Tek bildiri, 1128 akademisyen, 148 dava, binlerce destek

'Bu Suça Ortak Olmayacağız' bildirisini imzalayan akademisyenlerin yargılanması başladı. Çağlayan Adliyesi önüne desteğe gelenler Adliye binasına sığmadı.

Tek bildiri, 1128 akademisyen, 148 dava, binlerce destek

Fatma YÖRÜR

ARTI GERÇEK - "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı barış bildirisini imzalayan 1128 akademisyen hakkında başlatılan soruşturma sonucu 148 akademisyen hakkında "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan davalar ayrı ayrı dava açıldı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davalarda bugün 10 akademisyen hakim karşısına çıktı.

Bugünkü duruşmada Galatasaray Üniversitesi'nden 6, İstanbul Üniversitesi'nden 4 akademisyenin davası İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Akademisyenlerin derhal beraat ve birleştirme taleplerini reddeden mahkeme, avukatların süre talebini kabul ederek duruşmaları 12 Nisan’a erteledi.

Barış Akademisyenlerine destek için CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Barış Yarkadaş, HDP Milletvekili Garo Paylan, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, EMEP Genel Başkan yardımcısı Levent Tüzel, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy'un da aralarında olduğu siyasilerin yanı sıra Avrupalı parlamenterler, Eğitim Enternasyonali temsilcileri ve Ankara’dan 50 akademisyen de geldi.

Duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan yüzlerce kişi, akademisyenlere destek açıklamaları yaptı. Gruplar, "Talebimiz ısrarcıyız. Bu suça ortak olmayacağız", "Akademi biat etmedi etmeyecek" yazılı pankartları açtı.

"500'E YAKIN İMZACI ARKADAŞIMIZ İŞİNDEN EDİLDİ"

Yapılan ortak açıklamada ise şu ifadelere yer verildi "11 Ocak 2016'da barış talebimizi dillendirdiğimiz ve hak ihlallerine karşı çıktığımız, 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildirinin yayınlanmasından bu yana birçok hukuk dışı uygulamaya maruz bırakıldık. Baskılar, linçler, gözaltılar ve tutuklamaların yaşandığı bu iki yıllık süreçte 500'e yakın imzacı arkadaşımız işlerinden edildi. Bugün barış talebimizden dolayı, 'terör propagandası yapmak' suçundan yargılandığımız davaların ilk gününde, aynı iddianameyle hepimize ayrı ayrı davalar açarak bizi yalnızlaştırma çabalarına inat, hep birlikte barış ve adalet sözümüzde ısrar ettiğimizi bir kez daha dillendirmek için buradayız. 7 Aralık'ta ve takip eden tüm dava günlerinde burada olmaya devam edeceğiz"

Tek bildiri, 1128 akademisyen, 148 dava, binlerce destek - Resim : 1

AVUKATLAR SORUŞTURMANIN 301. MADDE KAPSAMINA ALINMASINI TALEP ETTİ

Duruşması kimlik tespitiyle başladı. Akademisyenlerin avukatları 301. madde kapsamında yargılama yapılabilmesi ve Adalet Bakanlığınca izin alınabilmesi için müzekkere yazılmasını talep etti. Ayrı ayrı açılan 148 dava konusunun aynı bildiriye ilişkin olması nedeniyle, İstanbul Başsavcılığı Bakanlık bürosunun üst yazısında da suç niyetlendirmesinin TCK 301 kapsamında yapıldığı belirtildi.

Savcının mütalaasında,fiilin terör örgütü propagandası kapsamında olduğunu belirterek, "Soruşturma ve kovuşturma olağan usule göre yapılmalıdır." dedi ve talebin reeddini istedi.

Mahkeme Başkanı, "Suç nitelendirmesinin yargılama sonucunda yapılabilecek olması, İstanbul 13. Ağır CezaMahkemesi'nin kararının mahkememizi bağlayıcı niteliği bulunmaması nedeniyle sanık avukatı talebinin reddine karar verildi." deyip ara kararı açıkladı. Kara göre, TCK 301. maddeden değerlendirme yapılması talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Bunun üzerine avukatlar, Terörle Mücadele Kanunu 7/2 özelinde savunma hazırlayabilmek için ek süre talep etti. Galatasaray Üniversitesin'den 6 akademisyeninin duruşması 12 Nisan'a ertelendi.

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİYLE BAŞLAYAN DURUŞMA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİYLE DEVAM ETTİ

2 saat süren duruşmalar aynı salonda ara verilmeden görüldü. 28 kişilik duruşma salonuna gazeteciler ve gözlemciler dahil çok sayıda kişi giremedi. Yargılanan 10 akademisyenden sekizi salonda yer alırken biri yurtdışında görevli, biri de raporlu olduğu için duruşmaya katılmadı.

İstanbul Üniversitesi'nden dört akademisyenin avukatları, iddanameye ilişkin değerlendirme yaparak "Bu iddianamede suçta ve cezada şahsilik ilkesi gözetilmemiştir. Suçun unsurları, fiil, fail, kanundaki şartlar yoktur ve iddianame havuz iddianame niteliğindedir" dedi ve müvekkillerinin beraatini talep etti.

Avukatlar mahkeme heyetine şu ifadeleri kullandı: "İmzacıların bildiride bir suç unsuru olduğunu düşünmeleri mümkün değildir, bildirinin içeriği devlete yönelik barış çağrısıdır. Anayasa Mahkemesi kararlarına göre bir bildiri şiddete, nefrete, silahlı ayaklanmaya çağrı olmadıkça ifade özgürlüğü kapsamına girer. Bildirinin içeriğinde yer verilenler doğrudur, Af Örgütü, İnsan Hakları Vakfı, TİHV, TTB, BM Yüksek Komiserliği raporlarında bunlar yer almaktadır. AYM'ye yapılan tedbir başvuruları ve AİHM kararları da hak ihlallerinin gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Müvekkilimizin ne devleti aşağılama ne de bir terör örgütünün propagandası yapma amacı vardır."

'İDDİANAMEDE GERÇEK DIŞI OLARAK KAYDEDİLEN MAĞDURİYETLERDE CAN KAYIPLARI VAR'

Bildiride devlete yapılan bir barış çağrısı olduğunu vurgulayan Avukat Arın Gül Yeniaras, "Suç unsuru görülmesi mümkün değildir. İddianamede, gerçek dışı olarak kaydedilen mağduriyetlerde Anayasa Mahkemesi başvuruları vardır. Bu başvuruculardan yalnızca 1 kişi hayattadır. 5 tanesine derhal ambulans göndermesi gerektiği kararı vermiştir. 4 kişi kan kaybından hayatını kaybetmiştir" dedi.

Avukatlar ayrıca, "Bölgedeki hak ihlalelerini yok saymak, Güneydoğu'da yaşayan her vatatndaşı PKK üyesi saymak ayrımcılıktır. Basının ve siyasetin baskısı altında karalama kampanyası etkisi altında kalmadan adil bir karar vermesini talep ediyoruz. İddianamede kasıtlı olarak yanlış tercümeyle suç yaratılmaya çalışıyor." ifadesini kullandı.

Mahkeme bu duruşmayı da 12 Nisan 2018'e erteledi.

Akademisyenlerin yargılama takvimi 5 Aralık’ta başlayıp Mayıs 2018’e kadar sürecek. 5 Aralık’tan itibaren her hafta Salı ve Perşembe günleri hakim karşısına çıkacak olan akademisyenlerin yargılamaları, 5 Eylül’de kurulan İstanbul 32, 33, 34, 35, 36, 37. Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yapılacak. Aralık ayı duruşmaları 7, 14, 19, 21, 26 Aralık tarihlerinde devam edecek.

İLGİLİ HABER: Barış bildirisinin bedeli 5 bin 640 yıl

barış akademisyenleri Bu Suça Ortak Olmayacağız