TRT’de Doğan Medya yarışı
İçeriden gelen bilgiler Doğan Medya’nın satışının gündeme gelmesiyle TRT’de de büyük bir hareketliğin yaşandığı yönünde. Nedeni ise yeni medya organlarında etkili yerlere gelmek.
Hayri ARGAV
ARTI GERÇEK - Doğan Medya Grubu’na bağlı olan bazı televizyon ve gazeteler 6 Nisan itibariyle resmen Demirören Grubu’na satıldı. Toplamı 916 Milyon dolar olan satış bedeli içinde 732 milyon 674 bin dolarlık değerleriyle iki büyük şirket, Doğan Gazetecilik ve Doğan TV Holding en büyük payı oluşturuyordu. Hürriyet, Kanal D, CNN Türk gibi büyük medya kuruluşları bu iki büyük şirkette yer alıyordu.
Satışın tamamlanmasının ardından gözler, bu medya kuruluşlarının yeni sahibinin elinde nasıl bir yayın politikasına kavuşacaklarına, yazar ve televizyon programcısı olarak çalışanların akıbetlerinin ne olacağına çevrildi. Bilindiği gibi Demirören Grubu AKP çizgisini destekleyen bir grup.
Satışın üzerinden henüz çok az bir zaman geçmiş bulunuyor. Bu zaman içinde söz konusu medya kuruluşlarının yayın politikalarında ve çalışanlarında henüz bir değişikliğe gidilmiş değil. Kamuoyu ise bu alanda bir deprem beklentisi içinde.
İLK SİNYALLER TRT’DEN
TRT devlet kanalı. Torpil ve siyasi yakınlık nedeniyle gereğinden fazla bir kadro yığılmasına sahip. Bir yumurtayı getirmek için kırk kişi birden gidiyor misali. Yanı sıra çalışanlar arasında büyük bir rekabetin olduğu da zaman zaman basına yansıyor. Bu iktidar döneminde Merkez Bankası’ndan sonra sıkça üst düzeyde değişikliğin olduğu bir diğer kurum.
İçeriden gelen bilgiler, Doğan Medya’nın satışının gündeme gelmesiyle TRT’de de büyük bir hareketliğin yaşandığı yönünde. Satışın gerçekleşmesiyle birlikte bu süreç daha da hızlanmış. TRT adeta cıvıl cıvıl kaynar olmuş. Nedeni ise yeni medya organlarında etkili yerlere gelmek!.. Sıkışmışlık nedeniyle kendini TRT’de gösteremeyen, ekrana gelemeyen birçok kişi, Kanal D ve CNN Türk gibi televizyonlarda çalışmak için büyük bir yarış içine girmiş görünüyor.
ÇIKIŞLARIN ELİ KULAĞINDA
TRT personelindeki bu durum, Kanal D ve CNN Türk başta olmak üzere, yıllardır bu kuruluşlarda etkili yerlerde çalışan, yazan, program yapan birçok kişinin güvende olmadığını gösteriyor.
24 Haziran’da erken seçime de gidileceği dikkate alınırsa, Demirören’in yeni aldığı medya organlarını siyasi iktidarın ihtiyaçlarına göre dizayn edeceğini söylemek yanlış olmaz. Kimin gidip kimin kalacağı, hangi pazarlıkların yaşanacağını bekleyerek öğreneceğiz. Ama bunun için çok uzun beklemeyeceğiz.