Tarihçi Aytemur: Türkler Camii için Kürtlere özür borçlular
Kilis'teki Kürtler Camii'nin 62 yıl boyunca 'Türkler' adı ile kaldığını söyleyen tarihçi Hüseyin Siyabend Aytemur, 'Kürtlere özür borçlular' dedi.
HABER MERKEZİ - Tarihçi Hüseyin Siyabend Aytemur, Kilis’te 17'nci yüzyıl sonlarına doğru Kürt Hüseyin Ağa tarafından inşa edilen ve kentin turistik mekanları arasında yer alan Kürtler Camii’nin tabelasının değiştirilmesini eski bir kitap olan Kilis Camileri Albümüne bakması ile fark edenlerden biri.
İsim değişikliğini 2015 yılında yazdığı 'Risale-i Nur’da Yapılan Tahrifatlar' isimli kitabının 'Kağıttan Metinler' bölümünde ele alan tarihçi Aytemur, ismin değiştirildiğini telefonu ile çektiği fotoğraflarla belgeleyip Kilis’teki Diyanet görevlileri ve Kürtler Camii cemaatiyle yaptığı görüşmelerde caminin adının iade edilmesi için talepte bulunmuş. Cami cemaati ve Diyanet görevlileri meseleyi müftülük ile görüşeceklerini belirttiğini aktaran Aytemur, Mezopotamya' Ajansı'ndan Lezgin Akdeniz'e yaptığı açıklamada, Diyanet Genel Merkezi yetkilileri ile yaptığı görüşmede Kilis'teki Kürtler Caminin isim iadesi için talebini yinelediğini söyledi.
Konunun gündeme gelmesinden sonra AKP ve medyasının yalanlama yoluna gitmesini değerlendiren Aytemur, "Kamuoyunda oluşturulan algıyla sanki böyle bir şey hiç yaşanmamış olarak lanse edilmesi hiç şık değil. Bilakis bu yakışıksız uygulamadan geri dönülmesinin dile getirilmesi, bir özür borçlu olunduğu, daha insani ve mütevaziliği hak etmiyor mu? Ben özrün daha erdemli bir davranış olduğunu düşünüyorum. Kürtler Camii isminin iade edilmesi her kim tarafından yapılırsa yapılsın, herhangi bir çıkar için araçsallaştırılması doğru değildir" dedi.
‘SATILIĞA ÇIKARILDIKTAN SONRA İSMİ DEĞİŞTİRİLİYOR’
Caminin önce ihale yolu ile satılığa çıkarıldığını daha sonra isminin değiştirildiğini aktaran Aytemur, "Kürtler Camii’nin Türkler Camii olarak değişmesinin serencamına dönersek ilk olarak söylememiz gereken nokta, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1937 yılında ihaleyle satılan Kürtler Camii 1954, 1955 ve daha sonraki yıllarda geçirmiş olduğu restorasyonlar tamirler neticesinde ismi Türkler Camii olarak değiştirilmiş. Bu değişiklik malumunuz o dönemin politikalarının bir yansıması. Ortadoğu’da anlaşılır nedenlerden ötürü Kürtlerin mirasını göz ardı edilmekte ve Kürtlerin kendi milli biricik bağlantılarını ve bundan duydukları iftiharı görünmez kılma çabası söz konusudur. İşte bu nokta iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak prensibi gereği Kürtler Camii ile ilgili 2007’den 2014’e kadar birkaç yazı ile bunu dile getirdik, sonra hem o dönemde Diyanet ile hem Kilis’teki Camii cemaati ile yaptığımız görüşmelerde bu Camii’nin adının iade edilmesi için talepte sözlü olarak bulundum" diye belirtti.
‘İNKAR EDİLMESİ DOĞRU DEĞİL’
2015 yılında yazdığı 'Risale-i Nur’da Yapılan Tahrifatlar' isimli kitabındaki 'Kağıttan Metinler' bölümünde konuya dikkat çeken Aytemur, şöyle devam etti: "En nihayetinde Sayın Adem Bey (Van Milletvekili Adem Geveri) konuyu gündeme getirdi. Sonra Camii tekrar bir restorasyona tabii tutuldu ve bu süreçte bazı görüşmeler sonucu ismin iadesi gerçekleşiyor. Ama kamuoyunda oluşturulan algı sanki böyle bir şey hiç yaşanmamış olarak lanse edilmesi hiç şık değil, bilakis bu yakışıksız uygulamadan geri dönülmesinin dile getirilmesi, bir özür borçlu olunduğu, daha insani ve mütevaziliği hak etmiyor mu? Ben özrün daha erdemli bir davranış olduğunu düşünüyorum. Zira diyalog, Kürtler ve Türklerin yüzleşmesidir ve dünyayı adlandırmak için dünya aracılığıyla yaşanır. Bu nedenle dünyasını adlandırmak isteyen Kürtler ile bu adlandırmayı istemeyen Türkler arasında ‘öteki insana’ söz söyleme hakkı tanımayanlarla bu hakkı ellerinden alınmış olanlar arasında diyalog bu şekilde oluşamaz. Temel hak ve hukuku inkar edilmiş insanlar, ilk önce bu hakkı yeniden kazanmaları gerekmektedir."
‘HER ŞEY TÜRKLÜĞE ATFEDİLİYOR’
Kürtlere ait tarihsel mirasın bırakılmak istenmediğine vurgu yapan Aytemur, "Kürtlerin tarihine ve mirasına yönelik şaşırtıcı bir biçimde umursamaz yaklaşım, Kürtlerin insanlığa ve İslam’a olan katkılarını önemsizleştirerek isteniliyor. Ama burada mevki spekülasyonu olduğu çok açık. Bu Kürtler Camii isminin değişikliği güzel bir örnek teşkil ediyor. Nasıl ki, Kürdistan’da yapılan tüm gümüşçülük işleri Yahudilere, tüm güzel halılar Farslara, tüm taşçılık işleri Asurilere, tüm mimari eserler Ermenilere, Kürt kökenli eserleri de Türklere atfeden pek çok makale kitap olduğu gibi, bu ve benzeri fiziksel yapılara karşı alınan tutum bizi şaşırtmamıştır. Böyle bir eşitsizliği ve derin paradoksu görmek için tarihçi olmaya da gerek yoktur" dedi.
OSMANLI ARŞİVLERİNDE KAYITLI
Tarihçi Aytemur, Caminin tarihine ilişkin ise şu bilgileri paylaştı: "Kürtler Camii, Hurufat defterlerinde no. 113,s.77 bu günkü Bölük mahallesinin Küçük çarşı sokağında yer almaktadır. Osmanlı Arşiv Belgelerin de tespit ettiğim 4 Rebiyülevvel 1173/ 26 ekim 1759 tarihli bir vesikada ‘Kilis’te vaki Kürt Hüseyin Ağa bina eylediği Medrese ve Mescid-i Şerif ve Medrese-i Cedid Hüseyin ağa vakfı Kürt Hüseyin ağanın yaptırdığı bu medresenin Müderrisi ise Şeyh Abdurrahman Efendi’ şeklinde geçen bilgilerden, ayrıca yine Hurufat Defterindeki 1199/1784 ve 1231/1815 senesine ait iki kayıttan ‘Kürtler Camii’ ‘Kürt Hüseyin Ağa’ tarafından yaptırıldığını öğrenmekteyiz. Yine zikrettiğimiz arşiv belgelerinde ve Hurufat defterindeki 1135/1722 yılına ait bir kayıtta Kürt Hüseyin Ağa’nın Kilis’te bir de Medrese yaptırdığı belirtmektedir. 1217/1802 yılına ait başka bir kayıtta da Mescidi olan bu Medresenin Sibat mahallesinde olduğu yazılmaktadır."