'Telle boğulmayı göze almamız gerekiyor'
Antikapitalist müslüman olarak tanınan İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, büyük ve tehlikeli bir mücadeleye hazırlıklı olmak gerektiğini söyledi.
GÜNCEL - Demokrasi İçin Birlik, Barış Bloku, Hak ve Adalet Platformu, Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, ötekileştirici, ayrımcı söylemler ve ırkçı saldırılara karşı "Endişeliyiz, öfkeliyiz, utanıyoruz" başlığıyla ortak bir toplantı yaptı. Toplantıda ortak açıklamayı barış aktivisti Prof. Dr. Ayşe Erzan okudu.
İktidarın son zamanlarda artan ırkçı saldırıları ve nefret söylemlerini "üç beş kendini bilmez"e yükleyerek sorumluluktan kaçmaya çalıştığını belirten Erzan, bölücü, ayrımcı, kin ve nefret söyleminin, devletin tepesinden kaynaklanan kışkırtmalar olduğunu ifade etti.
Erzan, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesine saldırı olaylarında bu durumun bir kez daha görüldüğünü söyledi.
Başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere suçun destekçilerini istifaya çağıran Erzan, aynı zamanda insanlık suçları karşısında suskun kalmanın da suça ortak olmak anlamına geleceğini ifade eden Erzan, "Bizler her kesimden, her siyasetten, farklı inanç ve görüşlerden yurttaşlar olarak bu suça ortak olmayacağız diyoruz" dedi.
'IRKÇI SALDIRGANLAR İKTİDARDAN GÜÇ ALIYOR'
Prof. Dr. Ayşe Erzan'ın ardından söz alan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu,iktidarın yarattığı düşmanlıktan güç alan ırkçı eylemleri görmezden gelmenin ve sessiz kalmanın yapılabilecek en büyük hata olduğunu söyledi.
"Düşmanlık ne kadar cesaretlendirilirse bizler de o kadar itiraz edeceğiz" diyen Kerestecioğlu, Türkiye'de siyasi iktidarın iki yıldır propaganda ve cebir kullanarak toplumu savaşa ikna etmeye, ölümlere alıştırmaya ve utançlarını örtmeye çalıştığını vurguladı.
Çarşamba günü aralarında Nuriye Gülmen ve Semih özakça'nın avukatlarının da bulunduğu 14 avukatın tutuklandığını da hatırlatan Kerestecioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun saldırganla çektirdiği fotoğraf ve Sedat Peker'in adamlarının yayınladığı işkence görüntülerini hatırlatarak, "Onlarla ilgili soruşturma açacak birisi kalmadı mı" diye sordu.
'CUMHURBAŞKANI YAŞAYAN BİR ÖLÜDÜR'
Hak ve Adalet Platformu bünyesindeki Antikapitalist Müslümanlar'dan yazar İhsan Eliaçık ise yaptığı konuşmada, "Bir taraftan çıkarılmak istenen iç savaş diğer taraftan baskı, zulüm, kin ve nefret söylemine karşı adeta mangal gibi bir yürek ortaya koyup, geniş bir birlik oluşturmamız gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi isteğiyle ya da demokratik seçimlerle gitmeyeceğine dikkat çeken Eliaçık, büyük ve tehlikeli bir mücadeleye hazırlıklı olmak gerekliliğini "Telle boğulmayı göze almamız gerek" sözleriyle vurguladı:
"Eğer almazsanız böyle açıklamalarla bu diktatör gitmez. Ölümü göze almalıyız. Cesur olmalıyız, korkmamamız gerekiyor. Bana göre Cumhurbaşkanı yaşayan bir ölüdür. Bu kadar ahkam kesmesinden, her şeye karışmasından çok örgütlü, devlete hakim, çok güçlü görünmesinden yola çıkarak demek ki 'ortalığı titretiyor' dememeliyiz. O bir yaşayan ölüdür. Kendisine yabancılaşmıştır; eşine, çocuklarına yabancılaşmıştır. Hiçbir şeyi sevmiyor, herhangi bir davası yok. Sevdiği tek bir şey var, o da oturduğu koltuk."
AYNI SUÇU KILIÇDAROĞLU DA İŞLİYOR
Ayrımcılığın suç olması gerektiğinin söyleyen TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, insanlığın ne kadar korkunç bir durumda olduğunu görmesi için etrafını Frida gibi aynalarla çevirmesi gerektiğini ifade etti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Suriyeliler birinci sınıf vatandaş, Karadenizliler ikinci sınıf" sözüne de tepki gösteren Fincancı, "Kılıçdaroğlu'na ayrımcılık suçu işliyorsun, aynı Erdoğan gibi aynı Süleyman Soylu gibi, aynı Meral Akşener'in 90'larda yaptığı gibi... Eğer bunu söylemezsek bu suça ortak oluruz" dedi.
'HATUN TUĞLUK'UN CENAZESİNE YAPILANI İMAM HASAN’A YAPILANDAN AYRI GÖRMÜYORUM'
Son olarak söz alan Alevi Düşünce Ocağı Derneği Başkanı Doğan Bermek, Hatun Tuğluk'un cenazesine saldırının, 1348 sene önceki İmam Hasan'ın cenazesine yapılan saldırıyı hatırlattığını söyledi. Bugün Muharrem Orucu'nun başladığını hatırlatan Bermek, sözlerine şöyle devam etti: "Bu olayları hep hatırladıkça ders almalıyız. Hatırlıyoruz, üzülüyoruz, unutuyoruz sonra yine yaşıyor hatırlıyor, üzülüyor ve unutuyoruz. Tarihi öğrenmemiz, bu tarih ışığında kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Tanrıkulu'na yapılanla Yezid'in Hz. Hüseyin'e yaptığı, Ankara'da Hatun Tuğluk'un cenazesine yapılanla İmam Hasan'ın cenazesine yapılan saldırıyı ayrı görmüyorum."
(ETHA)