Trabzon'da demokrasi güçlerinden torba yasa protestosu

Gençağa KARAFAZLI

ARTI GERÇEK- Meclis'te görüşülen torba yasayı protesto eden demokrasi güçleri, Trabzon'un betonlaşmasına dikkat çekti.

Trabzon Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, TBMM’de doğayla ilgili görüşülen torba yasa tasarısını Trabzon Meydan Parkı’nda protesto etti.

Trabzon’un betonlaştığını söyleyen Platform Sözcüsü Engin Nur, Yeşili, doğası ile tanınan Doğu Karadeniz'in yaşam alanı olmaktan çıktığını, devlet gücünü arkasına alan sermayeye peşkeş çekildi ve artık yeşil yerini betona bıraktığını söyledi.

'YAŞAM ALANLARINI YOK EDECEK YASAYI KABUL ETMİYORUZ'

Platform adına açıklama yapan Nur, Beşirli dolgu sahasına ve Araklı Taşönü Entegre Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisine çevre katliamı yaşandığını belirterek tepki gösterdi.

Nur, "Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi yasa tasarısı mecliste kanunlaşma aşamasında. Bugün Türkiye’de dört bir tarafında bütün illerimizde bu torba yasayla kanunlaşacak olan doğamızın ve çevremizin tahrip edilmesi yasasına karşı bugün burada toplandık. Yaşam alanlarımız yok edecek olan bu yasayı kabul etmiyoruz" diye konuştu.

'ARAKLI VE ÇEVRE KÖYLERDE BÜYÜK ÇEVRE KATLİAMI BAŞLIYOR'

Taşönü Entegre Çöp Tesisine dikkat çeken Nur, "Araklı Taşönü’nde çöp depolama tesisi yapılıyor şuan. Daha önce Araklı’da Turup mevkiinde çöp depolama tesisi yapılacaktı. Doğa harikası beldemizin çöp olmasını engelledik. Bugün maalesef Taşönü’nde yapılmasını engelleyemedik. Yeterli toplumsal destek ortaya çıkmadığı için başta Araklı’nın köyleri ve halkı ile diğer yörelerimiz büyük çevre katliamına neden olacak olan tesis başladı. Bu duyarlılığımızı yüksek sesle haykırdık sonuç alamadık" dedi.

'SAHİL YOLU İLE BİZİ DENİZDEN AYIRDILAR DERELERİMİZİ KURUTTULAR'

Nur, açıklamalarının devamında ise şunları kaydetti:

"Karadeniz sahil yolu ile bizleri denizimizden ayırdılar, HES projeleri ile derelerimizi kuruttular, ağaçlarımızı kestiler, ormanlarımızı yaktılar, taş ocakları ile maden çalışmaları ile toprağımıza göz diktiler. Yaylalara, meralara beton dökmek için yeşil yol projesini ürettiler. Yeşili, doğası ile bilinen Trabzon, Doğu Karadeniz yaşam alanı olmaktan çıktı, devlet gücünü arkasına alan sermayeye peşkeş çekildi ve artık yeşil yerini betona bıraktı.

'KAYBEDEN HALK, KAZANAN ŞİRKETLER OLDU'

Doğa ile girişilen bu savaşta kaybeden halk kazanan şirketler oldu. Artan sel ve heyelanlar ile canlarımızı kaybettik, tarım alanlarımızı, ekinimizi kaybettik. Trabzon halkı ise her geçen gün kaybetmeye devam ediyor. Trabzon'un dört bir yanı inşaat alanına döndü. Beşirli'de yapılan dolgu projesi ile hem denizden daha da kopuyoruz hem de temiz havamızı kaybediyoruz. Sürmene, Araklı, Tonya, Boztepe ve birçok ilçede doğa tahribatı devam ederken çıkacak bu yasa Doğu Karadeniz'in kaderini değiştirecektir."

'ŞİRKETLERE İMTİYAZ, HALKA FATURA'

İzmir depremine ilişkin de konuşan Nur, "Yaşanılan deprem felaketinde de görüldüğü gibi şehirlerimiz ranta açıldıkça betonlaşıyor. Betonlaştıkça ortaya dayanıksız, çarpık yapılar çıkıyor. İnsan hayatını hiçe sayan politikalar değil, yaşamımızı güvence altına alan yasalar istiyoruz" dedi.

"Doğa katliamının, ekolojik felaketlerin, biyoçeşitlilik kaybının, iklim krizinin ve sömürünün önüne geçmek için bizler mücadele etmeye devam edeceğiz" diyen Nur, "Havama, suyuma, toprağıma dokunma! Yaşam hakkı torbaya sığmaz! Enerji ve maden şirketlerine daha fazla imtiyaz, halka ise yüksek fatura... Torba yasayı geri çekin" ifadelerini kullandı.