TÜSİAD, İstanbul Sözleşmesi için tutum belirledi
AKP'nin çekilmeyi tartıştığı şiddet gören kadınlara geniş haklar tanıyan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili TÜSİAD'dan dikkat çekici bir açıklama geldi.
Türkiye İş Adamları ve Sanayicileri Derneği (TÜSİAD) "İstanbul Sözleşmesi"nin kadınlara verilmiş bir taahhüt olduğunu ifade ederek, sözleşmeden cayılması durumunda kadınlara şiddet uygulayanların cesaretlendirileceğini belirtti.
TÜSİAD'ın resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "İstanbul Sözleşmesi, Türkiye ve dünya kadınlarına verilmiş bir söz, güçlü bir taahhüttür. Bu sözden caymayalım. Şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyelim." denilerek, hükümetin sözleşmeden çekilme girişimi öncesi tutum belirlemiş oldu.
AKP, 2011 yılında imzaya açılan ve Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden "vazgeçmeyi" veya "sakıncalı" görülen bazı maddelerine "çekince koyma" seçeneğini tartışıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "sözleşmenin feshi" dahil, çalışma yapılması talimatı vermişti.
AKP'de sözleşmeye karşı olanlar, sözleşmenin getirdiği yükümlülüklere uygun olarak çıkarılan "6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa"nın bazı hükümleri ile kadınlara getirilen korumaya ilişkin hükümlerin uygulamada kötüye kullanılması sonucu doğurduğu görüşünü savunuyor.
Hatta, sözleşmenin sunduğu güvencelerin aile içinde tartışmaya yol açtığı ve boşanmaları artırdığı, kadının şiddet görmese bile tartışmaları, fiziksel şiddet gibi değerlendirip, "yaklaştırmama" kararı aldırabildiğini, oysa bir kaç gün sonra tarafların barışmalarının söz konusu olduğu ifade ediliyor.
Bu kapsamda aile içinde şiddet içermeyen tartışmaların bile "adli vaka" haline geldiği, sadece kadının beyanı esas alınarak verilen " uzaklaştırma" kararlarının aile birliğini, düzenini bozduğu, bu nedenle de boşanmaların arttığı savunuluyor.
Sözleşmenin AKP'de rahatsızlık yaratmasının bir diğer nedeni ise sözleşmenin "cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği üzerinden ayrımcılık yapılamayacağı ve şiddet uygulanamayacağına" ilişkin hükümleri. Bu hükmün, eşcinselliği ve eşcinsel evlilikleri "meşrulaştırdığı" ve "özendirdiği" savunuluyor. (HABER MERKEZİ/BBC)