hayal edenlerin seslerinin kesilmediği bir ülke hayal ediyoruz" dedi.
Tahir Elçi katledilişinin 9'uncu yılında Diyarbakır'da anıldı
Arkadaşları anlattı: Tahir Elçi'de geri adım atmak, kaçmak yoktu