Trump yenildi, sıra Trumpizm’de…
'Amerika örneğini dikkatle izliyoruz. Orada kurumların, parlamentonun, sivil toplumun, medyanın, izleyeceği strateji, bizim yaklaşan rehabilitasyon dönemimiz için de öğretici olacak.'
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK- Hem ABD, hem dünya için zorlu bir sınavdı.
Bir süper güç, özgürlüklere düşman bir megalomanın eline geçmişti. Ve o, yalanlarıyla kitleleri peşinden sürüklemeyi başarmıştı.
Irkçılık yapıyor, gerçeği çarpıtıyor, kadınları aşağılıyor, medyaya saldırıyor, yargıya karışıyor, salgını küçümsüyor, kişisel çıkarı için bütün etik ilkeleri ayaklar altına alıyordu.
Kibir, nefret, yalan abidesi gibiydi.
Halkı silahlandırıyor, dini siyasi emelleri için kullanıyordu.
Fanatizmi, despotizmi, nepotizmi büyütüyor, dünyada bir süredir yayılmakta olan popülizm yangınına benzin döküyordu.
İkinci büyük savaştan 80 yıl sonra bir kez daha, bir batı toplumunun, yalanla kandırılabileceğini, nefret söylemiyle zehirlenebileceğini, fanatik bir söylemle teslim alınabileceğini gösteriyordu. Karşılığında tabanına bir hayal satıyordu:
Amerika’yı yeniden büyük yapmak…
Bir dönem daha iktidarda kalması, bu tehlikeli deneyimin hepten kök salması anlamına gelecekti.
Amerikan halkının yarısı, ciddi bir demokrasi mücadelesi vererek "Yeter" dedi.
Trump gitti gibi, ama "Trumpizm"in açtığı yaralar tedavi edilmeyi bekliyor. Kutuplaştırılıp birbirine nefret duyan kitlelerin barıştırılması, silahlı çatışmaya kadar varan gerginliğin yatıştırılması, düşmanlaştırılmış ırklar, halklar, dinler, cinsler arasında yeniden köprüler kurulması gerekecek.
Yeni Başkan, bunu başaramazsa, "Trumpizm", biraz da zorla gömüldüğü yerden çıkıp Amerika’nın ve dünyanın başına dert olmaya devam edebilir.
Türkiye’de aynı deneyimi yaşayan bizler, Amerika örneğini dikkatle izliyoruz. Orada kurumların, parlamentonun, sivil toplumun, medyanın, önümüzdeki dönemde izleyeceği strateji, bizim yaklaşan rehabilitasyon dönemimiz için de öğretici olacak.