'Toprağın altında işçi cesedi olduğunu duyduk'
3. Havalimanı inşaatında çalışan makine teknikeri Y.A., '400 ölüm' iddiasının abartılı olmadığını savundu.
HABERMERKEZİ- 3. Havalimanı inşaatında çalışan makine teknikeri Y.A., "400 işçinin öldüğü" iddiasının abartılı olmadığını söyledi. İddialar sonrası bakanlıktan yapılan açıklamaya tepki gösteren Y.A. "Bakanlığın 27 işçinin öldüğünü söylemesi komik. Çoğu işçi ölümü bir şekilde sümen altı ediliyor" dedi. Havalimanını 29 Ekim 2018’e yetiştirme baskısı yüzünden iş güvenliğinin hiçe sayıldığı vurgulayan Y.A., "Çoğu iş kazası bildirilmiyor. 31 bin kişinin çalıştığı alanda, binlerce kaza ve ölümlere ilişkin tazminat, dava gibi yasal süreçle kimse uğraşmak istemez. Çoğu bir şekilde sümenaltı ediliyor" diye konuştu.
İLGİLİ HABER: BAKANLIK HAVALİMANI'NDA ÖLEN İŞÇİ SAYISINI AÇIKLADI
Yaklaşık bir yıl 3. havalimanının Terminal - piyer bölgelerinde çalışan ve çalışmakoşulları nedeniyle geçen hafta istifa eden Y.A., "Ya mesleğimizi onurlu şekilde yapacaktık ya da maaşımızı alıp yan gelip yatacaktık. İmalat baskısı had safhadaydı, bunu kaldıramadım" dedi.
'MAHREMİMİZİ DIŞARDA PAYLAŞMAYIN'
Mehmet Kızmaz'ın Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, havalimanı inşaatında çalışan D.K da inşaattaki çalışma koşullarını şöyle anlatıyor:
"Sabah 08.00’de başlayan mesailer gece 01.00-02.00’ye, hatta bazen sabaha kadar devam eder. İmalat baskısı haddinden fazla var. Tepki gösterince işten çıkarılma durumu oluyor. Kurul toplantılarında, ‘Şantiye mahremimiz, mahremimizi dışarda paylaşmayın’ diyorlar. Yanımıza gelip ses kaydı alıp almadığımız kontrol ediliyor. Çoğu uzman, saha yerine ofislerinde oturuyor.
İLGİLİ HABER: 400 İŞÇİNİN ÖLÜMÜ GİZLENDİ, SUS PAYI 400 BİN LİRA
En büyük problem imalatta. İGA’nın (İstanbul Grand Airport) kadrolu uzmanı tehlikeli bölgelere gönderilmiyor. Taşeron firma uzmanlarına tehlikeli işi devam ettiriyorlar. İGA uzmanına, ‘Sen o bölgeye gitme, taşeron uzman kalsın. İşten çıkarılma korkusuyla işi durduramaz’ deniyor. Kendi uzmanları tutanak tutup, ‘Ana firma olarak bundan sonra benim sorumluluğum yok’ deyip sorumluluğu taşerona atıyor. Ben bunların hepsini yaşadım.
'YAKLAŞIK 45 DAKİKA AMBULANS BEKLİYORUZ'
D.K. de inşaatta iş kazası geçirdiğini, ambulansta, sağlıkçıya, "Kaç ölümlü kaza gördünüz" diye sorunca, "Vücut parçaları topladığım onlarca ölüm oldu" yanıtını aldığını belirtti. Hastanede de doktor, "Yine mi 3. havalimanı? Kamyon mu devrildi? Ne var orda? Her gün onlarca yaralı getiriyorsunuz’ diye tepki vermiş. Revirde tek bir ambulansın çalıştığını söyleyen D.K. "30 Ocak’ta çalışanım iş kazası geçirdi. Ayağını hiç oynatamıyordu. Revir, ‘acil değilse siz getirin’ dedi. Yaklaşık 45 dakika ambulans bekliyoruz.
Ocak ayının başında, bir şantiye şefi, "Dün 3 ölümlü kaza oldu. Sakın bir yerde söyleme" dedi. Sayı 27’den çok fazla, eminim. Arkadaşım üç dört ölümlü kazanın şüpheli olarak gösterildiğini görmüş. Ordulu bir kamyon şoförünün ölümünü yerel sitelerde tesadüfen gördüm. Ama ertesi gün haber siteden kaldırıldı. Uzmanlar gördüğü kaza bilgilerini İSİG’ye verilerse daha net veriye ulaşılabilir. Mesela, Haziran 2017’de beton santralında iskeleden düşen işçini öldüğü kazayla ilgili veriyi hiçbir yerde göremedim" diyor. D.K. çalıştığı süre boyunca bir gün bile Çalışma Bakanlığı’nın yaptığı denetime denk gelmediğini belirtiyor.
'DÖRT İŞÇİ İNTİHARA KALKIŞTI'
D.K. konuştuğumuz kamyon şoförünün "400 ölüm var’ açıklamalarını ise şöyle değerlendiriyor: "Sayı belki tam olarak 400 olmayabilir, ama ona yakındır. Toprağın altında işçi cesedi olduğu iddiasını da duyduk. En çok kazanın olduğu yer kamyoncuların alanıdır. Ölümü iş kazası diye bildirmezseniz kayıtlara girmez. Yaklaşık haftalık 500-600 iş kazasının meydana geldiği bir yerdeyiz. SGK verilerinde bu bilgi var mı? Bulamazsınız, bildirilmemiştir. Bundan 20 gün önce 4 işçi çatıya çıkıp intihar etmek istedi. 10 dakika sonra tüm alacakları ödendi."
'SÜMEN ALTI EDİLİYOR'
Bakanlığın 27 işçinin öldüğüne dair açıklaması ile ilgili Y.A., "Yetkililer, gelip çalışsınlar bir daha konuşsunlar. Çoğu iş kazası bildirilmiyor. 31 bin kişinin çalıştığı alanda, binlerce kaza ve ölümlere ilişkin tazminat, dava gibi yasal süreçle kimse uğraşmak istemez. Çoğu bir şekilde sümenaltı ediliyor. Ambulanslar geliyor, işçiyi alıyor ama nereye götürüldüğünü bilmiyorsun. O kadar büyük bir alan ki, bazen bir üst katta ya da yan tarafta olanlardan haberiniz olmuyor. İşçiler de konuşmaktan çekiniyor" dedi.