'TTB'nin bildirisi hekimliğin olmazsa olmazı'
TTB Merkez Konsey üyelerinin gözaltına alınmasının tarihte ilk olduğunu söyleyen TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, söz konusu bildiri için 'hekimlerin olmazsa olmazı' dedi
HABER MERKEZİ - Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB), Afrin operasyonuna karşı 'Savaş, bir halk sağlığı sorunudur' başlığıyla yayımladığı bildiri sonrası, merkez binasının kapısı kırılarak aranmış, 11 Merkez Konsey üyesi de 30 Ocak'ta gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 3 yöneticisi serbest bırakılırken, 8 konsey üyesi hala gözaltında tutuluyor. TTB'lilerin gözaltına alınmasına bir tepki de Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı'dan geldi.
'BUNLAR UNUTULMAYACAK'
TTB tarihinde ilk defa Merkez Konsey üyelerinin gözaltına alındığını belirten Bakkalcı, operasyonun unutulmayacağını dile getirdi. Bakkalcı, "Türkiye'deki hekimlerin tek meslek örgütü olan ve onların özgürce katılabileceği seçim süreçlerinden sonra seçilerek gelen TTB konsey üyelerinin tamamı, 11 güzel insan gözaltına alındı. İlk kez bu mekan bir şekilde polisler tarafından kapısı kırılarak içeri girildi ve içeride bir takım aramalar yapıldı. Bu da ilktir. Bunlar unutulmayacak" dedi.
[Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Metin Bakkalcı]
'HEKİMLİĞİN OLMAZSA OLMAZI'
TTB'nin 'Savaş, bir halk sağlığı sorunudur' şeklindeki bildirisinin hekimlik mesleğinin olmazsa olmazı olduğunu dile getiren Bakkalcı, bildirinin operasyona gerekçe gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti. "Hekimliğin yegane varlık sebebi, insan yaşamını korumak ve geliştirmektir. Dolayısıyla yaşamı ve insan yaşamını tehdit eden her türlü unsurun ortadan kaldırılmasına yönelik çaba sarf etmek, hekimlik mesleğinin olmazsa olmazıdır. Bunu yaparken de elimizde iki tane temel ölçüt vardır. Birincisi; hekimlere ait olan hekimlik meslek etik kuralları dediğimiz değerlerdir, ikincisi; bilimin geldiği düzey itibariyle kolektif bir şekilde üretim süreçlerinde birikmiş olan bilimsel yaklaşımdır" diyen Bakkalcı, bu durumun hekimlik mesleğinin ortaya çıktığı andan itibaren geçerli olduğunu söyledi.
'ARKADAŞLARIMIZDAN ÖZÜR DİLENMELİ'
Bakkalcı, TTB tarafından yayımlanan bildiri ile salt bugüne dair değil, bugün içinde geçerli olan değerlerin bir kez daha ifade edildiğini belirterek, şunları söyledi: "Buna aykırı bir yaklaşım içerisinde bulunmak zaten hekim olmamayı gerektirir. Dolayısıyla son derece sıradan, basit bir konudur merkez konsey üyelerimizin gözaltına alınma işlemi ya da merkez konsey mekanımızın bir şekilde basılarak bizce gayri hukuki bir şekilde aranması. Olmazsa olmaz diye nitelendirebileceğimiz bir gerçeğin, bir kez daha paylaşılmasıyla ilgilidir ki bu açıdan da kabul edilemez. Dolayısıyla öncelikle olarak gözaltında bulunan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Kendilerinden özür dilenmelidir. Yanı sıra da mesleğimizin, aslında insanlık içinde geçerli olan değerlere dayalı mesleki faaliyetlerimizin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır."
'UMUYORUZ OHAL SONLANDIRILIR'
Türkiye'de olağan dışı bir halin yaşandığının aşikar olduğunu dile getiren Bakkalcı, "Olağan dışı durumu aşabilmek için esas olarak en temel özgürlüklerin, demokrasi değerlerinin onarılması, güçlendirilmesiyle ancak mümkündür. Yoksa bu ortamı daha çok tahrip ederek bu olağan dışı durumla yaşanılmayacağını başından beri hep söyleye geldik. Umuyoruz ki en kısa zamanda derhal tüm demokratik hayatı ilgilendiren OHAL sonlandırılır" ifadelerini kullandı. (Mezopotamya Ajansı)