Tahliye olan 30 yıllık mahpuslar cezaevinden çıktı

Tahliye olan 30 yıllık mahpuslar cezaevinden çıktı
Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve tahliyeleri geçmişte defalarca engellenen 30 yıllık mahpuslar Nizam Algünerhan, Seyfettin Bahar ve Nevzat Öztürk tahliye edildi.

Artı Gerçek - Bolu F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan 30 yıllık mahpus yazar Nizam Algünerhan, Seyfettin Bahar, Nevzat Öztürk ve dokuz yıldır cezaevinde bulunan Ağrı Adalet Komisyonu Eş Başkanı Osman Aslan da tahliye edildi. Tahliye olan dört kişiyi, aile ve akrabaları yanı sıra HDP Eş Sözcüsü Besra İşseven ile Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) Eşbaşkanı Dilek Sönmez karşıladı.

İdare ve Gözlem Kurulu (İGK), Seyfettin Bahar ve Osman Aslan’ın tahliyelerini üç, Nizam Algünerhan'ın iki ve Nevzat Öztürk'ün de bir kez engellemişti.

‘HAYALLERİNE ORTAK OLACAĞIM’

Cezaevi çıkışında konuşan Nevzat Öztürk, yakınları ile bir araya gelmenin kendisini mutlu ettiğini belirterek, bir yanının da mutsuz olduğunu söyledi. Cezaevinde geride bıraktığı arkadaşlarının kendisinde buruk bir mutluluk yarattığını ifade eden Öztürk, “Arkadaşlarımı burada geride bıraktığım için çok üzgünüm. Cezaevinde bulunan arkadaşlarımın hayallerini mücadelelerini her zaman ortak olacağım. Bu kadar insanın beni karşılaması duygulandırdı. İçerde nasıl bir mücadele verdiysem dışarıda da bu mücadeleyi devam edeceğim” diye belirtti.

'BU TAHLİYELERİN DEVAMI GELECEK'

Seyfettin Bahar ise tahliye olmasının kendisini sevindirmediğini söyledi. Cezaevinde kalan arkadaşlarının kendisine yarım bir sevinç yaratığını ifade eden Bahar, “Bu tahliyelerin devamı da gelecektir. İçerde ve dışarıda bu mücadele devam edecektir. Bu mücadele devam edecektir” dedi.

‘CEZAEVİNDE YAŞAMINI TEK BAŞINA SÜRDÜREMEYEN ARKADAŞLARIMIZ VAR’

Osman Aslan da, içerde yatalak hasta arkadaşlarının olduğunu belirterek, bu tutukluların tahliye edilmediklerine dikkat çekti. Aslan, “Maalesef böyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. Cezaevinde tek başına yaşamını sürdüremeyen arkadaşlarımız var. Şu an içerde arkadaşlarımın verdiği mücadeleye baktığımda dışarıyı göremiyorum. Ben yaşadığım sürece halkım hizmet etmeye devam edeceğim” diye konuştu.

'UMUDUMUZLA DİRENEREK ÇIKTIK'

Nizam Algünerhan ise fiziki olarak sadece cezaevinden çıktığını söyledi. Cezaevinde kendi onur ile çıkmanın önemli olduğunu belirten Algünerhan, “Önemli olan kendi yüreğimizde bu direniş yaşatmak. İçerde kendi umudumuzla direnerek çıktık” dedi.

'BİREYSEL ÖZGÜRLÜK İYİ DEĞİLDİR'

Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Kürdoğlu Mahallesi’nde 11 Ekim 1993'te gözaltına alınarak, "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" suçlamasıyla müebbet hapis cezası alan ve 30 yıl sonra Elazığ 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Kaplı Cezaevi'nden dün tahliye olan Bahri Dağ ise "Bireysel özgürlük iyi değildir, toplumsal özgürlük ve barışı her zaman istiyoruz" dedi. Alkış ve zılgıtlarla karşıladığı Bismil'de konuşan Dağ, "Ben cezaevinde çıktım. Keşke diğer arkadaşlarımda çıksaydı. Bireysel özgürlük iyi değildir, toplumsal özgürlük ve barışı her zaman istiyoruz. Barış, kardeşliğin gelmesini diliyoruz. Herkese teşekkür ediyorum" dedi. Dağ, "İnşallah özgürlük bizim olacaktır" ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

4 Aralık 1992’den bu yana tutuklu bulunan Algünerhan’a, Diyarbakır 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından 6 Mart 1995’te, “Anayasal düzeni ve devletin birlik ve bütünlüğünü ortadan kaldırma” iddiasıyla 36 yıl hapis cezası verildi. Algünerhan, Mûş, Amed, Yozgat, İzmir ve pek çok kentte bulunan cezaevlerinde kaldı. Son olarak Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Algünerhan’ın infazı İdare ve Gözlem Kurulu tarafından “gardiyanları işini zorlaştırması”, “Kültürel faaliyetlere katılmadığı”, “PKK üyesi olarak tutuklananlarla aynı koğuşta kalması”, “Tutuklularla birlikte spor faaliyetine katılması” gerekçe gösterilerek, iki infazı yakıldı.

İstanbul’da 1992’de gözaltına alınan Nevzat Öztürk, çıkarıldığı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) "Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla müebbet hapis cezası verilerek tutuklandı. Bayrampaşa Cezaevi’ne götürülen Öztürk, tutukluluğu boyunca 5 ayrı cezaevine sevk edildi. Son olarak Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. İnfazını 23 Haziran’da tamamlayan Öztürk, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından, “Elektriği tasarruflu kullanmama” ve “Cezaevi kütüphanesinde yeterince kitap okumadığı” gibi gerekçelerle infazı bir kez yakıldı.

Bingöl'de 1992’de gözaltına alınan Seyfettin Bahar, çıkarıldığı Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi(DGM) ‘de “ Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası verilerek Çankırı E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Sırasıyla, Çankırı, Ankara ve Bolu cezaevlerinde kalan Bahar, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından tahliyesi “elektiriği tasarruflu kullanmama”,“spor faaliyetlerine katılamama” gerekçe gösterilerek, üç kez engellendi.

Ağrı Merkez’de 2015’te gözaltına alınan Osman Aslan, Ağrı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarılarak “Örgüt Üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak Ağrı M Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Ardından Aslan, Ankara ve Bolu cezaevlerine sürgün edildi. (MA)

Öne Çıkanlar