Tanal: AKP'li milletvekilleri odalarının dış kapısına 'Love Erdoğan' logosu astı, bunlar toplatılmıyor

ARTI GERÇEK-TBMM'ye "128 milyar dolar nerede" yazılı pankart asan CHP'li Mahmut Tanal, pankartın suç unsuru barındırmadığını, bazı AKP'li milletvekillerinin Meclis'te bulunan odalarının dış kapısına 'Love Erdoğan' yazılı logolar astığını söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndaki (TCMB) döviz rezerviyle ilgili hazırlanan '128 milyar dolar nerede?' yazılı pankartlar, CHP'nin il ve ilçe başkanlıklarından indirilirken dün CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, söz konusu pankartı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) odasının penceresine asmıştı. Artı TV'de Derya Okatan ile Gündem Özel programına konuk olan Mahmut Tanal konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

'SUÇ UNSURU YOK'

Tanal, Meclis'te bulunan bürosunun karşısında Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bulunduğunu, binada bulunanların pankartın fotoğrafını çektiğini söyledi. Tanal, "Pankartı yalın, sade ve anlaşılabilir bir dille 128 milyar dolar nerede diye astım. Ben dört dönemdir milletvekiliyim, Hazine ve Maliye Bakanlığı tam benim büromun karşısında, bugüne kadar camlarını öyle açık görmedim. Pankartı astığım gibi Bakanlığın pencereleri açıldı ve herkes fotoğraf çekti. Artık cevap vermeleri lazım. Bu pankartı nereye astım ben? Suç unsuru var mı? yok" dedi.

'AKP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ ODALARININ KAPISINA 'LOVE ERDOĞAN' LOGOSU ASMIŞLAR'

Astığı pankartın iç tüzük ve anayasaya uygun olduğunu söyleyen Tanal, AKP'li bazı milletvekillerinin odasının kapısına 'Love Erdoğan' logosu astığını söyledi. Tanal şöyle konuştu:

"Gidin Meclis içerisinde dolaşın. AKP'li milletvekilleri kendi odalarının dış kapısına Erdoğan'ın kalp işaretli logosunu (Love Erdoğan) asmışlar. Bunları toplatmıyorlar. Bunu toplatmıyorsan benim pankartımı neden toplatıyorsun? Yaptıkları siyasi bir çalışma da değil, bir daha vekil seçilmek için yağ çekiyorlar. Benim astığım pankart şu; '128 milyar dolar nerede?' Bu soru iç tüzük ve anayasa uyarınca bana sağlanan haktır. Burada ben keyfimden, zevkimden sormuyorum. Benim bu görevi yapmam lazım. Savcılar ve emniyet, 128 milyar dolar nerede? araştırmasını Merkez Bankası yetkilileri hakkında yapması gerekirken, CHP il ve ilçe başkanlarına soruşturma başlatıyorlar."

'DEMOKRATİK SİSTEME DARBE YAPILIYOR: BAĞIMSIZ YARGI ÖNÜNDE HESAPLARINI VERECEKLER'

Tanal sözlerinin devamında ise emniyet, savcılık ve kaymakamlar eliyle demokratik sisteme darbe yapıldığını söyledi. Tanal, "Mevcut olan anayasamızın hükümleri 68. madde uyarınca siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurudur diyor. Demokratik siyasetin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin çalışmasını engelleyen, yasaklayan hükümler getiriyorlar. Bu demokratik sisteme yapılan darbedir. Savcılık, kaymakamlar, emniyet vasıtasıyla demokratik sisteme darbe yapılıyor. Ama şunu söyleyeyim bu usulsüz kararları verenlerin hepsi görevi kötüye kullanma suçundan dolayı tarafsız bağımsız yargı önünde hesaplarını verecekler" dedi.

'FEZLEKELER KEYFİ VE ASILSIZ YARGILAMALARLA GÜNDEME GELMİŞTİR'

Aralarında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu 10 milletvekiline ait fezleke ve dokunulmazlık dosyalarının TBMM'ye sunulmasına ilişkin de konuşan Tanal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran iktidar suni gerekçelerle fezlekeleri gündeme getirmektedir. Milletvekilliği dokunulmazlığı ömür boyunca yok. Zaman aşımı da işlemiyor, milletvekilliği bittikten sonra soruşturma yapılabiliyor. Yangından mal kaçırır gibi neden fezlekeleri gönderiyorsun? Siyasi iktidar miadını doldurmuştur, buz kütlesi gibi erimeye devam etmektedir, sadece otoriter ve baskıcı yöntemlerle halkı korkutmaya çalışıyor. Ben bu pankartı esnafa yazdırırken, esnaf bana 'benim başıma iş gelir mi?' diye sordu. İnsanlar korkuyor. Genel Başkanımıza ve milletvekillerimize yönelik bu fezlekeler keyfi ve asılsız soruşturmalarla gündeme gelmiştir. Dokunulmazlık, bu keyfi ve asılsız yargılamalardan milleti korumak için, milletin vekillerinin yasamadaki ve parlementodaki çalışmalarını devam ettirebilmesi için bir haktır. Kimse özel bir zırha bürünmüş değil. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Siyasi iktidar sürekli muhalefeti tahrik etmekte. Fezlekeler keyfi ve asılsız yargılamalarla gündeme gelmiştir."