Tutuklanan dokuz gazeteci için İstanbul'da açıklama: Bu sessizlik sizi de yakar

Tutuklanan dokuz gazeteci için İstanbul'da açıklama: Bu sessizlik sizi de yakar
MKGP ve DFG, dokuz gazetecinin tutuklanmasına ilişkin Şişhane Meydanı’nda açıklama yaptı: "Özgür Ülke bombalandığında, ‘Bu ateş sizi de yakar’ demiştik. Şimdi de ‘Bu sessizlik sizi de yakar.’ diyoruz."

Artı Gerçek - Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Ankara merkezli dokuz kentte yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan dokuz gazeteci için İstanbul Şişhane'de açıklama yaptı.

Açıklamada, dokuz gazetecinin fotoğraflarının yer aldığı “Özgür Basın baş eğmez" yazılı pankart açıldı. Çok sayıda gazetecinin katıldığı açıklamaya, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, HDP İstanbul Milletvekilleri ile parti yöneticileri, HDP Gençlik Meclisi, Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) ile Kürt Araştırma Derneği ve Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) üyeleri katıldı. Tutuklanan gazetecilerin fotoğrafları ile “Devrimci demokrat basın susturulamaz”, “Tutsak gazetecilere özgürlük”, “Özgür basın susturulamaz”, “Apê Musa’dan bu yana özgür basın direniyor”, “Gurbetelli’nin bükülemeyen kalemiyiz” dövizleri taşındı.

DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Açıklama yapan Yeni Yaşam Gazetesi editörü Reyhan Hacıoğlu, son dört ayda 25 gazetecinin tutuklandığına dikkat çekerek, “Ne yaparlarsa yapsınlar, özgür basın baş eğmeyecek. Özgür Ülke bombalandığında, ‘Bu ateş sizi de yakar’ demiştik. Şimdi de ‘Bu sessizlik sizi de yakar.’ diyoruz. O yüzden açıklamamız bir dayanışma çağrısıdır. Özgür basın size istediğiniz görüntüyü vermez, bunun sözünü bir kez daha veriyoruz” dedi.

TARİH, KHK İLE KAPATMAYA DENK GETİRİLDİ

DFG Yönetim Kurulu Üyesi Nişmiye Güler, gazetecilerin cumhuriyetin kuruluşunun yıl dönümü olan 29 Ekim tarihinde tutuklanmasının tesadüf olmadığını, bu operasyonun 29 Ekim 2016'da Kürt özgür basının ajanslarının ve gazetelerinin gece yarısı çıkarılan KHK ile kapatıldığı tarihe denk getirildiğini aktardı. 6 yıl sonra 9 gazetecinin, yaptıkları haberler, çalıştıkları ajanslar, dernek üyelikleri ve seyahatlerinden “suç” üretilmeye çalışılıp tutuklanmalarına hükmedildiğini hatırlatan Güler, “Yargının 9 arkadaşımızı tutuklaması siyasi bir kararın ötesinde değildir" diye konuştu.

SAVCILARA: SUÇ İŞLİYORSUNUZ’

DFG'ye üyeliklerinin de suçlama konusu olduğunu hatırlatan Güler, "Derneğimizi kriminalize etmeye çalışan Ankara Emniyeti’ne ve buna alet olan savcılara da sesleniyoruz: Suç işliyorsunuz. Derneğimiz tamamıyla yasal olup, her türlü vergisini veren bir kurumdur. Arkadaşlarımızı tutuklamaya yeterli delil bulamayıp, derneğimiz üzerinden suç üretme çabanız da nafiledir" dedi.

'KÜRT GAZETECİLER BU SALDIRILARA DA BAŞ EĞMEYECEK'

Kürt basınına yönelik bu tür saldırıların, gazetecileri susturma ve gerçekleri karartma amaçlı olduğunu vurgulayan Güler, "Kürt karşıtlığı ve düşmanlığında sınır tanımayan iktidar, savaş gerçekliğini tüm çıplaklığıyla halka ulaştıran Özgür Basın gazetecilerini asla susturamayacaktır. 'Gerçekler Asla Karanlıkta Kalmayacak' geleneğinden gelen Özgür Basın çalışanları, ne dün ne bugün hiçbir baskıya baş eğmediğini tüm pratiğiyle ortaya koymuştur. Apê Musa, Gurbetelli Ersöz, Deniz Fırat, Cengiz Altun, Ferhat Tepe ve Nagihan Akarsel’den gücünü alan Kürt gazeteciler olarak bu saldırılara karşı da baş eğmeyeceğiz" diye kaydetti.

‘SALDIRILAR KÜRTLERE YÖNELİK OLUNCA İKTİDARIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPMAKTAN VAZGEÇİN’

1990’larda Kürt basınına yönelik saldırıları anımsatan Güler, "Baskıcı, despotik iktidar şunu bilsin ki korkunun ecele faydası yoktur. Ne tür baskı yaparsa yapsınlar, ne kadar sansür yasaları çıkarsalar çıkarsınlar, Kürt gazeteciler tehdit, baskı, gözaltı ve tutuklamalarla asla korkmaz, mücadeleden vazgeçmez ve baş eğmez. Buradan arkadaşlarımızı hedef gösteren sözde muhalif medyaya da sesleniyoruz: Bir taraftan yargının bağımsız olmadığını söyleyip diğer taraftan da söz konusu saldırılar Kürtlere yönelik olunca iktidarın sözcülüğünü yapmaktan vazgeçin" şeklinde konuştu.

TGS BAŞKANI DURMUŞ: TOPLUMLA BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, tam da Sansür Yasası’nın hemen arkasından 9 meslektaşlarının tutuklandığını ifade ederek, “Gerekçe ise mesleki faaliyetleri. Habere, haberciye düşman bir iktidar var. Sansür Yasası ve arkadaşlarımızın tutuklanması da bunun bir parçası. Sansür Yasası’na, tutuklamalara rağmen haberlerimizi duyurmaya devam edeceğiz. Gazeteciler habercilik dışında başka bir şey yapmıyorlar. Bu ülkede haberi suç olmaktan çıkarmalıyız. Toplum da bunun bir parçası olduğunu görmeli. Gazeteciler tutuklanarak, haber susturularak toplum da haber alma hakkından mahrum kalıyor. Toplumla birlikte, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Başta son tutuklanan meslektaşlarımız olmak üzere cezaevlerindeki tüm meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” çağrısını yaptı.

Ardından açıklama, alkışlar eşliğinde atılan “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Gözaltılar tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz”, "Özgür basın susturulamaz" sloganları ile son buldu. (MA)

Öne Çıkanlar