Tasarruf Genelgesi: 'Yerel medyanın ölüm fermanı’
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan ve 17 Mayıs’ta Resmî Gazete'de yayımlanan Tasarruf Genelgesi kamu hizmetlerinin yanısıra basına da darbe vurdu. Özellikle yerel basının abone ve reklam gelirlerinin önünü kesen genelge sonrası birçok yerel gazete ‘birleşme’ adı altında yayın hayatına son veriyor.
Ankara’da yayın yapan 24 Saat, Ticari Hayat, Anadolu, Güçlü Anadolu, Zafer gazeteleri 31 Mayıs'ta son kez basıldı. Söz konusu gazeteler merkezde yayımlanan diğer 4 gazeteyle (Anayurt, Başkent, İlksayfa, Sonsöz) birleşme kararı aldı.
Diğer yandan çok sayıda gazete de ‘ölüm fermanı’ olarak niteledikleri genelgeyi, birinci sayfalarını karartarak protesto etti.
ABONE VE REKLAM GELİRLERİNİN ÖNÜ KESİLDİ
Söz konusu genelgeye göre kamu kurum ve kuruluşlarınca hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılamayacak, görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunamayacak. Ayrıca idareyi ve faaliyetlerini tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi, bülten ve benzeri yayınlar hiçbir şekilde basılamayacak.
‘GAZETELER KAPANMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA’
Artı Gerçek'e açıklamalarda bulunan Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı ve Yeni Alanya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Ali Dim, yerel medyanın çok uzun zamandır personel maaşlarını dahi ödeyemeyecek ekonomik koşullarda varlığını sürdürdüğünü söyledi.
Yerel basının temel gelirini resmi ilanlar, abonelikler ve reklamların oluşturduğunu ifade eden Dim, söz konusu genelge sonrası birçok yerel gazetenin kapanmak zorunda kalabileceğini hatırlattı. “Ne yazık ki her tasarruf tedbirlerinin gündeme geldiği süreçte ilk tasarruf edilen medyanın hatta yerel medyanın abonelik ve özellikle yerel yönetimlerden aldığı reklam ve ilanlar oluyor” diyen Dim, şu değerlendirmede bulundu:
“Halbuki bu tasarruf ciddi manada bir yekûn oluşturmuyor. Biz bunun hesabını daha önce de yapmıştık. Oysa o tasarruf edilen rakam yerel basın için, özellikle Anadolu basını için -ki zor şartlarda halen kendi şehrine hizmet veren, kendi şehrinin hafızası olan, kendi şehrinin sesi olan, nabzı olan, kulağı olan yerel basın için- bir can suyu niteliğinde. O can suyunu almadığı zaman gazetelerin elbette yaşama şansı kalmıyor. Dolayısıyla bu can suyunun kesilmesi, bu tasarruf tedbirleri genelgesinin sosyal yönünün eksik olduğunu gösteriyor. Kamu kurumlarındaki tasarruf neticesinde resmi ilanlarda da düşüş yaşanacak. Mesela resmi ilan gelirleri son iki aydır neredeyse yüzde 50 oranında azaldı. Yerel gazetelerin en büyük gelir kaynağı resmi ilanlar ve kamu kurumlarının gazete abonelikleri. Yerel gazetelerin çok büyük kısmı maaşları dahi ödeyebilecek durumda değil. Maliyetler artarken gelirler giderek azalıyor. Böyle bir durumda sektör sürdürülebilir olmaktan çıkıyor.”
‘YAPILAN TASARRUF DEĞİL, BASININ SESİNİ KISMAKTIR’
Dim, yerel gazetelerin reklam ve abone gelirlerinin önünü kesen genelgeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu ve ekledi:
“Lütfen bu yanlış karardan vazgeçin. Bu hatadır ve bu yapılan tasarruf değildir. Olsa olsa şehirlerimizin, kentlerimizin, Anadolu basınımızın sesini kısmak demokrasimize de olumsuz yansıyacak ve halkı yerelde özdenetiminden yoksun bırakarak geri dönecektir. Bu noktada yaşanacak olan birtakım sıkıntıları da beraberinde getirecektir diye düşünüyoruz. Gazeteden ve haberden tasarruf olmaz. Tüm meslek örgütlerini bu konuda ortak hareket etmeye davet ediyoruz.”
‘GAZETE BİRLEŞMELERİ MUHABİR İŞSİZLİĞİNE YOL AÇACAK’
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman İrvan da genelge sonrası Ankara’da bazı gazetelerin birleşme kararı aldığını hatırlattı. Yerel gazetelerin yüksek döviz kuru, enflasyon ve buna bağlı olarak ekonomik krizi çok derinden hissettiğini işaret eden İrvan, tasarruf tedbirleri ile şimdi de gazetelerin azalacak reklam gelirleri ve sona eren gazete abonelikleriyle baş etmek zorunda olduğunu söyledi.
Yerel gazetelerin en büyük gelir kaynaklarının başında kamu kurumları ve belediyelerin geldiğinin altını çizen İrvan, “Şimdi reklam gelirlerinde kesintiye gidilecek ve belediyeler gazete aboneliklerine son verecek. Gazetelerin gelirleri daha da azalacak. Bir yol bulamayan gazeteler ya birleşmeye gidecek ya da yayın hayatına son verecek. Bu da birçok personelin, muhabirin işsiz kalmasına yol açacak” dedi.
BİR GAZETE 10 TL: BU RAKAMDAN MI TASARRUF EDECEKSİNİZ?
Tasarruf genelgesini protesto etmek amacıyla birinci sayfasını karartarak yayına çıkan gazetelerden biri de Antalya’da yayın yapan Akdeniz Gerçek Gazetesi. Anadolu medyasının çok uzun zamandır ekonomik darboğazda olduğunu, pandemiyle birlikte neredeyse bir asırdır yayın yapan çok sayıda gazetenin kapandığına şahitlik ettiklerini söyleyen Akdeniz Gerçek Gazetesi İmtiyaz Sahibi Songül Başkaya, bu genelgenin yerel gazetelerin varlıklarını tehdit ettiğini söyledi.
Başkaya, yerel gazetelerin durumunu şu sözlerle anlattı:
“Genelgede yerel gazetelerin varlığını tehdit eden düzenlemeler mevcut. Belediyeler ve kamu kurumlarının gazete satın almaları ve tanıtım amaçlı harcama yapmalarına kısıtlama getirildi. Hem reklam almak zorlaştırıldı hem de gazete aboneliklerine son verildi. Türkiye’de devletin kaynaklarının hoyratça kullanıldığı, milyonluk ihalelerin yapıldığı, lüks araçların kullanıldığı bir ortamda gazetelerin ayakta durmalarını sağlayan resmi ilan, abonelikler ve reklamlarda kısıtlamaya gitmek çok üzücü. Kaldı ki kamu kurumlarının gazete aboneliklerine ayırdığı bütçe çok düşük rakamlar. Mesela Antalya’da bir gazetenin bayi satış bedeli günlük 10 TL. Bir belediye günlük 10 gazete almış olsa 100 TL eder. Peki soruyorum; bu rakam tasarruf edilmeye değecek bir rakam mıdır? Ancak yerel gazeteler için bu rakam can suyudur.”
'DEMOKRATİK ORTAMA, ÇOK SESLİLİĞE DE BİR DARBE'
Bu genelgenin yerel gazeteler için ekonomik boyutunun yanı sıra demokratik ortama, çok sesliliğe de bir darbe olduğuna vurgu yapıyor Başkaya.
Ekonomik olarak ayakta kalamayan çok sayıda köklü gazetenin kapanacağını, bazılarının ise birleşme yolunu bir seçenek olarak kullanacağını anlatan Başkaya, “Kentlerde birleşme yolunu tercih eden gazeteler resmi ilanlardan daha çok pay alarak ayakta kalmaya çalışacak. Ancak bu durum daha az muhabir çalıştırmak demek de olacak aynı zamanda. Çoğu zaman yaygın medyaya haberi taşıyan yerel medyadır. Yerel medya olmasa yaygın medya da körelir. Yerel medya kentlerde halkın haber özgürlüğünün temsilcisidir. Bu genelgeyle sayımız giderek azalacak. O yüzden yerel basının örgütlenerek bu genelgeye karşı çıkması gerekiyor” dedi.
'BÜTÇE AÇIĞININ FATURASINI YEREL MEDYADAN ÇIKARDILAR'
Eskişehir’de yayın hayatını sürdüren İstikbal Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Özge Zaim de “Son çıkan tasarruf genelgesiyle can çekişen medyaya son kurşun atılarak ölümü gerçekleştirilmek isteniyor” ifadelerine yer verdi. Bu genelgenin yerel medyanın idam fermanı olduğuna dikkat çeken Zaim, şu noktalara vurgu yaptı:
“Yıllarca söylemlerimle gazetecilerin ilan ve reklam gelirlerinin gazete abone satışları ve Basın İlan Kurumu aracılığıyla alınan resmi ilanlar olduğunu ancak düzensiz işleyen kurallar nedeniyle internet gazeteciliğinde “gazeteci” adı altında oluşan tehlikeye dikkat çekmiştim. Fatura işini layıkıyla yapan meslektaşlarımıza kesiliyor. Kurumlar “tasarruf” tedbirleri arkasına sığınarak gazetecilere kapısını kapatacak, işsiz gazeteci ordularının yanında gazetecilik mesleği de ölüme terk edilecektir. Abone yapmakta her geçen gün zorlanırken, ilan ücretlerinin azlığından yakınırken hükümet yetkilileri hoyratça kullandıkları bütçe açığının faturasını yerel medyadan çıkarmıştır. Çok üzgün olmakla birlikte karardan dönülmesini umut ediyoruz.”