Tozkoparanlılar anlattı: Gidecek yerimiz yok, evimizin karşılığında bir ev istiyoruz

Yıkıma direndikleri için polis baskınına uğrayan Tozkoparanlılar Artı Gerçek'e yaşadıklarını anlattı: Her akşam nöbetteyiz. Evlerimizin yıkılmasını istemiyoruz. Bizim gidecek bir yerimiz yok.

Metin YOKSU


‘Kentsel dönüşüm’ tehdidine direnen İstanbul Güngören'e bağlı Tozkoparan’da gece saatlerinden itibaren yıkım gerginliği yaşandı.

Yıkım olacağı bilgisini alan Görgülü Sokak’ın sakinleri, gece yarısından itibaren nöbete başladı.

Polis baskını öncesinde Barış Parkı'na varır varmaz ilk dikkatimizi çeken Türk bayrağının asılı olduğu bir apartmanın giriş kapısında oturan dört kadın oldu. “İyi geceler, kolay gelsin” diyerek yanlarına oturduğumda ilk söyledikleri "Hadi bir sıcak çay iç, gidelim. Bugün dördüncü şafak operasyonu, evlerimizi yıkmaya gelecekler" oldu.

Hep birlikte boşaltılacak evlerden birinin bulunduğu Görgülü Sokak’a doğru ilerledik.

tozkoparan.jpg

‘BİZİM GİDECEK BİR YERİMİZ YOK '

Hızlı adımlar ile ilerlerken Menekşe Demir, "Evlerimiz yıkılacak evlere benziyor mu? Onlar yıkın diye bağırıyor, biz de yıkmayın diye. Ben çalışamıyorum. Evin geçimini eşim sağlıyor. Yedinci sınıfa giden çocuğum her gün saat beşte beni de uyandır diyor. Bugün en ucuz kiralık evin fiyatı 8 bin TL olmuş. Her akşam nöbetteyiz. Evlerimizin yıkılmasını istemiyoruz" diyerek tepkisini dile getirdi.

Sokak başına geldiğimizde onlarca kişinin üç hilal bayrağının altında yaktıkları küçük bir ateş başında toplandığını gördük.

Bizden önce sokak başına gelen Hamide Acar yaşadıklarını anlattı:

“Yaklaşık iki yıldır bu şekilde nöbetteyiz. Bizim sağlığımız bozuldu. Eşim tansiyon ve kalp hastası. Onu eve yolladım. Uyuyamıyoruz. Uyku düzenimiz kalmadı. Çok zor durumdayız. Buradan gidenler oldu. Kimi yazlığına, kimi köyüne gitti. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.”

tozkoparan-001.jpg

'EVLERİMİZ İÇİN BURADAYIZ’

İlerleyen yaşına rağmen gecenin ayazında evinin hemen kapısının önünde yakılan ateşin başında oturan ve komşularını yalnız bırakmamak için sokağa indiğini dile getiren Halime Alp, dört kızı olduğunu ve sıranın henüz kendisine gelmediğini söylediği evinden başka bir şeyinin olmadığını söyledi.

Alp, "Evlerimiz için buradayız. Bize de sıra gelecek. Ellerimizdeki tapulara da el koydular. Biz ev istiyoruz. Evimizin karşılığında bir ev istiyoruz. Borçsa borç, kabul ediyoruz. Ama borcumuzun ne olduğunu bilelim ki sürekli faiz uygulamasınlar. Bir fiyat söylesinler, makul ölçüde olsun" diyerek taleplerini sıraladı.

'BİZİ BU HALE GETİREN TAYYİP BABA'

Soyadını söylemek istemediğini dile getiren Halime Alp'in kapı komşusu Fadime Teyze, stresten kilo verdiğini söyledi ve dişlerinin döküldüğünü ifade ederek komşularını da buna şahit gösterdi. "Baba" diye hitap ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Bizi bu hale sokan Tayyip Baba. Rabbime havale ediyorum onu. Eşim 65 yaşına girdiği için 7 aydır çalışamıyor. Ayda 3 bin 500 TL ile ben nasıl geçineceğim, nasıl ev alacağım"

tozkoparan-002.jpg

POLİS MAHALLEYİ ABLUKAYA ALDI

Ateş başı sohbetlerinin ardından saatler sabah 04.00’ü göstermeye başlayınca mahallede bir gerginlik başladı. Kimisi evine çıktı, kimisi sokağı çöp konteynerleri ile kapatmaya çalıştı. Evlerine girenler kapılara barikat kurdu. Ardından polis ekipleri sokakları çembere alacak şekilde yıkımın yapılacağı binanın etrafını iyice sardı. Ardından da ‘Süpür’ komutu ile vatandaşlar evlerinin önünden Barış Parkı'na doğru kalkan darbeleri ile itilmeye başlandı. Koltuk değnekleri ile evini teslim etmemek için direnen mahalle sakinlerinden biri polis kalkanlarının darbelerine daha fazla dayanamayarak "Sizin cumhurbaşkanınız, benim değil. Bir engelliye nasıl vurursunuz" diyerek yaşadıklarına tepki gösterdi.

Bir başka yurttaş tapulu evininin önünden zorla çıkarıldığını dile getirdi. Yurttaşların tepkileri Barış Parkı önünde bekleyen Özel Harekat Polislerini görünce iyice arttı. Kimi zaman "Burası İsrail değil Türkiye" sloganı atılırken sık sık da iktidarın göçmen politikasına yönelik tepkiler dile getirildi. Bazı vatandaşların AKP’ye oy verdiği için pişman olduğunu dile getirdiği anları da kameralarımız kayda aldı.

ARTI TV MUHABİRİ MERAL DANYILDIZ GÖZALTI ARACINA BİNDİRİLDİ

Tüm yurttaşlar ve basın emekçileri alandan çıkarılırken Artı TV muhabiri Meral Danyıldız da kendilerini binaya kapatan yurttaşlar ile aynı binada kaldı. Koçbaşları ile bina kapıları kırılırken Danyıldız o anları kayda aldı. Kapıları kırılan evin içinden feryat sesleri yükseliyordu. Gözaltı aracına bindirilip ardından serbest bırakılan Danyıldız yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Çekim yaptığımız sırada kapıların yanı sıra duvarları yıkarak içeri girmeye çalıştılar. Bir yurttaş da fenalaştı. Ve bu yüzden de sağlık ekipleri geldi. Benim bulunduğum katta en az beş kişi vardı. Kapılar kırılınca gözaltına alınarak araca bindirildim. Ardından talimat geldiği ifade edilerek serbest bırakıldım.”

ÇOCUKLAR POLİS BARİYERLERİ ARASINDA OKULA GİTTİ

Bina boşaltılması sırasında yurttaşlar öncelikle tek tek binadan çıkarıldı. Alandan çıkarılan yurttaşlar belediye başkanına da tepki gösterdi. Dışarıda kimi yurttaşlar sinir krizi geçirdi. Bu sırada gün aydınlandı ve çocukların polis bariyerlerinin arasından geçerek okula gitti.

Öne Çıkanlar