TSK'da Kürt kimliği tartışması
Orduda Kürt kimliğine sahip çok sayıda asker bulunduğu, ancak etnik ve siyasal olarak Kürt kimliğinin geri plana atıldığı belirtildi.

GÜNCEL - Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde çok sayıda Kürt subay bulunduğu, çoğunun iyi Kürtçe konuştuğu ancak bu kişilerin çoğunun etnik ve siyasal olarak Kürt kimliğini geri plana ittiği belirtildi.
Eski bir asker olan Sabancı Üniversitesi’ne bağlı İstanbul Politikalar Merkezi (IPC) araştırmacılarından Metin Gürcan, geçtiğimiz hafta yayınladığı doktora tezi anketinin sonuçlarında TSK'nın yüzde 85'inin ultra-laik olduğu tezini ileri sürmüş ve bu tez, birçok gazetenin manşetine taşınmıştı. Metin Gürcan'ın Kürt kimliğinin ordu içindeki durumuna ilişkin belirlemesi ile Kürt kimliğinin hala orduda ayrılıkçı bir kimlik olarak algılanmasının sürdüğü tezine ilişkin tartışmalar, Hürriyet gazetesi yazarı Verda Özer'in köşesine taşındı...
Yazısında Gürcan'ın tezinden yola çıkan Özer yazısında şu görüşleri ileri sürüyor:
"Türk toplumunun ciddi bir bölümünü Kürt vatandaşlarımız oluşturuyor. TSK içinde de Kürt kökenli çok askerimiz var. Hatta general rütbesinde subaylar da var. Bunların birçoğu çok iyi Kürtçe konuşuyor. Ne var ki konuştuğum askeri uzmanlar, etnik ve siyasal olarak Kürt kimliğini önceliklendiren, yani "etnik olarak uyanmış Kürt" asker olmadığını söylüyor."
Yazısında Gürcan'ın tezine de vurgu yapan Özer, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Gürcan'ın doktora tezi sırasında yaptığı ankete göre, askerin yüzde 97’si Kürtçenin kamuda (okulda, hastanede vs) görünür olmasına karşı. Yani bir nevi 90’lar Türkiye’sini yansıtıyor. Gürcan, bunun önümüzdeki yıllarda yüzleşmemiz gereken asıl sorun olacağı ve çok iyi yönetilmesi gerektiği görüşünde. Daha önemlisi ise bu durum ordu-toplum ilişkisine ve yakınlaşmasına son derece olumsuz yansıyor. Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi hocası Zeki Sarıgil’in 2013’te yayınlanan 'Ordu-Toplum İlişkileri' araştırmasına göre: Kürt kökenli bir vatandaş, bir Türk’ün yarısı kadar orduya güveniyor."
KADIN VE FARKLI DİNDEN SUBAYLAR
Özer yazısında, diğer etnisiteler ile kadınların durumuna ilişkin ise şunları yazıyor:
"TSK’da Ermeni, Yahudi, Süryani gibi farklı etnik ve dini gruptan ise tek bir asker bile yok. Ne yazık ki bu, Türk toplumunun gerçekliğinden ve yapısından son derece uzak. Dahası; bu kökendeki vatandaşlarımızın orduyla ilişki kurmasını da engelliyor. Gelelim kadın sayısına. Askeri kadrolar ve eğitim sistemi, kadınlara açık. Ordulardaki kadın sayısına baktığımızda dünya standardı yüzde 7-8. Bizde ise bu oran yüzde 3. Dahası: TSK’da 3000’e yakın kadın personel var. Ancak bunun sadece 300-400 kadarı subay. Dolayısıyla üst rütbelere çıktıkça kadın sayısı düşüyor. Kadınların yüzde 85’i alt rütbelerde."